İşte o çarpıcı sonuçlar:
-Birinci sınıfların yüzde 44’ü boylarına uygun olmayan sıralarda bir ders yılı oturmak zorunda kaldı.
- 60-66 aylık çocukların yüzde 67’si en az 1 kez altına kaçırdı.
-Üst yaş gruplarındaki öğrencilerin tamamı Nisan ayında okumaya geçerken, 66 ay altındaki öğrenciler için bu oran yüzde 18’de kaldı. Yani 60-66’lık her 5 çocuktan 4’ü okumaya geçemedi.
-1.sınıflarda yapılan sistem ve müfredat değişikliğine ilişkin olarak öğretmenlerin sadece 31’i eğitim aldı, ama bir işe yaramadı.
-Çocuklarda dinleme bozukluğu oluştu.
Milli Eğitim Bakanlığı bu tespitlerden sonra yeni eğitim-öğretim yılında revizyona gitmeyi kararlaştırmış. Yapılması düşünülen düzenlemeler de şunlarmış:
-40 dakikalık derslere uyum sağlanamadığı, dinleme bozukluğu ve dikkatsizlik gibi olumsuzluklar ortaya çıktığı için 60-66 aylık çocukların derslerinin 20’şer dakikalık olması.
-Tüm sınıfa aynı eğitimin değil, öğrencilerin ilgi ve becerilerine göre sınıfta “esnek” eğitim uygulanması.
-60-70 aylık çocuklarla, 71-84 aylık çocukların ayrı sınıflarda toplanması, yeterli öğrenci yoksa yakın okullarda birleştirme yapılması.
-Birçok okulda 50 kişilik sınıflar ortaya çıkması, kalabalık sınıflarda 1.sınıf öğrencilerinin motivasyonunun sağlanamaması sebebiyle öğrencilerin ikiye bölünmesi.
-Çocukların klasik sıra düzeninde değil, yerde minderde veya nerede rahat ediyorsa, orada ders dinlemesi.
-Okulların bodrum veya çatı katlarının oyun salonuna çevrilmesi. İmkânı olan okullarda kukla gösterisi, müzik odası gibi odaların yapılması.
-Uyum sağlayamayan çocukların ana okuluna gönderilmesi.
Bu detaylı bilgilerden sonra uygulamanın başladığı geçen yıla gidelim.
Ana-babalar, psikologlar, doktorlar Başbakan Erdoğan’ı “yapmayın etmeyin, bu çocuklara yazık olur” diye uyardı.
Erdoğan, bu konuda da “Karar verdim, olacak” politikası izledi.
Bunun üzerine aileler, doktor raporu alarak çocuklarını bu deli gömleğinden kurtarmaya çalıştı.
Erdoğan sinirlendi, çıkıp şunları söyledi:
“Bu 66 ay meselesinde gidip rapor alanları ben evlatlarına ihanetle vasıflandırıyorum. Niye? 'Benim evladım geri zekalıdır' diyor. Yani iki ay mı senin evladını iyi noktaya getirecek? Ne demek ya? Ben de babayım. Biz de çocuklarımızı yaşları daha gelmeden okula başlattık. Hatta okul öncesi eğitim de aldıkları için, mesela benim bir çocuğum birinci değil ikinci sınıftan başladı. Şimdi burada da bırakalım çocuklarımızı şöyle rahatlıkla gitsin, okula başlasın. Niye bundan dolayı güceniyoruz? Biz bu 66 ayı söylerken, rastgele atmadık ki. Bunun da biz incelemesini yaptırdık. Dünyadaki uygulamalar önümüzde. Bizim kendi ailelerimizde yaşadıklarımız elimizde. Biz istiyoruz ki, bir an önce yavrularımız okullarına başlasınlar, bir an önce de hayata girsinler.”
Eğitimci ve doktorlar, Erdoğan’a şu cevabı verdi:
“Asıl 66 aylık çocukların okula gönderilmesi ihanettir!..”
İşte 1 yıllık uygulamanın sonucu; Kim haklı çıktı?
Çocuklarımızı deneme tahtasına çevirmek, bir nesli de böyle kaybettirmek bu millete reva mıdır?
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler
Yorum Gönder