SEVGİLİ okuyucularım, bildiğiniz gibi Yüksek Askeri Şura toplantısı dün başladı. Ben de gazeteci kimliğimle toplantıda konuşulanlan biraz araştırayım dedim ve elime bu çok gizli toplantının konuşma bantları geçti!Bu muazzam gazetecilik olayını şimdi sizlerle paylaşıyorum!
Şura üyesi orgeneral ve oramiraller yerlerini almıştı.
Toplantıya başkanlık edecek olan sayın başbakanımız onlar yerine oturduktan sonra salona girdi.
Ortalıkta Genelkurmay Başkanı olduğu zaman başbakanın sağına otururdu.
Fakat bu kez Genelkurmay Başkanı yoktu! Onun vekili yapılan sayın orgeneralimiz Necdet Özel, sayın başbakanımızın yanına değil sağ kenanna oturmuştu.
Sayın başbakanımız salona girdiği anda kısa bir şaşkınlık geçirdi. Şimdi bu gizli görüşmeleri size resmi
kayıtlardan açıklıyorum:
***
Tayyip: “Merhaba paşalarım, nasılsınız, iyi misiniz? İyisiniz maşallah, sizi iyi gördüm!”
Yanıt yok… Sessizlik!..
Tayyip: “N’oldu yaa, Necdet Paşam hariç hepinizin suratından düşen bin parça.”
Yine sessizlik!
Tayyip: “Arkadaşların bazısını göremiyorum.”
Bir orgeneral: “Bir arkadaş tutuklu, o gelemedi.”
Tayyip: “Kim var tutuklu?”
Başka bir orgeneral: “Orgeneral Bilgin Balanlı var. Darbecilikten tutuklu! Hani sizin iktidara karşı darbe yapacaktı ya!..”
Tayyip: “Vay be, valla bilmiyordum. Haberim olsa tutuklatmazdım… Bakın size bir şey anlatayım. Sizin komutanlar geçen gün bana geldiler, uzun uzun konuştuk. Bu ne rezalettir, tutuklaya tutuklaya orduda general bırakmadınız diye yakınıyorlardı. Eeee kardeşim, darbe yapmaya kalkışanın sonu budur. Biz burada bostan korkuluğu muyuz! Elin mahkum, tutuklanacaksın…”
Bir orgeneral: “İyi de, arkadaşlarımız arasında henüz yargılanıp ceza almış olan hiç kimse yok. Nereden biliyorsunuz bunlann darbeci olduğunu?”
Tayyip: “Eee yani paşam, bildiğiniz gibi Türk yargısı tamamen bağımsızdır. Biz bu gibi konularda yargıya karışamayız, müdahale edemeyiz. Yargı ne karar verirse saygımız sonsuzdur.”
Bir orgeneral: “İyi de, geçmişte hoşunuza gitmeyen yargı kararları olunca ayağa kalkıp en ağır lafları ederdiniz. Danıştay bir karar verirdi, siz ‘Ulemaya sor’ derdiniz. Bunlar unutulmadı. O zaman acaba yargı bağımsız değil miydi?”..
Tayyip: “Paşam geçelim şimdi bunları. Öbür eksiklerimiz kim?”
Tek oramiral: “Daha üç gün önce Genelkurmay Başkanımız ve üç kuvvet komutanımız istifa etmişti ya, onlar da bugün yok!”
Tayyip: “Yanlış anlama olmasın, onlar istifa etmedi. Onlar emekliliklerini istedi. Kendi arzulayla emekli oldular…”
Sayın başbakanımızın gözü tam bu sırada, toplantıda hazır bulunan Ege Ordu Komutanı Orgeneral Nusret Taşdeler’e takılır:
Tayyip: “Pardon paşam, siz kimdiniz?”
Taşdeler kendini tanıtır:
“Ege Ordu Komutanıyım.”
Tayyip: “Oooo, sizin de hakkınızda yakalama kararı verdi savcılık. Siz ne arıyorsunuz buralarda? Yakalanması istenen biri nasıl bizim aramızda olur? Ya şimdi polis gelip sizi yakalarsa!.. Ya sizi yaka paça götürürse!..
Çağırın benim koruma amirini, gelsin buraya…”
Birazdan koruma amiri gelir:
Tayyip: “Bak oğlum, bu Taşdeler Paşa’yı yakalamaya gelirse polisler, onları içeri almayın. Bu toplantıda olmadığını söyleyin. Toplantı bitince ben onu bizzat götürüp teslim ederim…”
Sessizlik!..
Tayyip: “Yaa arkadaşlar, aranızda hiç havacı yok mu?
Bir orgeneral: “Havacı mı bıraktınız! Havacılarda bu toplantıya katılacak orgeneral kalmadı ki!..”
Tayyip: “Bakın paşalarım, siz benim memurumsunuz. Ben ne dersem o!.. İleri demokrasi var, her şey var. Bundan sonra darbecilik yok.” ?
Bir orgeneral: “Beyefendi, darbeci dediğiniz o arkadaşlarımız eğer darbe yapmak isteseydi, önlerinde hiçbir güç duramazdı. Hele siz hiç duramazdınız.”
Tayyip: “Öyle diyorsunuz ama bizim Bülent Arınç çok güzel bir laf etmişti. Ben onun arkasındayım.”
Bir orgeneral: “Ne demişti o suikast mağduru Bülent?”
Tayyip: “İyi ki bu ordu savaşa girmemiş. Yoksa bunların savaşacak hali yokmuş demişti…”
Bir orgeneral: “Sayın başbakan, bizim savaşacak halimizin olup olmadığını Bülent nereden bilir! Şimdi siz bunları bırakın da, bizim 44 general ve amiralimiz tutuklu. Ayrıca albaydan teğmene, astsubaydan uzman çavuşa 300′e yakın silah arkadaşımız tutuklu. Ne olacak bu arkadaşlarımızın durumu? Baku», şurada gördüğünüz Ege Ordu Komutanı için yakalama kararı çıkarıldı. Bu nasıl iştir, bu nasıl ülke yönetimidir? Şimdi bu pırıl pırıl komutanlardan çoğunun terfi zamanı. Bunların hesabını kim verecek? Bu arkadaşlarımızın yargılanması ne zaman bitecek? Ya suçsuz oldukları ortaya çıkarsa ne olacak?
Siz bunları hiç düşündünüz mü?”
Başka bir orgeneral: “Dört komutanımız niçin istifa etti?..”
Tayyip: “İstifa değil o, emekli olmayı istediler!”
Bir orgeneral: “Hayır efendim, istifa ettiler, dolayısıyla emeklilik istediler. Gerçekleri hiç değilse bizim yanımızda çarpıtmayın.”
Tayyip: “Siz merak etmeyin paşalarım, bağımsız yargı her konuda en isabetli kararı verecektir. Yargı bizden emir ve direktif asla almaz! Emekli oldukları da çok iyi oldu çünkü bunlar bana gelip hapisteki silah arkadaşlarının mağdur olduğundan, bu işe çözüm bulunması gerektiğinden söz ettiler. Tek çözüm yeri yargıdır!”
Bir orgeneral: “Ama hukuk kurallarına göre bir insanın suçlu olduğu belgelerle kanıtlanmadıkça, masumdur.”
Tayyip: “O sizin görüşünüz. Yeni Genelkurmay Başkanımız Necdet Özel Paşamız acaba sizlerle aynı şeyi mi düşünüyor? Hiç sanmam! Ama bazıları daha ilk günden, Özel Paşamızın bizim adamımız olduğunu, yeni bir Hilmi Özkök döneminin başladığını iddia ediyor. Şimdi onun hatırı için arkadaşlarınıza bazı kolaylıklar sağlayacağız. O kararların ne olduğunu önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceksiniz.”
Bu arada toplantıda bulunan Orgeneral Saldıray Berk’e döndü:
“Pardon, Saldıray Paşa siz misiniz?..”
Sessizlik!..
“Size de cuntacı diyorlar. Bize karşı olduğunuzu duyuyorum. Hiç hoşlanmadığım birisiniz. Yeriniz bu toplantı değil, çoktan beri cezaevi olmalıydı! Niçin istifa edip gitmiyorsunuz siz?..”
Yine sessizlik!..
***
Sayın başbakanımız toplantıda daha sonra dünkü gazetelerden bazı manşetleri okudu:
“Bakın paşalarım, bakın benim sayın memurlanm, bugünkü (yani dünkü) gazeteler ne güzel, ne anlamlı manşetler atmış. İşte size birkaç örnek: Taraf demiş ki Balyoz tutuklusu general ve amiraller, nice subayın irticacı diye ordudan atılmasında kullanılan madde ile emekli edilebilir… Star diyor ki TSK’da darbeci general kalmayacak… Yeni Şafak diyor ki cuntacının işi YAŞ… Akit diyor ki Demokratik ilk YAŞ… Demek ki medya bizim arkamızda ve bize destek veriyor!.. Evet, şimdi gündeme geçelim. Hükümet olarak kimi istiyorsak terfi ettiririz, eksiğimiz kalırsa işi 2012 ydında toptan bitiririz. Biz sabretmeyi biliriz. Memurumuzu okşanz da, döveriz de. Öyle değil mi Necdet Paşam!..”
Elime ulaşan toplantı tutanaktan bu kadardı! Ötesini sonra yazarım!
Yorum Gönder