Anadolu Ajansı’nın haberine göre ilk olarak Madrid ve Barcelona’daki bazı metrolarda küçük grupların başlattığı, “ödemek istemiyorum” adlı biletsiz metroya binme eylemleri, otoyollara da sıçradı. Katalonya ve Valencia bölgelerinde geçen Pazar yapılan ve binlerce aracı otoyollarda buluşturan eylem, 13 otoyol gişesinde gerçekleşti. Gişelerde 12 kilometrelik uzun kuyruklar oluşurken, “ödemek istemiyorum” adlı platformun çağrısıyla gerçekleşen eylemde, arabayla gişe önlerine gelen vatandaşlar, gişe memuruna “iyi günler, ödemeyi reddediyorum” diyerek otoyol geçiş ücretini vermedi. Herhangi bir polis müdahalesinin olmadığı eylemlerde, ücret ödemeyen araç sahipleri, gişe memuru tarafından plaka kayıtları alınarak, otoyola girişine izin verildi. Verilen bilgiye göre, ücret ödemeden otoyoldan geçen 3 bin 87 araca 100’er euroluk para cezası kesildiği ve bu cezaların posta ile yollanacağı kaydedildi.
***
Türkiye’de ise Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmeliğe göre otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayollarının geçişi ücretli olacak kesimleri, Karayolları Genel Müdürü’nün teklifi üzerine, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı tarafından belirlenecek.
Güzergahın tamamı ücretli olabileceği gibi; çevre yolu, bağlantı yolu, köprü, tünel ve viyadükler ayrı ayrı ücretlendirilebilecek.
Karayolları, İspanya’daki gibi eylemler olabileceğini öngörmüş gibi, yönetmeliğe şu hükmü de eklemiş:
“Yönetmelik kapsamında geçişi ücretli olduğu halde ücret ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun ilgili maddesine göre o güzergahın en uzun mesafesine ait geçiş ücretinin on katı tutarında idari para cezası verilecek. Ücret ödemeden geçişin yapıldığı tarihten itibaren yedi gün içerisinde ödemesiz geçiş yapan aracın plakasına ait hesabın, ilgili tarafından Ana Kontrol Merkezi’ne bildirilmesi durumunda cezasız geçiş ücreti bu hesaptan tahsil
edilecek.”
Aslında İspanya’dakine benzer bir eylem, İstanbul’da küçük gruplar tarafından, metrobüs gişelerinde bilet fiyatlarını protesto etmek için yapılmıştı. Belediye, zammı geri alır gibi yaptı, sonra da kartlı sistemi getirerek, zamlı tarifeyi yeniden uygulamaya başladı. Yani vatandaşı oyalamak suretiyle istediğini yaptı.
***
Bir de Chicago’daki NATO eylemleri var.
NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nin yapıldığı ABD’nin Chicago kentinde binlerce kişi kent merkezine yürüdü ve “Savaş borç demektir” ve “NATO evine dön” pankartları taşıdı. Toplantıda ise NATO Genel Sekreteri Rasmussen, “Afgan halkıyla uzun vadeli ortaklığa yönelik taahhüdümüz 2014 yılını ötesine de uzanacak” derken ABD Başkanı Obama: “Afganistan’daki misyonu tamamlamaya dönük kararlılığımızda birliktelik sergileyeceğiz” gibi laflar etti.
Obama, NATO’nun, Afganistan ve Libya gibi NATO operasyonlarına kritik katkılar sağlayan komşuları ve dünya genelindeki ortaklarıyla toplantı yapacaklarını kaydederek, “Bu toplantı, NATO’nun küresel güvenlik ortaklığı ağının gerçek bir merkezi olduğunun bir diğer hatırlatıcısı olacak” dedi.
Yani, faturayı NATO’nun ortakları
ödeyecek!
***
Aslında Tayyip Erdoğan, 2010 yılında Toronto’daki NATO zirvesinde NATO’yu Kandil Bölgesi’nin kontrolü için göreve çağırmıştı. Son aylarda da NATO sözleşmesinin 5. maddesinin çalıştırılarak, Suriye sınırına asker gönderilmesini isteyebileceğini söyleyip duruyor. Türkiye-Suriye sınırını, bir İsrail şirketine devretmek isteyip başaramadığını da bütün dünya biliyor. Yine Kürecik’te ABD tarafından yasa dışı olarak kurulan füze kalkanı projesinin radarı da NATO’ya devredildi.
Kürecik’teki bu üssün aynı zamanda dinleme ve elektoromanyetik dalgalarla operasyon yapabilme merkezi olarak kullanılabileceğine dair bilgiler de geliyor.
Türk Milleti, AKP ile birlikte bu faturayı ödemek istiyor mu?
Yorum Gönder