Serbest seçimlerde hükümeti kuracak oranda halkın oyunu alan bir iktidarın, zorla, askeri darbelerle iktidardan uzaklaştırılması demokrasi ile bağdaşmamaktadır.
Bu kesin demokratik kuralı belirttikten sonra şu soru akla gelmektedir.
Sandıkla iktidara gelenler, demokrasilerde sandıktan bekleneni yapmazlarsa ne olacak?
Bu sorunun yanıtını vermek için öncelikle sandıkla gelenlerden beklenen nedir? Onu açıklığa kavuşturmak gerekmektedir.
Sandıkla gelenler (yüzde yüz güvenilir bir seçimle gelseler dahi);
-Kendilerine oy veren ve vermeyen tüm yurttaşların iktidarı olmak zorundadırlar.
-Yurttaşların anayasadan doğan temel hak ve özgürlüklerine uymaları ve bunları kısıtlayacak davranışlarda bulunmamaları gerekmektedir.
-Yurttaşlar arasında dil, din, ırk, mezhep ayırımı yapmadan herkese eşit davranmak zorundadır.
-Yönetimde şeffaf davranmak, dosta, akrabaya, yandaşa ayrıcalık tanımamak gerekmektedir.
-İktidarlar, kendi ülkelerinde uygulanan rejimin temel felsefesini inkâr ederek ona aykırı arayışlar içine girmemeleri gerekmektedir.
-İktidarlar, demokrasinin evrensel değerleri olan, yaşam hakkına, parasız ve eşit eğitim hakkına, yurttaşların sağlık hakkına gereken önemi vermek zorundadır.
-Devlet kadrolarında çalışanların, yandaş olmalarına değil, başarı ve bilgi durumuna bakarak atanmaları gerekmektedir.
Diğer bir soru, sandıkla gelenler yukarda ki değerleri yerine getirmediği zaman zorla ve askeri darbelerle uzaklaştırılmaları gerekir mi?
Yanıt, ASLA.
Tekrar bir soru; sandık dört yılda bir kurulduğuna göre yukardaki değerler uymayan iktidarlara ne yapılmalı?
Uzun vadede yanıt, gelecek seçimde oy vermeyerek sandıkla iktidardan uzaklaştırmaktır.
Kısa vade de yanıt, Anayasanın tanıdığı demokratik hakları (gösteri ve yürüyüş hakkı, protesto hakkı, hukuk yolları) kullanarak bu değerlere uymalarını sağlamaktır.
Şu anda ülkemizde yapılan ve tüm yurda yayılan, hiçbir kışkırtmaya olanak tanımayan Gezi Parkı eylemleri, yurttaşların kısa vadede isteklerini içermektedir.
Nedir bu istekler, hak ve özgürlük.
Ne yazık ki, iktidar güvenlik güçlerine verdiği emirle, anayasal haklarını kullanan yurttaşlara orantısız güç (Tomalarla tazyikli su sıkmak, biber gazı sıkmak, copla dövmek, gaz kapsülü ile yaralamak) kullanarak yurttaşları susturmaya çalışmaktadır.
İktidardan beklenen, derhal bu yurttaşları dinleyerek sorunlarına çözüm bulmaktır.
Yaz, söyle dinleyen kim!...
06.07.2013
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder