Merkezi Ankara’da bulunan Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), iktidarın da muhalefetin de her zaman saygı duyduğu bir dernektir. İktidarlarla, yerel
yönetimlerle hiç yakın ilişkisi olmadığı bilinir. Kendi kısıtlı
olanaklarıyla ayakta durmaya çalışır. Gazetecilerin hak ve
hukuklarını korumak adına yeri geldiği zaman en sert açıklamalar
yapılır.
Derneğin, birçok ilde olduğu gibi
Bursa’da da şubesi bulunuyor. Yetkililerine göre 650 civarında
da üyesi var. Böyle bir derneğin yerel yönetimlerle ne işi olabilir?
Ancak, Bursa’da öyle bir çalışma başlatıldı ki, doğrusu bu duruma
gazeteciler de şaşırdı. Dernek aracılığıyla “fişlendiklerini”
düşündüler.
Yapılan çalışma şu: Çağdaş
Gazeteciler Derneği Bursa Şube Başkanlığı, gazetecilerin
siyasi eğilimlerini belirlemek için anket uygulanmasına karar
verdi. Bunu da Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin araştırmalarını
yapan BUPAR isimli şirkete yaptırmak istedi. Açıkçası böyle bir
araştırma için BUPAR şirketine bir ödeme de yapılmayacaktı. Yani,
dernek gazetecilerin siyasi eğilimlerini, bakışlarını
belediye şirketi aracıyla öğrenecekti. Araştırmanın bir örneği
de kuşkusuz Büyükşehir Belediyesi’nin elinde bulunacaktı.
Siyasi eğilimleri öğrenilecek
Derneğin Bursa şubesi yalnız kendi üyelerinin değil,
Gazeteciler Cemiyeti üyeleri için de anket çalışması
yapılmasını istemişti. Bursa’ da bulunan gazetecilere,
belediye şirketinin görevlendirdiği anketörler gitti ve o garip
soruları yöneltmek istedi.
İnsanların her
şeyden nem kaptığı bir dönemde, Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa
Şubesi’nin, AKP’li belediye ile işbirliğine girip anket
uygulamaya başlaması açıkçası gazetecileri ayağa kaldırdı.
Çünkü sorulara verilecek cevaplar tam anlamıyla gazetecinin
siyasi görüşünü ortaya koyacaktı. Zaten amaç da onların siyasi
eğilimlerini öğrenmekti…
Oysa, derneğin görevi
gazetecilerin siyasi görüşlerini ortaya koymak olmamalı.
İnsanların baskı altında tutulduğu, gazetecilerin özgürce
yazamadığı bir ortamda onların siyasi eğilimlerini öğrenmek,
derneğin Bursa Şubesinin ne işine yaracak?
Erdoğan’lı, Arınç’lı sorular
Anket
uygulanan kişilerin isimleri yazıldı. Her ne kadar dernek
yetkilileri isimlerin açıklanmayacağını söylemiş olsa da, siz
görmeseniz bile belediye yetkililerinin elinde kimlerin hangi
soruya hangi cevapları verdiği belli. Bunların yarın başka amaçla
kullanılmayacağını da kimse garanti edemez.
Gazetecilere “Gezi Parkı eylemleri” hakkında ne
düşündüklerinden, bu eylemleri destekleyip
desteklemediklerine, Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan,
yardımcısı Bülent Arınç’ın bu olaylarla ilgili tutumlarını nasıl
bulduklarına, çocuklarını imam hatip lisesine gönderip
göndermeyeceklerine, hangi yerel ve yaygın gazeteleri, hangi
yazarları okuduklarına varıncaya kadar değişik sorular
yöneltildi. Gazeteciye yöneltilen sorulardan birisi de “Siz,
çocuğunuzun radikal sola mı yoksa radikal sağa mı yakın olmasını
isterdiniz?” oldu. Peki, sayın başkan sana ne?
Tepkiler üzerine durduruldu
Dernek
Başkanı, her ne kadar “fişleme yok” dese de, Bursalı
meslektaşlarımız “fişleniyoruz” diye tepki gösterdi. Sonuçta ÇGD
anket çalışmasını durdurmak zorunda kaldı. Peki, yapılan anketler
ne olacak? Bursa ÇGD Şube Başkanı’nın merakı gazeteciler için ağır
sonuçlar verecekti. Sonra, gazetecilerin siyasi eğilimleri
dernek başkanını niçin bu kadar ilgilendiriyor? ÇGD üyelerinin
olaylara bakışını başkanın çok iyi bilmesi gerekir. ÇGD Genel
Başkanı Ahmet Abakay da, şube başkanının belediye ile içli-dışlı
olmasını yadırgadı ve bu durumu kendisiyle de konuşacağını
söyledi.
ÇGD Şube Başkanı Yüksel Baysal,
göndereceğini söylediği anket sorularını ise ne kadar yanlış bir
şey yapmış olduğunun farkına varmış olacak ki kendisinden isteyen
gazetecilere göndermekten vazgeçti. Açıkçası, Bursalı
meslektaşlarımızı fişlenmekten son anda kurtuldu diyoruz ama
meslektaşlarımız “ne kurtulması, çoğu fişlendi” diye ısrar
ediyor…
-----
ÇGD Bursa
Şubesi Başkanı Yüksel Baysal'ın tepkiler üzerine meslektaşlarını nasıl
eleştirdiğini de kendi yazısından okuyalım:
Gerçekten
çok üzgünüm.
Basit bir bilimsel araştırma etrafından fırtınalar
koparıldı.
Gazeteci milletinin korkaklığı, pısırıklığı, hiç
okumadığı, bir kez daha ortaya çıktı.
Bu kadarını ben bile
beklemiyordum.
***
Olay şu…
Çağdaş
Gazeteciler Derneği olarak, Türkiye’de bir ilki yapmak istedik.
Nasıl gazete çıkardıysak, nasıl Anadolu Medya Zirvesi’ni Bursa’da
topladıysak, nasıl Uludağ’da kamp yaptıysak, Bursalı gazetecilerin tümünün
duygularını, düşüncelerini, kaygılarını, görüşlerini, eğilimlerini, kısaca ne
yaşıyorsa onun fotoğrafını çekmek için adım attık.
Erdal Akaltun’a
sordum, “Yapabilirim” dedi.
Finansman noktasında Yönetim Kurulu
Üyemiz, aynı zamanda Büyükşehir Belediyesi Basın Sorumlusu Saffet Yılmaz’dan
destek istedik.
“Olur” dedi.
Sonuçta bunu bir kitap
halinde, ÇGD yayınları olarak çıkarmak iyi olacak diye düşündük.
***
Aman Allahım!
“Öyle soru mu olurmuş?”
“Siz fişleme mi yapıyorsunuz?”
“Saçma sapan sorular var!”
gibi bilimsel (!) değerlendirmeler yapıldı.
Şaşırdım, üzüldüm,
kahroldum.
Bursa basını hiç kitap okumuyor ne yazık ki…
Bir tek sosyoloji kitabı okuyan kişi bile anlar ve bilir ki,
“deneklere” her soru sorulur.
Cinsel hayatı dahil!
***
Gezi Parkı sorusuna bile itiraz eden oldu!
İnanılmaz bir şey!
Gazetecilere “Gezi parkı haklı eylem
midir? diye sormak neden sorun olsun?
Ne fişlemesi kardeşim, anketi
firma yetkilileri dışında kimsenin görme şansı var mı?
Efendim isim
niye soruluyor?
Cahillik işte…
“Teyit almak için isim
ve telefon sorulur!”
Kimseye bildirim yapılmak için değil…
Yorum Gönder