Yeniçağ yazarı Arslan Bulut,un 2 Mart 2012 yazısı :
TL simgesi ve Ermeni Dramı simgesi
Tayyip Erdoğan, “Türk lirasının yeni simgesi” ni açıkladı. İlk yorumlara göre, figür, Tayyip Erdoğan ismini yansıtıyor. Şayet böyleyse, yakında Türk Lirası’na Tayyip Erdoğan resimleri de konulur.
Nasılsa Tayyip Bey, artık Atatürk’ün gençliğe hitabesi yerine Necip Fazıl’ın kindar gençlik hitabesini kullanıyor!
Gerçi Erdoğan, “Şu andaki paramız itibarı temsil ediyor. Şu andaki paramız, gücü, bağımsızlığı, gururu temsil ediyor. Bugün artık Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ay yıldızlı bayrağımızla, pasaportumuzla olduğu kadar cebindeki, cüzdanındaki parasıyla da gurur duyuyor” diyor ama ortada garip bir durum var!
Türk Lirası’nın yeni simgesi, Ermeni para birimi Dram’ın simgesinin ters çevrilmiş hali!
***
Tayyip Bey, “Para, tıpkı bayrak gibi, tıpkı milli marş gibi, bir ülkenin gücünü, itibarını, bağımsızlığını simgeler. Paranın itibarı, ülkenin itibarıdır, milletin itibarıdır” dediğine göre, Türk Lirası’na simge diye seçilen figürün Ermenistan’ın itibarını, bağımsızlığını simgelediğinden haberdar edilmedi! Büyük ihtimal Tayyip Bey, bu konuda tuzağa düşürüldü. Öyle anlaşılıyor..
Ebu Cehil Üniversitesi!
TBMM’ye verilen 12 yıllık zorunlu eğitim kanun teklifi ile Kayseri Üniversitesi’nin adı “Abdullah Gül” Rize Üniversitesi’nin adı da “Recep Tayyip Erdoğan” olarak değiştirilecek. AKP Ankara milletvekili Salih Kapusuz, eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın adının Konya Üniversitesi’ne verilmesi için de teklif hazırladı. AKP’liler, Zonguldak Üniversitesi’ne Bülent Ecevit, Erciyes Üniversitesi’ne Alparslan Türkeş isimlerinin verilmesini ise reddetti.
En iyisi bir de “Ebu Cehil Üniversitesi” kurmak. Bakınız, bir ülkede Başbakan bile eğitimli çocuklar tarafından yanıltılıyor.. Ermeni para biriminin simgesini ters çevirerek Türk para birimi simgesi diye Başbakan’a kabul ettiriyorlar. Türkiye’nin bu cehalete nasıl düşürüldüğünü incelemek için bir Ebucehil Üniversitesi kurulursa belki bu cehalet önlenebilir!
***
İngiliz ajanı İskilipli Atıf asıldı diye, Meclis’te “Kemalist diktatörlük” ten söz eden Altan Tan, Mustafa Kemal Atatürk, İsmet Paşa, Celal Bayar’la şahsi bir sorunu olmadığını belirterek “Bir dönemi yönetim şekli olarak ’diktatörlük’olarak değerlendiriyorum. Şimdi siz kalkın Cumhuriyet deyin, meşrutiyet deyin; bunu tartışalım. ‘Hayır, konuşamazsın; tanrılara birşey diyemezsin’ diyorsan; tanrılarınız size mübarek olsun” diye konuşuyor. Yani, Atatürk’ü sevenlerin, Atatürk’ü Tanrı kabul ettiğini iddia ederek aklınca dalgasını geçiyor. Oysa Türkler, İslam’dan önce bile tek tanrıya inanırdı. Yani, böyle bir inanç, İslam öncesi cahiliye toplumunda vardı. Ebu Cehil ve Ebu Lehep gibiler bugün de var. Kendi yarattıkları İskilipli Atıf gibi tabularına Tanrı gibi inanıyorlar işte..
Yorum Gönder