Düşişleri Bakanlığı - Mehmet Ali Güller
Birkaç gündür dünya, CIA çalışanı Edward Snowden’in açıkladığı belgelerle çalkalanıyor. Çünkü bu belgelerle, ABD’nin en önemli müttefikleri dâhil 38 ülkeyi açıkça dinlediği kesinlik kazanıyor.
Belgelerden, dinlemenin özel anten cihazı (böcek) ve e-posta izleyerek yapıldığından tutun da ilgili ülkenin istihbarat servisinin doğrudan Washington’a bilgi verdiğine kadar çeşitli yöntemlerle yapıldığını öğreniyoruz.
Wikileaks’ten sonra şimdi de gizli dinlemeleri ortaya çıkan ABD, artık işi pişkinliğe vurdu. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry “sizi dinlememiz anormal değil ki” diyerek, ABD Başkanı Barrack Obama da “Her istihbarat servisi dünyada ne olduğunu anlamak ister, medyayla yetinemez” diyerek dünyaya seslendiler.
Peki ya bizde durum ne?
DAVUTOĞLU: KERRY’NİN BİLGİSİ YOKMUŞ
Türkiye de ABD’nin dinlediği müttefikleri arasında. Ayrıca eski ajan Wayne Madsen’a göre Türkiye’de hedef yer ve kişileri ABD’nin dinlemesine gerek kalmadan MİT dinliyor ve dosyayı doğrudan NSA’ya veriyor!
Tüm bu gerçekler nedeniyle Erdoğan’ın dinlenme olayı da yeniden gündeme geldi. CHP Erdoğan’a “Başbakanlığı CIA mı dinledi” diye sordu.
Fakat asıl ibretlik durum bundan sonra başlıyor. Yoğun baskılar nedeniyle hem Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hem de Bakanlık konuyla ilgili açıklamalar yapıyor. Ama ne açıklama!
Güneydoğu Asya Uluslar Topluğu (ASEAN) toplantıları sırasında Kerry ile görüşen Davutoğlu şöyle diyor: “Kendisine bu konuda bir açıklama talep ettiğimizi ifade ettim. Bu konuda bilgilerinin sınırlı olduğunu ancak gerekli çalışmalar, bilgileri edindikten sonra paylaşacaklarını ifade ettiler.”
Daha önce “dinlememizde bir anormallik yok” diyen Kerry’nin Davutoğlu’na “bilgimiz yok” demesi haliyle ilginç. Kerry Davutoğlu’ndan çekinmeyeceğine göre, geriye Bakanın iç kamuoyunu oyalama açıklaması yaptığı gerçeği kalıyor!
Dışişleri bünyesinde kraldan çok kralcılığın yapıldığının ikinci göstergesi ise Vatan’daki şu açıklamadır: “Bakanlığımız düzenli olarak teknik incelemeler yapmaktadır. İlgili temsilciliğimizde yapılan kontrollerde olumsuz bir gelişme yaşanmamıştır.”
Yani ABD’nin dinlediği temsilciliğimizin “temiz” olduğundan eminiz!
KAHİRE BÜYÜKELÇİLİĞİMİZİN TAHRİR’E NEREDEN BAKIYOR?
Amerika’yı Amerikalılardan daha çok seven Dışişleri Bakanlığımızın bu açıklamaları ibretliktir fakat istisna değildir! Davutoğlu ve ekibi, ABD’nin dünyadaki tüm politikalarına angaje olmuş durumda.
Bakın Türkiye’nin Kahire Büyükelçiliğinden Ankara’ya gelen son bilgi ne: “Ordunun verdiği ültimatomu, ‘Eğer siyasi bir çözüm bulunmazsa ordu Türkiye’nin geçmişindekine benzer şekilde darbe yapacak’ diye değerlendirmek yanlış olur. Mısır Ordusu’nun geleneğinde sokağa çıkmak var ancak darbe yok.”
Yazıyı gazeteye teslim ettiğimizde Mısır Ordusu’nu verdiği 48 saatlik süre henüz son bulmamıştı. Dolayısıyla Ordu’nun darbe yapıp yapmadığını henüz bilmiyoruz ama bildiğimiz şu. Kahire Büyükelçiliğimiz, Mübarek devrilmeden hemen önce Ankara’ya geçtiği bilgi notunda “Mübarek’in koltuğunu kesinlikle koruyacağını” belirtmişti!
Hadi “Ordu’nun darbe yapıp yapmayacağı konusu bilgiye, duyuma dayalıdır ama sonuçta yorumdur, elbette yanlış çıkabilir” diyelim, fakat Büyükelçiliğimizin geçtiği nottaki şu “saptamayı” nereye koyacağız: “Mübarek’in devrilmesine yol açan protestolarla bir karşılaştırma yapıldığında bu seferki gösteriler çok daha barışçıl.”
İnsaf! 40 gün süren o eylemlerde toplam 12 Mısırlı hayatını kaybetmişti. Oysa şu anda daha 4 gün dolmadan 30’un üzerinde ölü var! Acaba Kahire Büyükelçiliğimiz, Mursi’nin eli satırlı sopalı adamlarının saldırılarını perdelemkle mi görevli!
SIFIR ‘SORUNLU’ HARİCİYE
Uzatmayalım ama bitirirken bir iktidarın bir bakanlığın prestijli diplomatlarını nasıl sıradanlaştırabildiğini, geleneğini nasıl yok edebildiğini ve koca kuruma nasıl beyin ölümü geçirttiğini acı acı saptayalım!
Yorum Gönder