Güler Duman'ı dinlerken - Rıza Zelyut

Güneş yazarı Rıza Zelyut, un 9 Mart 2012 köşe yazısı :
Güler Duman'ı dinlerken

Yıllar ne de çabuk geçiyor. Güler Duman'ın 30. sanat yılı etkinliklerine çağrıldığımı duyunca nasıl da şaşırmıştım. O kadar oldu mu?
Yıl 1989. Hürriyet'teyim.
Hamburg Alevi Derneği ile birlikte Alevilerin sorunlarını ve isteklerini  siyasetçilere ve kamuoyuna duyuracak Alevilik Bildirgesi'ni hazırlıyoruz.
Bu arada Hamburg'da da bir kültürel etkinlik yapılacak. Bunun için benden bir halk müziği sanatçısı istiyorlar.
O dönem beğendiğim sesleri sıralıyorum. Listenin başına genç Güler Duman denk düşüyor.
Bilgisiyle, tavrıyla, kamuoyundaki olumlu imajıyla da öyle...
O sene Kasım ayında Hamburg'a  Güler ile birlikte gittik. Ertesi sene ise Sabahat Akkiraz vardı etkinliğimizde.
Aradan geçen yıllarda Güler Duman hızla yükseldi. Sadece söylemedi; şimdi o hem öğretiyor hem de yeni besteler yaparak müziği bu açıdan da zenginleştiriyor.

TÜRBANLILAR DA DİNLİYORDU
Güler'in 30. sanat yılı etkinliğinde yurt dışında olduğumdan bulunamamıştım. Dönünce, Özdemir Plak'tan son çıkan albümü olan 'Yüreğimden Yüreğinize'yi aldım.  2  ayrı CD'den oluşan bu albümde, Zerrin Özer, Zara, Kubat, Musa Eroğlu, Sümer Ezgü, Ege, Feryal, Fuat Saka, Gülay, Sevcan Orhan, Mustafa Özarslan, Orhan Ölmez gibi ünlü isimleri de görünce doğrusu çok sevindim.
Güler'in, oturduğum yere yakın olan  Mahmutbey Yolu Riva Arkadaş'ta sahne alacağını öğrenince onu dinlemeye gittim ve uzak bir masaya yerleştim.
Kocaman salon erkenden doldu. Gelenler arasında türbanlı genç kızlar ve aileler de vardı.
Bir yanda rakı şarap içiliyor bir yanda da yemekler yeniliyordu. Kimse türbanlıların orada olmasını garipsemedi; türbanlı kadınlar ve genç kızlar da içki içenlere ters ters bakmadılar. Bir masada  türbanlı kayınvalide, türbanlı gelin ve  çocuklarla birlikteydi.
O gece; Türkiye gerçeğinin bu büyük boyutunu gördüm...
Demek ki Güler Duman'ın kişiliğinde; birbirine tamamen ters gösterilen iki insan bir araya gelebiliyordu.
Bu manzarayı görünce içimden dedim ki: Bizi; birbirimizden korkutmuşlar; uzaklaştırmışlar...
Güler Duman'ı dinlemek için türbanlısı da türbansızı da aynı yerde bir araya geliyor ise; böyle güzellikler çevresinde her siyasi görüşten insanı bir araya getirme şansımız vardır.
Bu olgunluk; bu hoşgörü bizim milletimizin üstünlüğüdür.
İyi ki Güler Duman'ı dinlemek için  o gece Riva Arkadaş'a gitmişim.
Çok şey öğrendim, çok şey...
Kimse bizi birbirimize kötü göstermesin...
Türbanlısı ile türbansızı ile harika bir milletiz bir.
Peki kim o millet?
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde birlikte yaşama duygusunu taşıyan herkes.
Unutulmasın: Türküler o sınırların en yenilmez bekçileridir.

CAN ANA
Dün, Dünya Emekçi Kadınlar Günü idi.
'Saçı uzun aklı kısa.' diye horlanan... Sırtına sopa, karnına sıpa yakıştırılan... 'Kadının yeri evidir.' diye ötekileştirilen kadın; emekçi kadındır.
Onlardan birisi de rahmetli anamdı. Gerçi sıpa  ve sopayı asla kabul etmedi ama sessiz milyarlardan birisiydi o da.
Şimdi bütün analara Güler Duman'ın okuduğu o harika türküyü armağan ediyorum.
Ben sözlerini yazayım, siz de ilk fırsatta onu dinleyin:
'Asla incilmesin o nazik tenin
Ruhumu ısıtır sıcak bedenin
Yoluna bin kere kurbanım senin
Anay anay anayanay anay anay
Anay anay anay ciğer can ana
Koklayayım tenin ben kana kana
***
Analar dünyada en güzel melek
Tarlada asılı acı çökelek
Elinde çapası sırtında şelek
Anay anay anay  ciğer can ana
İnan sen bir yana dünya bir yana'
Irkına, dinine, mezhebine, coğrafyasına bakmadan bütün kadınların ellerinden öpüyorum.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget