‘Eğitim sistemini yeniden yapılandırmak zorundayız’ - Abbas Güçlü

‘Eğitim sistemini yeniden yapılandırmak zorundayız’
Başlıktaki sözler, Başbakan Erdoğan’a ait. Altına kim imza atmaz ki. Ama bu konuda söylediklerinin tümüne katılmak mümkün değil...
Bu nasıl bir yeniden yapılanma ise 10 yıldır yıkılıp, yıkılıp yeniden yapılıyor. Hani askerde, acemi birliklerinde, boş durma boşa çalış mantığı çerçevesinde, gün boyu duvar ördürülüp, akşam da yıkılır. Ak Parti’nin eğitim politikası da aynen öyle. Bakanlardan biri yapıyor, diğeri yıkıyor ve 10. yılın sonunda hâlâ yeniden yapılanmadan söz ediliyor...

İstemek yetmiyor!
Başbakan Erdoğan, dün Ankara’da, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun 24. Toplantısı’nda konuştu. Başkanı olduğu kurul, yılda iki kez toplanıyor ve Türkiye’nin bilim politikalarına yön veriyor. Önceki Başbakanlar, çok fazla ilgi göstermezdi, hatta yıllarca toplamadıkları olurdu. Ama Erdoğan, hem toplantıların düzenli olmasını sağlıyor hem de her defasında katılıyor, vizyon belirliyor. Ayrıca, her türlü maddi ve manevi desteği sağlıyor.
Peki o, bir başbakan olarak üzerine düşeni yapıyor da, bakanları, bürokratları gereğini yerine getiriyor mu?
Evet demek mümkün değil. O kadarla da kalsalar iyi. Görünen o ki, Başbakana, olup bitenleri tüm çıplaklığı ile anlatmıyorlar. Eğer öyle olsaydı, 10 yıl sonra, hâlâ eğitimde yeniden yapılanmadan söz eder ve aşağıdaki konuşmayı yapar mıydı?..

AG-GE’yi destekliyoruz
“Bugün alacağımız kararların temel amacı, milli eğitim sisteminde bilim ve teknoloji politikalarımızı bütünleştirmek olacaktır. Çocuklarımıza matematik, fen, teknoloji, yabancı dil derslerinde yeni eğitim metotlarıyla kolay kavrayacakları ve derinleşebilecekleri bir eğitim ortamı hazırlayacağız.
Bilgi birikimi yanında kendini ifade edebilen, dünyadaki gelişmeleri takip eden ve analiz edebilen gençlere ihtiyacımız var. Bu konularda üniversitelerimizin aktif rol üstlenmesini istiyoruz. Önümüzdeki dönemde bu konularda önemli çalışmalar ortaya koyacak, hepimiz için hayırlı neticeler elde edeceğiz.
Akademik Ar-Ge destekleri kapsamında ise bin 235 projeye 240 milyon lira destek sağladık. Bunun yanında, bilim insanları ve öğrencilere sağlanan burs ve destekler çerçevesinde 18 bin 108 kişiyi, 81 milyon liralık bir kaynakla destekledik.
Bu alana ayırdığımız kaynakların ve verdiğimiz emeklerin neticelerini almaya başladık. Bugün Türkiye bilimsel araştırmalar, teknolojik gelişmeler ve yenilik konusunda 10 yıl öncesi ile mukayese edilemeyecek kadar ileri bir yerdedir.
Bu süreci arzu ettiğimiz şekilde sonuçlandırabilmemiz için Ar-Ge odaklı firmaların sayısını artırmamız, bilişimciliği desteklememiz ticarileştirilebilir Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerini yoğunlaştırmamız gerekiyor. Bunlar için de eğitime, kültüre, bilgi birikimine, ihtiyaçlara cevap verebilecek nitelikte insan kaynağına ihtiyacımız var. Bugünkü toplantımızda ‘uzun vadede yetişmiş insan gücümüzü nasıl karşılayabilirizin yöntemlerini konuşacağız. Bilimi, teknolojiyi ve yeniliği kalkınmanın lokomotifi yapan toplumlara baktığımızda en çok önem verdikleri konunun insan kaynağı olduğunu görürüz. Bunun için eğitim sistemimizi, genç beyinlerimizi bilim ve teknoloji alanlarına yönlendirecek şekilde yeni baştan yapılandırmayı gerçekleştirmek zorundayız.
Bilim, teknoloji ve yenilik konuları bütün bakanlıkların, bütün kurumların, üniversitelerin gündeminde her geçen gün daha da artan bir yer tutuyor. Burada aldığımız kararlar aşama aşama titizlikle uygulanıyor.”

Söylenenler ve gerçekler
Evet, Türkiye 10 yılda gerçekten de bazı alanlarda çok önemli mesafeler kaydetti, ama eğitim ve bilimde aynı heyecanı duymak mümkün değil.
- Örneğin son yıllarda AR-GE’ye ayrılan kaynaklar GSMH’nın kaçta kaçıydı, kaça çıktı?
- Türkiye, dünya bilimine katkı sıralamasında kaçıncıydı, şimdi nerede?
- 240 milyon lira destek sağlanan bu 235 proje ne? Türkiye’de neleri değiştirdi?
- Üniversite ve öğrenci sayısındaki artış ile öğretim üyesi sayısındaki artış oranı ne?
- 10 yıl öncesi OKS, SBS, ÖSS, LYS başarı ortalamaları ile bugünküler arasında ne fark var?
- Daha iyi yabancı dil, Anadolu liselerinde yabancı dille eğitime son verilerek mi gerçekleşecek?
- Bilişim dersleri kaldırılarak, eğitimde teknolojiyi nasıl hâkim kılacağız?..
- İnsan kaynağı planlamasından söz edilirken, YÖK bunu ne kadar ciddiye alıyor?..
Özetin özeti: Başbakan Erdoğan daha önce de söyledi: “Ben vizyon koyarım, gerisini bakanlar ve bürokratlar getirir.”
Vizyon iyi de devamı bir türlü gelmiyor. Sonuçlar ortada!.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget