Ülkü Adatepe’nin ölüm haberinin hiçbir televizyon kanalında söylenmemesini de şiddetle kınıyor ve çok manidar buluyorum. O bizlere Atamızdan kalan bir emanetti, onun şahsında sanki Atatürk’ü görür gibi oluyorduk. Bugün yine şehit olan kahraman askerlerimize, Ülkü Hanıma rahmetler, tüm sevenlerine başsağlığı ve sabırlar dilerim. Allah rahmet eylesin mekânları cennet olsun. Ülkü Hanım Atasına kavuştu diyelim. O hayalimizde hep atanın kucağında oturan minik kız olarak kalacaktır.
****
Gündemimizdeki diğer konulara bakarsak Alman Focus dergisinin internet sayfasında “Esad’a Karşı Yurtdışından Gizli İttifak” başlığı ile
Avrupa Birliği, Türkiye Ve Bazı Diğer Devletlerin Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a Karşı Gizli İttifak Oluşturdukları ve Suriye'ye gizlice karıştıklarını duyurmuş.
Eee! Günaydın diyelim.
*****
Bir zamanlar bize yapılan oyun şimdi Suriye’ye yapılıyor.
Hatırlayalım, Orgeneral Eşref Bitlis neden öldürülmüştü?
Ölümünden 7 ay önce Özal’a gönderdiği mektubunda ABD’li bazı komutanlarla, PKK lider kadrosunun yaptığı üç toplantıya ilişkin telsiz konuşmalarını tespit ettiğini söylemişti. Hatırımda kaldığı kadarıyla Amerikan helikopterlerinin silah ve mühimmatı PKK ye taşıdıklarını, devlet içindeki bazı unsurların terörden rant sağladığını isimler vererek bildirmişti.
Güneydoğu'daki bazı işadamlarının güvenlik güçlerinin de desteğini alarak bölgede terör örgütü PKK adına kaçakçılık yaptığını da belirtmişti.
Eşref Paşa kaza süsü verilerek 1993’te bunun için öldürülmüştü işte.
Bizim en büyük hatamız Amerika’yı içimize almamızdır. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Sovyetler Birliği'nin diktatörü Stalin, Kars/Ardahan ve Boğazlar ‘da üs kurma hakkı talep edince, Türkiye 1948'de Marshall yardımı almaya, 1951yılında da NATO’ya katılmamız ile başlıyor her şey.
Yağmurdan kaçarken, doluya yol almışız yani. 1951 de başlayan üs yapımı 1952 de bitiyor. Bu gün İncirlik diyebildiğimiz Amerikan Üssü’nde 70 atom bombası olduğu söyleniyor. ABD nin ülkemizin içinde birçok üssü olduğu biliniyor.
NATO o yıllarda Rusya tehlikesine karşın kurulmuştu. Bu gün o tehlike kalmadığına göre Türkiye’nin NATO dan çıkması gerek. İncirlik ve diğer hava üslerinden hukuken nasıl kurtulabiliriz?
Ortada yapılan anlaşmalar var ama incelersek kurtuluşumuzun da olduğunu görüyoruz. Neyse bu uzun bir konu.
Netice olarak ABD İncirlik’ten işlerini hallediyor. Ne yapıyor? Suriye için militan yetiştiriyor, PKK ya yardım ediyor ve bizimle adeta oyun oynuyor. AKP bu oyunun neresinde açıkça merak ediyorum.
*****
2.Ağustos.2012
Yukarıdaki yazıma dün başlamış devamını bu güne bırakmıştım. Saat 01.30 sıralarıydı ki televizyonlar Ülkü Adatepe’nin hayatını kaybettiği haberini henüz veriyorlardı. Neden bu kadar geç verdiklerini anlayamadım.
Bugün, Aydınlık Gazetesinin günlerdir haber yaptığı İncirlik Üssü hakkında İşçi Partisi Genel Başkanvekili Av.Hasan Basri Özbey İncirlik Hava Üssü’ne el konularak Hatay ve Kilis’te bulunan kampların da kapatılması gerektiğini söylemiş. Doğrudur, bende aynı düşünce içerisinde dünkü yazıma başlamış ama NATO’dan çıkmanın gereğini ve İncirlik’in kapatılmasının yapılan anlaşmalar gereği zor olduğunu yazmış kısa kesmiştim.
Şimdi bu anlaşmaların hiç değilse bir kısmını yazmam elzem oldu.
1969’da iki ülke arasında imzalanan Ortak Savunma ve İşbirliği Anlaşmasının 1975’te Türkiye tarafından feshedilmesinin ardından 1980’de yeni bir anlaşma imzalanmıştır. “Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması” bugün Türkiye’deki üs ve tesislerin statüsünü belirleyen anlaşmadır. 3 Numaralı Tamamlayıcı Anlaşma askeri tesisler konusunu düzenlerken, 3 numaralı ek protokol “İncirlik Tesisi Uygulama Anlaşması” adını taşımaktadır. Anlaşmada hava harekât ve destek üssü olarak tanımlanan İncirlik Üssü’nde, NATO planları çerçevesinde ABD askerlerinin ve uçaklarının destek ve eğitim faaliyetleri için konuşlandırılması ön görülmüştür. Ana Anlaşmanın 5.maddesinde Anlaşmada öngörülen savunma işbirliğinin kapsamının NATO Antlaşmasından doğan yükümlülükler ile sınırlı olacağına hükmetmektedir. Dolayısıyla İncirlik Üssü bu hukuki sınırların dışına çıkılarak kullanıldığı her durumda anlaşmaların ihlali söz konusu olmaktadır.
Türkiye daha radikal bir yol tutup Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmasını veya tamamlayıcı anlaşmalarından birini feshetmeye karar verirse, bunu anlaşmanın 7.maddesinde ön görülen şekilde yapmak durumundadır. Anlaşmanın 7. maddesi göre “Taraflardan biri, diğer Tarafın Anlaşma veya Tamamlayıcı Anlaşmalarının hükümlerine uymadığı veya uyamadığı sonucuna vardığı takdirde, yazılı olarak, istişare önerisinde bulunabilir ve bu istişareler derhal baslar. 30 gün içinde bir sonuca varılamaz ise, Taraflardan herhangi biri 30 günlük bir yazılı bildirim ile bu Anlaşmayı veya bu Anlaşmanın geçerliliğine halel getirmeksizin Tamamlayıcı Anlaşmalardan herhangi birini sona erdirebilir.”
Kaynak: http://www.setav.org/public/HaberDetay.aspx?Dil=tr&hid=8298&q=turkiye-nin-elindeki-koz-incirlik
Bu yazıdan Türkiye’nin 1975 te anlaşmayı fes ettiğini öğreniyoruz. Demek ki istenirse olabiliyormuş. ABD ve İsrail’in birlikte yürüttükleri senaryoyu artık hepimiz biliyoruz. Ortadoğu toprakları üzerinde hâkimiyet kurabilmek ve böl, parçala yönet ile hükümran olabilmeleridir. Günlerdir, aylardır, hatta yıllardır bunca şehit vermemizin nedeni bu iki ülkedir. Suriye’yi parçalamak istemelerinin nedeni apaçık ortadadır. Daha önceki yazımda Amerika’nın ne kadar zalim, katil bir ülke olduğunu tarihleri ile yazmıştım.
Amerika ve İsrail’i anlayabilirim ama bizim iktidarı doğru anlamamız mümkün değildir. Çünkü bize doğruları anlatmıyorlar. Suriye’ye birden bire düşman kesilmemizin hiçbir inandırıcılığı yoktur.
Bir iktidar kendi askerlerinin ölümüne neden olan, ordusunu çeşitli entrikalarla çökerten bu hainleri yurdumuzda nasıl barındırabiliyor?
NATO ‘nun bu güne kadar bize ne faydası oldu ki ?
Türkiye PKK ve onu besleyenler tarafından bir iç savaşın eşiğine getirilmiştir. Bunca şehit veriyoruz.
Mademki NATO üyesiyiz 5. Madde neden uygulanmıyor? Üstelik Suriye ile savaşa sürüklendiriliyoruz. Kısacası NATO Haçlıların güç birliğidir. Müslüman bir ülke olarak bu oyunun aktörlerinden birisi olmayı derhal bırakmalıyız.
Ülkemizi bu belalara sürükleyen AKP iktidarı ve başbakan takkelerini önlerine koyup düşünmelidirler. Halk uyanmaya başlamıştır artık. Analar evlatlarını bir hiç uğruna kalleşçe şehit olsunlar diye yetiştirmiyorlar.
Evet, düşmanlarımızı besleyen her türlü kötülüğü bize yapan İncirlik Hava Üssü ve bayrağımızı indirip kendi bayraklarını çekecek kadar ileri giden, her gün bir olay çıkartan asileri besleyen kampların derhal kapatılması gereklidir. PKK ya verdikleri ağır silahlarla, mayınlarla her gün evlatlarımızın öldürülmelerini istemiyoruz. İsrail ve Amerika ajanlarının yurdumuzdan defolup gitmelerini istiyoruz. Bunun için demokratik haklarımızı kullanarak mitingler yapmalı, ortalığı ayağa kaldırmalıyız. Çünkü bize bizden başka dost yoktur…
Tünay Süer
Yorum Gönder