Teorik olarak hukuk sistemi ve yargı bağımsızdır, iktidar tarafından kullanılamaz; tam aksine yargı; iktidarı kontrol eder.
Ama Türkiye'de durum tersine işledi ve işlemekte.
Özel yetkili mahkemeler (ÖYM); başlangıçta bu hükümetin ana projesi olan askere karşı operasyonları yürütürken iyiydi.
Ama bugün görüyoruz ki bu mahkemelerle iktidar arasınada karakedi girmiş durumda.
Başbakan Erdoğan'ın geçen gün yaptığı açıklamada; bu özel yetkili mahkemeleri; 'Devlet içinde devlet havası doğdu.' diyerek sertçe eleştirdi.
Tutuksuz yargılanması gerekenlerin tutuklandığını söyledi. Böylece, yargıya güvenin yeniden azalmaya başladığının altını çizdi.
TÜRKİYEYE EL KOYMUŞ GİBİ
Yeni bir vesayetin eline düşmüş gibi Türkiye: Başbakan Erdoğan'ı da kızdıran, hatta korkutan özel yetkili mahkeme vesayeti...
Aziz Yıldırım'ın davasını izlemek için gittiğim özel yetkili o mahkemede; insanların nasıl korku içinde olduklarını; ağızlarını açmaya çekindiklerini görmüş ve 'Sıkıyönetim mahkemelerinde bile böyle baskıcı bir ortam yoktu.' diye yazmıştım. Ergenekon davasında yargılananlara ikide bir 'mahkemeye saygısızlıktan' ceza kesen; avukatların savunma hakkını istediğince kısıtlayan bir özel yetkili anlayışı yok mu? Balyoz davasına bakan ÖYM; sanıklarla kanlı bıçaklı olmuş gibi bir hava içinde dava görmüyor mu?
Gerçek ortada: ÖYM'ler; tutuklamayı, insanları ele geçirip esir kampına atmak gibi kullanıyor. Yetki alanlarını aşıp bütün Türkiye'nin perde gerisinden düzenleyicisi, koruyucusu, kurtarıcısı havasıyla çalışıyorlar. Düşünün ki şike davasını bile; işin içine 'silahsız suç örgütü'nü sokarak kendi yetki alanlarına dahil ettiler; ilgileri olmayan bir davayı da yürüttüler.
Türk ordusunda genelkurmay başkanlığı yapmış bir paşayı da 'silahlı terör örgütü üyesi' gösterip içeri tıktılar. Savunmanın itirazlarını, iddialarını, taleplerini dikkate almadan cezalandırmak peşinde koşan olağanüstü dönem mahkemeleri ile karşı karşıya gibiyiz. Sanki bunlar Türkiye'ye el koymuşlar... Başbakan Tayyip Erdoğan'ı bile dolaylı olarak tehdit edebiliyorlar. 'Bugün MİT'ine uzandık; yarın sana uzanabiliriz.' mesajı değil miydi o MİT operasyonu?
CEMAAT KORUYOR
AKP yönetimi; bu mahkemelerin artık Türkiye'ye zarar verdiğini görmüş gibi. İktidar tarafı; ÖYM'lerin yetkisini daraltmayı düşünüyor.
Tam burada; Yandaş Medya ikiye bölündü. Fethullah Gülen cemaatinin yayın organı Zaman Gazetesi ile Bugün Gazetesi; kaç gündür, 'Özel yetkili mahkemelere dokunursanız, sizin için çok kötü olur!' anlamında tehdit ve korku dolu yayın yapıyorlar. Gülenci medyanın ÖYM'leri bu kadar kuvvetle sahiplenip savunması; ister istemez; ÖYM'ler hakkındaki eski eleştirileri hatırlatıyor insana. Ergenekon ve Balyoz operasyonlarına bakan ÖYM'ler ve savcılar ile Gülen cemaati arasında bağ olduğunu iddia edenler; şimdi haklı duruma gelmiş olmuyor mu?
ÇATIŞMA BÜYÜYOR
MİT operasyonunu yorumlarken, Cemaat ile Başbakan Erdoğan arasında adı konulmamış bir çatışma olduğunu iddia etmiştim. Şike davasında da açığa çıkan bu çatışmanın arkasında Sayın Erdoğan'dan sonra AKP'yi kimin yöneteceği kavgası bulunuyor. Başbakan Erdoğan, Köşk'e çıksa bile ülke yönetimini kendi güvendiği arkadaşlarına bırakmak istiyor; Cemaat ise Abdullah Gül diyor.
Kavga; 2014'ten sonraki Türkiye'ye hükmetme kavgasıdır. Bu kavgada Sayın Erdoğan'ın bile ses kaydı devreye sokulur ise şaşırmamak gerekir. Çünkü; polis istihbaratının o kesimin etkisinde olduğu söylenip yazılmıştı.
Demokrasiden; vesayetin kötülüğünden çok sık söz eden Gülenci yazarların ve akademisyenlerin birdenbire özel yetkili mahkeme dostu haline gelmeleri de ibret verici değil mi?
Başbakan Erdoğan; her işe burnunu sokan bu özel yetkili mahkemelere bir çekidüzen verir ise; sözde demokratlara da demokrasi dersi vermiş olacaktır.
Yorum Gönder