"Gaza namıyle dindaş öldüren bi çare dindaşlar"
Mehmet Akif Ersoy
Peygamberimiz
Hz. Muhammet ile ilgili genel değerlendirmem, daha gençlik yıllarımda
başladı. Devrimci gelenekten gelen bir insan olarak; onun yaşam
mücadelesi ve kurduğu yeni düzene bakarak; aramızda bir bağ olduğunu
keşfettim. O; kendi çağında; bizim bu çağda yapmaya çalıştığımız devrimi
başarmış bir liderdi.
Daha sonraki yıllarda yaptığım ayrıntılı çalışmalar; bu ilk tespitlerimin ne kadar doğru olduğunu gösterdi.
O
insanlık tarihini düzelten bir müdahaleciydi. Bunu da Mekke'deki köleci
düzene karşı çıkarak; o düzeni devirerek ortaya koymuştu.
TARİHTEN HABERSİZ MÜSLÜMANLAR
CHP
Lideri Kılıçdaroğlu'nun bir iftarda yaptığı konuşmada; benim
görüşlerime çok benzeyen değerlendirmeler yaptığını okuyunca memnun
oldum.
Bu değerlendirme; Hz. Muhammed'i kıstırıldığı "din adamı"
kalıbından kurtararak onu insanlık tarihindeki genel ve geniş yerine
yerleştirecektir.
Evet; Hz. Muhammed; köleci düzenin simgesi olan
putçuluğa karşı çıkmıştır. Cahiliye devri denilen köleci sistemin
dünyadan habersiz toplumunu; o davranışları ve görüşleriyle
aydınlatmıştır. Böylece cahiliye devrinden "bilgi devri"ne geçilmiştir.
Öyleyse; İslam öncelikle bilgidir...
İşte
zaman içinde İslam dünyası; özellikle bu dünyayı yöneten egemen kesim o
bilginin üstünü örtmüştür. Böylece bize o ulu Peygamber'i insanlara
"savm-sala- hacc ü zekat" öneren bir din tebliğcisi gibi
göstermişlerdir. Böylece Peygamber İslamının yerini zamanla saltanat
İslam'ı almıştır. Bunun sonucunda da din bile gösterişe
dönüştürülmüştür. Ulu Muhammet bunu daha yaşarken sezmiş; Maun Suresi de
açıkça ibadeti gösterişe dönüştürenleri kâfarilikle (dini inkâr
etmekle) suçlamıştır. Okuyun o Kuran bildirisini... Şu anki gösterişçi
ibadetlerin nasıl kötülendiğini anlayın.
YENİDEN KEŞFETMEK
İslam
dünyası Hz. Muhammed'i yeniden keşfetmek zorundadır. Hz. Muhammed
üstüne sonradan yığılan gösterişli ve riyalı tapınım modelleri ile
Muhammedi sistemin ilgisinin olmadığını çağımızın Müslümanları anlamak
zorundalar.
Bunun için İslam dünyasında sosyal tarih bilincine uygun yorumlara ihtiyaç var.
İslam
tarihini, "sahabe hikâyeleri, siyerler, tefsirler" gibi göstermek;
tarihin akışını değiştirdi. Çöken tarih; döndü İslam dünyasını çökertti.
Tarih maddi bir güç müdür ki dönüp toplumları vursun?
Evet;
tarih maddi bir güçtür. Toplumların bilincine yön vermeye başladığında
dev ayaklı bir canavara dönüşerek önüne geleni ezer. Bugün Müslümanlar
birbirlerini boğazlıyorsa, bunu yaptıran çarpıtılmış İslam tarihinin ta
kendisidir. Mısır'da, Irak'ta, Suriye'de, Afganistan'da Müslümanlar
birbirlerini boğazlıyorlarsa; bu katliamı yapanlar kendilerini işte o
çarpıtılmış tarihe dayıyorlar.
Öyleyse; Hz. Muhammed üzerine
kurulan yalan tarihi artık değiştirme zamanı gelmiştir.. Onu insanlığın
bir büyük evladı ve yeni düzen getiren bir devrimci olarak görmezsek;
kendimizi karanlıklarda gizleyen zavallılar olarak kalırız.
Kendisini
en sıkı Müslüman ve Muhammed yandaşı sanıp da Müslüman katledenler var
ya... İşte en önce bunların bakış açılarını değiştirmesi şart. Yoksa;
batılılar devrimci Muhammed'i gerici Muhammed, terörist Muhammed olarak
çizmeye devam ederler.
O çizgileri Batılı sömürgeci çocuklarına veren bizim El Kaidecilerimiz değil midir?
***
Hz.
Muhammed'e, "En büyük devrimci" diyerek bir büyük gerçeği siyasi
dünyada açıkça dillendiren Kemal Kılıçdaroğlu'nu kutluyorum.
Yorum Gönder