İnsanın kafasında, dil yoluyla benimsenen düşünce kalıpları vardır…
Belli terimler, kavramlar, tanımlar ve sınıflamalarla koşullanmış insan beyni, bu kalıpların etkisinde kalır…
Bu kalıplara göre düşünür…
Bu kalıplara göre konuşur…
Bu kalıplara göre karar verir.
Örneğin “ustalık” olumlu bir kavramdır.
“Usta” sıfatı, bir kişinin, bir meslek sahibinin önüne getirildiğinde, kafamızda derhal o insan için olumlu bir imge oluşur:
Her mesleğin “ustası” iyidir…
İnsanlar, işi düştüklerinde marangozun da beyin cerrahının da “ustasını” arar.
***
Demokratik siyaset iki kaynaktan beslenir:
1) Demokrasinin, insan haklarının evrensel ilkeleri…
2) Toplumsal yapının, geniş kitlelerin, seçmenin, politikacıların genel nitelikleri.
Gelişmiş demokrasilerde bu iki ilke birbiriyle uyuşur…
Azgelişmiş demokrasilerde toplumsal yapının, geniş kitlelerin, seçmenin, politikacıların genel nitelikleri, demokrasinin ve insan haklarının evrensel ilkelerinin gerisinde kalır.
Acemi politikacı, işe ilk koyulduğunda genellikle evrensel ilkelerden hareket eder…
Zamanla deneyim kazanır…
Kendi gücünü sınar…
Ülkesinin gerçekleriyle karşılaşır ve “ustalaşır”:
Çevresine tepeden bakmaya, demokrasinin ve insan haklarının evrensel ilkelerinden sapmaya, kendisi gibi düşünmeyenlerin haklarını kısıtlamaya ve sınırlamaya, fırsatçılığa kaymaya, cebini doldurmaya başlar.
Böylece politikadaki “ustalaşma” süreci, öteki mesleklerde olduğunun tersine, azgelişmiş demokrasilerde politikacıyı ve toplumu başarıya ve daha iyiye değil, daha geriye ve başarısızlığa götürür.
Şimdi kendi örneğimizden hareketle acemi ve usta politikacı arasındaki farkları görelim.
***
Acemi politikacı, demokrasiye, insan haklarına inanır.
Usta politikacı, kendi gücüne inanır.
Acemi politikacı, eşitler arasında birincidir.
Usta politikacı, totaliter liderdir.
Acemi politikacı, muhalefeti, farklı düşünceleri saygıyla karşılar.
Usta politikacı, muhalefeti, farklı düşünceleri ihanetle suçlar.
Acemi politikacı, uzlaşma arayarak sorunları çözmeye çalışır.
Usta politikacı, çatışmayı tırmandırarak sorunları bastırmaya çabalar.
Acemi politikacı, güler yüzlüdür, sevimli olmaya çalışır.
Usta politikacı, asık suratlıdır, korku saçar.
Acemi politikacı, sevgiden, dayanışmadan beslenir, kendisini, partisini, toplumu geliştirmeye, mutlu etmeye çalışır.
Usta politikacı, çatışmadan, öfkeden, kinden, nefretten beslenir, bu duyguların esiri olur, kendisine de topluma da cehennem hayatı yaşatır.
Acemi politikacı, hukuka, bağımsız ve tarafsız yargıya saygılıdır.
Usta politikacı, kendi hukukunu kendi yargısını yaratmaya çalışır.
Acemi politikacı, bilime, sanata, edebiyata yakın durur, onlara saygı ve sevgiyle yaklaşır.
Usta politikacı, bilime, sanata, edebiyata uzak durur, onlara düşmanca, öfke ve nefretle yaklaşır.
Acemi politikacı, medyanın desteğini almaya çalışır, ona aslan muamelesi yapar.
Usta politikacı, medyayı köleleştirmeye çalışır, ona köpek muamelesi yapar.
***
Allah hepimizi böyle “ustalardan” korusun!
Yorum Gönder