Yaşam hakkı bireyin vazgeçilmez temel hakkıdır
Yaşam yaş ortalaması 50-60 olduğu yılları, 21. yüzyılda tıp ve bilim alanında gerçekleştirilen olağanüstü başarı sayesinde çoktan geçmiş ve 75-80 yaş ortalamasını artık ihtiyar sözcüğü ile değil normal yaş olarak dile getirmekteyiz.
Nereden çıktı bu konu demeyin.
Bu gün yazılı medyada okuduğum bir haber karşısında sözcük yerinde ise kanım dondu.
Haber şöyle;
Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Doç. Dr. İlker Alat, Güncel sağlık uygulamalarının İslam’a uygun olması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
"Genel sağlık uygulamalarında, helal-haram ilişkisine uyulmuyor. Hastalara, tedavilerinde kullanılacak ilaçların, tıbbi malzemelerin içeriği anlatılmak zorunlu olmalı. Bunun vebali büyük. İçeriğinde haram madde bulunan ilaçların ve hayvansal kaynaklı dikiş materyaller, doku bütünleyiciler, damar greftleri, kalp kapakları, lokal etkili kanama durdurucular günümüzde çok yaygın olarak kullanılıyor. Bu malzemelerin varsa muadillerinin kullanılması, İslam’a uygun tedavi yöntemleri seçilmesi gerekir."
Şifa haramla bulunmaz, Şifa vericinin Allah olduğunu belirten Alat, Herhangi bir hastalığımız nedeniyle, kalkıp da hemen harama sarılmamalıyız. Ne olursan ol, harama sarılma deniliyor. Helal kaynaklara ulaşacak tedbirleri almamız gerekir. Bu tedbirler herkes için geçerli. Herkesin yapması gereken sorumluluklardır.
Kapsüllü ilaçların içerisindeki toz, ilacın kendisi, o da haram kaynaktan olabilir, araştırmak lazım ama bir de şu var ki kapsülünün kendisi jelatinden üretiliyor. Jelatinin de kaynağı domuz. Sığırdan ürettiğini iddia edenler var ama onlar da o sığırın nasıl kesildiğini bilmiyor. Bu kapsülü çıkarıp da içsen o zamanda ilacın etkinliği azalır ya da mideye zarar verir. Ben hastalarıma kapsüllü ilaç yazmıyorum. Aynı şekilde film tabletler var. Film kısmında da domuz var. 2012 yılında yaklaşık 6 bin tane ilaç çıkmış. Bunların her birisine bakılması gerekir." Dedi.
Bilimden uzak bu çağ dışı düşünce hakkında söyleyecek söz bulamıyorum.
Bir bilim adamı arkasındaki güce dayanarak bunu söyleyecek ortamı ve cesareti buluyorsa sözün bittiği yerdeyiz.
Bu zihniyet ülkeyi, büyük önderin gösterdiği çağdaş uygarlığa mı, yoksa kapkaranlık orta çağa mı götürecek?
Takdiri ve yorumu sizlere bırakıyorum.
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder