Yoğun gündem nedeniyle bir türlü yazamadık. 16 Mart akşamı Karadeniz TV’de Hulki Cevizoğlu’nun programına Arslan Bulut ve Barış Yarkadaş’la birlikte, Mehmet Baransu da katıldı. Baransu, “gazeteciliğin sınırları” konulu programda, sınırı geçti ve çok önemli itiraflarda bulundu.
İtiraf dediysek, “pişman oldu, açık açık her şeyi anlattı” anlamında değil elbette… Ancak “çapıyla orantısız güce sahip olanlarda” görülen bir hastalığa yakalanarak, aklına her geleni söyledi Baransu:
ÖZKÖK NASIL HİZAYA SOKULDU
1.) Mehmet Baransu, eski Genelkurmay Başkanı Em. Org. Hilmi Özkök’ü överken, laf kalabalığı içinde, onun da kaseti olduğunu ilan etmiş oldu:
“Hilmi Özkök’ün darbelere nasıl karşı çıktığı ortaya çıkacak. Bugün kıymeti bilinmiyor ama ileride heykeli dikilecek. Hilmi Özkök’ün bugün konuşamamasının iki nedeni var. Birincisi darbe yapacak olanlara karşı durması, ama gereğini yapamaması. Bir de, aldığı devlet terbiyesi ile ‘darbe ne var, ne yok’ diyor. Gizli ses kayıtlarına göre, darbeden haberi olduğu ortaya çıkacak, darbe var derse.” (Yeni Çağ, 18 Mart 2012)
Umarız, bu ifşaattan en çok Tayyip Erdoğan ders çıkarır ve İşçi Partisi’nin “kasetli siyaset” konusundaki uyarılarını artık anlar! Çünkü “o merkez” sadece karşıtlarını değil, taşeronlarını da, hizadan çıkmasınlar diye izliyor, görüntülüyor…
KARŞI-DARBE OFİSİ
2.) Mehmet Baransu, “O merkez” dediğimiz adresi de aslında itiraf ediyor. Baransu, “Başbakanlıkta karşı darbe ofisi kurulduğunu” belirtiyor!
Ancak belirttiği yer “karşı-darbe ofisi” değil, “asıl-darbe” ofisidir, Ergenekon tertibinin merkezi olan karargâhtır ve Başbakanlıkta değil, TBMM’ye yürüme mesafesindedir!
Nitekim Baransu, “Komutanlar eğer ‘saat 9’da darbe yapıyoruz’ deseydi, saat 9 olmadan öldürüleceklerdi. Evlerinden karargâha varamayacaklardı.” diyerek, Başbakanlıktaki ofisi de aşan bir suça işaret etmektedir. (Yeni Çağ, 18 Mart 2012)
TSK’YA DARBENİN NEDENİ
3.) Mehmet Baransu, aslında Ergenekon operasyonunun gerçek nedenini de itiraf ediyor:
“Yapılanlar cemaat operasyonu değil. İçinde MİT var, devlet var, asker var. Ve hatta Dışişleri Bakanlığı var. Operasyonların arka planında devletin 2023 vizyonu var. Ekonomik olarak yapılmak istenen atılımın önünde Kürt sorunu ve derin devletin engel olduğu görüldü.”
Baransu birincisi, operasyonun gerçek sahibinin ABD olduğunu; cemaat, MİT, devlet, asker ve dışişleri de dâhil tüm kurumlardaki elemanlarıyla bu operasyonu yaptığını belirtmiş oluyor.
Baransu ikincisi, operasyonun “ekonomik atılım” için yapıldığını söylüyor. Tıpkı 12 Eylül’ün, aslında Türkiye’yi serbest piyasa ekonomisine geçirmek için alınan 24 Ocak kararlarını uygulamak için yapıldığı gibi…
AKP’DEN KURTULMAK, NATO’DAN ÇIKMAK
Nitekim AKP’yle bugün hangi ekonomik atılımın yapıldığı ortadadır. Eğitimden sağlığa ne varsa özelleştirilmiş, neredeyse tüm gelir getirici kurumlar satılmış; sıcak para komisyonculuğu, borsa vurgunculuğu, hortumculuk ve tarikat rantçılığının ekonomiye hâkim olduğu ve Soros’un belirttiği “Türkiye’nin en iyi ihraç malı, ordusudur” noktasına gelmiş durumdayız.
Mehmetçik Somali’den Kosova’ya, Lübnan’dan Afganistan’a kadar pek çok yerde “ihraç malı” olarak kullanılmaktadır! Türk Ordusu Libya’dan sonra Suriye görevine zorlanmaktadır!
Erdoğan daha birkaç gün önce “ihracatımızı arttırmak, dış ticaretimizi büyütmek için NATO görevlerine devam” mesajını, işte bu “ekonomik atılım” için vermiştir!
Dolayısıyla bu cendereden nasıl çıkılacağını da tersinden belirtmiştir: AKP’den kurtulmak, NATO’dan çıkmak…
Yorum Gönder