Suriye Nereye? Irak’taki Bilanço ve AKP’nin Kapasitesi

Suriye Nereye? Irak’taki Bilanço ve AKP’nin Kapasitesi
Suriye krizi nereye varacak?
Artık Esad’ın gidip gitmeyeceği değil, ne zaman gideceği konuşuluyor…
ABD bugüne kadar uyguladığı politikayı sürdürürse, bu sonuç kaçınılmaz gibi.
Esad sonrası Suriye ne olacak?
Ülkenin bütünlüğü korunabilecek mi…
Sünni-Nusayri çatışması nereye varır…
Arap-Kürt bölünmesinin boyutları nereye gider?
Hıristiyanlar, hiç adı geçmeyen Türkmenler ne olur?
Suriye, Kürt devleti - Nusayri Arap devleti - Sünni Arap devleti olarak üçe bölünür mü?
Taliban’ın, El Kaide’nin ve Müslüman Kardeşler’in Suriye’ye yerleşmesiyle bölge istikrarı ne hale gelir…
Zaten savaş ve terörün kaynağı olan Ortadoğu’daki böyle bir gelişme, Siyasal İslam’a dayalı terörün dünya çapında yeniden canlanmasının merkezi mi olur?
İsrail bu durumda ne yapar?
Bölünmüş bir Suriye’nin, Irak ve Kuzey Irak’taki Kürt devleti ile ilişkileri ne olur…
Önce Irak ve Suriye Kürtlerinin birleşmesiyle, sonradan buna İran ve Türkiye’deki Kürtlerin de katılımıyla bir Büyük Kürdistan kurulur mu?
Böyle bir oluşum bölge dengelerini nasıl etkiler…
Böyle bir oluşum gerçekleşirse, bu süreç içinde Irak’ın, Suriye’nin Türkiye’nin ve İran’ın sınırları, rejimleri ne olur?
***
Bütün bu soru ve sorunlar, ABD’yi de Türkiye’yi de kaygılandırmaya başladı…
İran ve Rusya ile Çin, zaten denklemin içinde!
Hadi bizimkiler işin sonunu pek düşünmemiş olabilirler diyelim, ama ABD bakımından bu “kaygılanma” gerçek mi…
ABD’nin bölgeyi yeniden düzenlerken bütün bu olasılıkları hesaba katmamış ve gerekli planları yapmamış olması olanaklı mı?
Planlanan bu gelecek çerçevesinde Türkiye ne olacak?
“Komşularla sıfır politikası” gibi aymazlıkların peşinde koşan AKP iktidarı, bütün bu olasılıkları hesaplayacak, bunları görebilecek birikime, kültüre ve vizyona sahip mi?
Bu ve benzeri sorunlar Suriye krizinin hem büyüklüğünü, hem belirsizliğini hem de ülkemiz için taşıdığı hayati tehlikeleri ortaya koyuyor!
***
Irak’taki bilançoyu anımsayalım:
1.000.000 civarında Iraklı ölü:
Bunun 500.000 kadarı saptanmış…
Bazı iddialara göre ölü sayısı 2.000.000 dolayında.
Bir o kadar, belki daha da fazla göçmen.
ABD’nin rapor edilen asker kaybı 4.400.
ABD’nin işgal sırasında öldürdüklerinden daha fazlası, Hıristiyan bir ordu işgali altında, Müslümanların birbirini katletmesiyle, Şii ve Sünniler arasındaki çatışmalarda ortaya çıktı.
Bine yakın, mühendis, doktor, hukukçu, arkeolog akademisyen, kimileri evlerinde yataklarında katledildi, Irak’ın ulusal beyin birikimi yok edildi…
Ülkenin arkeolojik zenginlikleri yağmalandı.
Savaşın ABD’ye maliyeti bir trilyon dolara yaklaşıyor, belki de geçiyor:
Sonuç olarak Irak fiilen bölündü…
Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kuruldu.
Güya “özerk bölge” adı altında, Merkezi Irak Devleti ile hem siyasal hem de petrol konusunda ekonomik açıdan çatışma halinde.
Üstelik bu devletin Türkiye’deki Kürt nüfus üzerinde de etkisi var.
Daha da ötesi, ülkemizde neredeyse durma noktasına gelen etnik kökenli PKK terörü, ABD’nin Irak’ı işgali sonrasında hem nitelik hem de nicelik olarak tırmandı…
Türkiye ile birlikte buna karşı savaştığını söyleyen ABD, Türkiye’nin, sınırlarının hemen ötesindeki terör yuvalarına müdahalesini önlüyor.
Irak’ta ise durum vahim, mezhep çatışması, merkezi hükümete de yansıdı:
Şii Başbakan Nuri el Maliki, Sünni Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık el Haşimi için tutuklama emri çıkardı.
Haşimi önce Kuzey Irak’a oradan Türkiye’ye sığındı, halen ülkemizde yaşıyor!
***
Türkiye’nin üzerinde kara bulutlar geziyor…
Kulaklarımıza savaş tamtamları gelmeye başladı…
AKP iktidarı, kendisinin de yaratılmasında önemli bir rol oynadığı bu krizi, ülkemizin çıkarlarını ve bölge istikrarını koruyacak biçimde yönetebilecek kapasitede mi?

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget