Başkanın son sınavı - Rifat Serdaroğlu

Yurt gazetesi yazarı Rifat serdaroğlu,nun 13 Mart 2012 köşe yazısı:
Başkanın son sınavı

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, partidaşı Köksal Toptan ile birlikte en uzun süre milletvekilliği yapmış biridir. Hukukçudur. Türkiye’nin son 35-40 yılına Belediye Başkanı, Milletvekili, Bakan, çeşitli partilerde kuruculuk ve şimdi de Türkiye’nin iki numaralı koltuğundaki adam olarak damgasını vurmuştur.
İnsanların üstlendikleri görevlerde başarılı olup olamayacakları, karşılaştıkları “zor zamanlarda” verdikleri kararlarla anlaşılır.
Başkan Çiçek’in bu dönemde üstlendiği “tarihi” görev, Türkiye’nin bütünlüğünü bozmadan, birliğimizi güçlendirecek, demokrasimizin, insan hak ve özgürlüklerinin standardını yükseltecek çağdaş bir anayasa yapılması çalışmalarını bir “orkestra şefi” özeni ve becerisiyle yönetmektir.
Çiçek bunu başarırsa, demokrasi bahçemizin nadide çiçeklerinden biri olarak tarihe geçecektir.
TBMM Başkanı’nın, kendisine olan güveni koruması ve bu zor görevini başarması için şimdi önünde son bir sınav vardır.
Bu sınav, Milli Eğitim Komisyonu’nda yaşanan “Yasama Rezaletini” kabullenip, kabullenmeyeceğidir.
Önce şu soruların cevaplarının TBMM Başkanı tarafından verilmesi gerekir;
*İlk günde yaşanan krizden sonra siz, parti yetkililerini davet edip konuşma süreleri için uzlaştırmadınız mı?
*Muhalefet milletvekilleri kendilerine TBMM İçtüzüğünün verdiği hak ve yetkileri kullanırken, yetki aşımında bulunup, kanunsuzluk mu yaptılar?
*AKP milletvekillerinin; Komisyon Başkanlığı’nın önünde barikat kurmaları, muhalefet milletvekillerini komisyon salonuna sokmamaları sizce “İçtüzüğe” uygun mudur?
*Milletvekillerinin birbirlerini boğazladıkları bir ortamda, çocuklarımızın ve ülkemizin kaderini doğrudan etkileyecek bir yasanın kabulü “İçtüzüğe”,
“Hukuk ve Vicdan” anlayışınıza uygun düşüyor mu?

TBMM Başkanı Çiçek;

1)Ya, TBMM İçtüzüğü’nün 14. Maddesi’nin 6. Fıkrası’nın kendisine yüklediği,
“Komisyonların çalışmalarını denetlemek” olan görevini yerine getirip, bu yasa teklifinin “Yeniden Görüşülmesini” sağlayacak,
2)Ya da, Başbakan Erdoğan’ın emrine uyanlar kervanına katılıp, bir ömür harcayarak oluşturduğu kariyerini yerle bir edecektir.
Birinci yolu seçerse hem tüm TBMM’nin güvenini koruyacak, hem de üstlendiği “Sivil Anayasa” yapma görevini tamamlama olanağı bulacak,
İkinci yolu seçerse, hem tarihe “Sivil Anayasa” yapmış bir TBMM Başkanı olarak geçme fırsatını harcayacak hem de demokrasi bahçemizin bir “Ayrık Otu” olarak anılacaktır.
Zor iştir “Devlet Adamı” olmak, zor…

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget