100 yıl önce köprülerin ve onları bağlayacak yolların güzergahı
“bir boz eşek bulunarak” yapılıyordu. Boz eşek araziye başıboş, yularsız,
eğersiz bırakılıyor. Boz eşeğin arkasında ellerinde uçları
sivriltilmiş kazıklarla işçiler yürüyor. Başıboş bırakılmış eşek, doğal olarak
kendisi için en kolay, en az enerjiyle en fazla mesafe kat edeceği yolu izliyor.
İşçiler ellerindeki kazıkları boz eşeğin arka ayağının bastığı ize çakıp
işaretliyorlar.
Güzergah belirleniyordu.
* * *
Hatırlıyorum.
Boz eşek modeli çağdaş kalıba
uydurulmuş; havada uçan helikopter boz eşekleştirilmişti.
Başbakan
helikoptere binecek.
Köprü güzergahı belirlenecekti.
O
yazıyı buldum.
Yeniden okudum.
İstanbul Boğazı’na
“Üçüncü Köprü yapılacağı” müjdesi verilmişti.
Güzergah, sözüm ona
arsa rantı doğmasın ve haksız kazanç olmasın diye, gizleniyordu. Büyük bir
gazetede yayınlan haberde Başbakan Tayyip Erdoğan ile Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım, helikoptere binecekler;
yukarıdan Başbakan ile
Ulaştırma Bakanı “köprünün ayaklarının oturacağı noktaları ve yolların geçeceği
güzergahları” gökyüzünden seyredeceklerdi.
* * *
Ben de yazı yazmıştım…
İstanbul Belediye Başkanı Kadir
Topbaş’a; “…Siz neyin başkanısınız, yönettiğiniz kenti her bakımdan etkileyecek
üçüncü köprünün ayakları ile güzergahı helikoptere binmiş Ankara tarafından
belirleniyor, bu olacak iş mi?” diye sormuştum.
Kadir Topbaş da
cevap vermişti.
“Hayır doğru değil” demişti.
Ve şu
bilgiyi sunmuştu:
“Güzergah helikopterle tespit edilmeyecektir.
Ulaştırma Bakanlığı bir Türkiye Planı yaptı. Planda İstanbul için ‘3. Köprü
Proje Önerisi’ geliştirilmiş. Bakanlık tarafından geliştirilen proje,İstanbul
Metropoliten PlanlamaMerkezi’nce yapılan ‘uygunluk analizleri ve arazi kullanma
analizleri’ çerçevesinde değerlendirilecek ve kesin güzergah İstanbul
Büyükşehir
Belediye Meclisi’ne sunulacak”
* * *
Bu bilgi doğru muydu?
Ben bu kez; 530 uzman, profesör
ve doçentin 3 yıl çalışarak; İstanbul için “Çevre Düzeni Planı ve Bölge Planı”
hazırlayan Metropolitan Planlama’nın Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Kaptan’a
sormuştum. Profesör Kaptan da “Bizim 530 uzman, profesör, doçent,
araştırmacının hazırladığı planlarda İstanbul için Üçüncü Köprü yapmak
yoktur. Böyle bir köprü İstanbul’un nüfusunu 20 milyona sıçratır, bu da şehir
için cinayet olur, çünkü bu
bölgenin bu ağırlığı
taşıyamayacağıbilimsel olarak ortadadır” demişti.
Bütün bunları
yazmıştım.
* * *
Sonunda olan oldu.
Övünmeler göğe çıktı.
Böbürlenmeler arşa ulaştı.
Bilimsel olarak yapılması
şehir için cinayet olur denilen 3. Boğaz Köprüsü’nün kondurulacağı ayakları ile
yollarının geçeceği güzergahlar; “Eşekleşen Helikopter Modeli”ne
benzer bir yöntemle belirlendi.
“Köprü’yü Milli Bütçe’den
yapacağız, halkın cebinden bir kuruş çıkmayacak” diye yalan-dolan anlamsız
propagandalar bütün ülkeye yayıldı.
Köprü temeli atıldı.
Ya Allah! Bismillah!
250 bin ağaç kesildi.
Sarıyer Belediyesi Başkanı, “projede belirtilen güzergahla şirketlerin
ağaçları kestiği güzergah birbirine uymuyor” diye uyarı yaptı. Ulaştırma
Bakanlığı, “bizim tespit ettiğimiz güzergah kuşların göç yoluymuş… yok su
yoluymuş…”
diye gerekçe peydahlayarak güzergahı değiştirdiklerini
açıkladı.
Trajikomik!
Hem acı hem komik!
* * *
Ortada bir iddia dolaşıyor.
Köprüyü devletin
imtiyazını satın alma (yap-işlet-devret) modeliyle yapma ihalesini kazanan iki
ortak şirket, güzergah değişimini “maliyetleri düşürmek” için yaptılar.
Güzergahı şahıs arazileri yerine devlet arazilerinden geçirecek şekilde
değiştiriyorlar, devleti soyacaklar.
Yorum Gönder