İkili İktidar - Şükran Soner

İkili İktidar
Üç maymunu oynamak, ikili iktidar varlığını görmezlikten gelmek, yok saymak.. Ya o anın dengelerinde gücünüzün yetmediğini görerek, gelecek dönük gerekli önlemleri almaya yönelik bir taktiktir ya da aslında ortaya çıkcak sonuçlara razısınızdır, ancak siyaseten sorumluluğu göze almıyorsunuzdur.. Her iki olasılıkta da zaman kazanma taktiği aslında çatışan her iki güç odağı için geçerlidir..
Irak’ın ABD işgalinin noktalandığı günün fotoğraf karelerinden birinde Saddam heykeli alaşağı edilirken, şimdilerde herkesin fiilen kabul ettiği Kuzey Irak oluşumunun belgesi, resmi dairelerden çıkarılan nüfus, tapu kayıtlarının çuvallarla yakılmasıydı.. Bilinmeyen ABD, emperyal çıkarlar projesi olarak Büyük Kürdistan için ilk adım mı, yoksa Kuzey Irak Kürdistanı ile yetinilip yetinilmeyeceği mi idi? ABD eksenli askeri işgal güçlerinin korumasında oluşturulan Irak yeni yönetimi için ise sorunun yanıtını sorgulamak, Irak’ın kuzeyinde en hafifi ile konfederal bir yapı ile özerkleşecek bir devlet oluşumuna karşı durmak söz konusu olamayacağına göre; umutlar ABD, emperyal güç odaklarının uzun erkli çıkar stratejilerinde, sonunda dünyaya dönük ABD eksenli resmi söylemde olduğu üzere, Irak’ın bölünmesine karşı bir iradenin konulması ancak umulabilirdi.. İki taraf da zamana yayarak ikili ya da tekli iktidar gelişiminden yana taktikler, güç stratejileri uyguladılar. Görüldüğü üzere de Kuzey Irak Kürdistanı projesi, henüz resmen kesinleştirilmiş sayılmasa da öncelikle tekel sermaye güç odakları, sonra da siyasi erkler tarafından, Türkiye de içinde olmak üzere tanınmış bulunuyor..
Atı alan Üsküdar’ı geçtiği için de Suriye eksenli yaşananlarda, çok görsel, çarpıcı, fiilen ortaya çıkan tabloda, Suriye Kürdistanı projesi; Suriye’nin geleceğini çizmeye aday Erdoğan iktidarlarını siyaseten güç konuma düşürdü... Esad yönetimini düşürme gönüllülüğünde, BM, AB, ABD’den.. militan işin içinde Erdoğan iktidarları, insan hakları kaygılarının ötesinde, Suriye halkının kendi kaderini çizme hakkını da aşan bir üslupta, yeni yönetim kadrolarında mezhepsel ayrımcı, taraf bir görüntüde. Esad’ı savunan güç merkezleri İran, Rusya, Çin’i kızdırmakla, zaten karşı karşıya kaldığı Irak yönetimi ile de arasını iyice bozmakla, zor duruma düşmekle kalmadı.. Kamuoyumuza yansımayan biçimde ittifak, stratejik ortak göründüğü diğer Arap ülkeleri, AB, ABD yönetimlerinden uyarılar da aldı. Batı medyasında sızdırılan haberler, Erdoğan iktidarlarının beklenen roller dışına taştığının bir dizi uyarısı sayılabilir.
***
Suriye eksenli bölgesel iç savaşların uzun erkli emperyal çıkarlar adına, bölge halklarını kanlı ırk ve mezhep çatışmalarına sürüklediği, bugün Suriye’de yaşanan her tür insani değerin ayaklar altına alındığı vahşi katliamların çok daha uzun soluklu bölgeye yayılması, Türkiye’yi de yakması gündemde.. Irak işgalinde Meclisimizden dönen tezkere sayesinde hiç değilse bu kanlı hesaplaşmanın bataklığından göreceli kurtulmuştuk. Kuzey Irak Kürdistanı projesi rol model, ayakları, katkılarının boyutları bizce çok net olmayan sayısız dış odak, somut Kuzey Irak coğrafyası üs, PKK terörü silahlı güç ülkemiz içinde gündemimize giren ikili iktidar tablosunu ise, üç maymunu oynayarak bugüne kadar yok saydık..
Ülkemizin demokratları, çok haklı insan hakları ekseninde, birlikte barış içinde yaşam koşulları yaratma özlemiyle Kürt sorununa yaklaşır, çözüm reçetelerinin üretilmesinin aciliyetini savunurlarken fiilen yaşadığımız Kürt açılımlarımız; barış içinde birlikte yaşama koşullarını yakalamaya yönelik değil de, ülkemizi cepheleştiren Kürtçü-Türkçü ayrımcılık tohumlarının beslenmesi sonuçları biçiminde gelişti.. Belki de ekonomik-sosyal-siyasal geçmişimiz, tarihimiz sayesinde dünyada ayrımcılık tohumlarının yaşayamayacağı, sonuç alamayacağına ilişkin genel inancımız, özgüvenimiz kırıldı.. Nasılsa sonunda sağduyu egemen olur özgüveni ile, kışkırtıcı olmama adına görmezlikten gelinen, insanların yaşamlarını çok olumsuz etkileyen, sarsan gelişmeleri kedinin pisliğini örtmesi gibi saklayıp durduk..
Sosyal olarak sadece PKK değil, siyasi olarak da desteklenen ikili iktidar yapılanmasının, geriye dönüşü çok zor sonuçları üzerinde kafa patlatmayı, siyasi çözüm üretmeyi bırakın fiilen varlığını yok saydık.. Şimdi son PKK denemesi ile, nerede ise Suriye’de Kürdistan bölgesi ilanı ile aynı günlerde gündeme gelen Şemdinli bölgesindeki PKK’nin askeri atağı, yani silahlı güçle de ikili iktidar yaratma girişimi karşısında şoktayız..
Gerçi PKK’nin bu türden ataklarının ilk olmaması, olabilirliği olasılığı güvence sayılıyor. Yine de bu türden silahlı güçle kurtarılmış bölge yaratma ataklarında askeri -asker, polis müdahalesi ile gelen- operasyonlarda birkaç günde sonuç alınmış olmasına karşın, bu kez kuşatmanın günleri, haftayı geçmiş olması yeni kaygı yaratan bir boyut.. Yıllardır karakollara sığınmış TC’nin devlet gücü, ikili sosyal iktidar yönetimi gerçeğine göz yummuş İktidarın sorumluluğu yok mu?..

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget