Kim Yalan Makinesi? - Cüneyt Arcayürek

Bir gün önce söylediklerini ertesi gün değiştirenlerden şikâyet eder durur. Yalan makinesi gibi suçlamalar yöneltir siyasal rakiplerine...
Oysa bir gün önce söylediğini ertesi
gün yalanlayan ise, adıyla sanıyla Başbakan Bay RTE!
Üstelik bir gün söylediğini, ertesi gün değiştirdiğini açıklamalarıyla kanıtlıyor.
Salı grubunda “Terbiyesiz bazı kişiler Başbakan bu işle (kürtajla) niye meşgul oluyor diyorlar” dedi ve şöyle devam etti:
“Ben bu ülkede her meselenin sorumlusuyum.”
Hayret diyenlere, nihayet anayasal sorumluluğunu anımsadı diyenlere bile rastlanıyor.
Oysa karakteriyle, kişiliğiyle tamamen örtüşen bir tablo sunuyor RTE.
Uludere katliamını örtbas etmek için günlerdir nefes tüketen Başbakan, derin izler bırakan olayın sorumlularının kim veya kimler olduğu sorusuna fena halde bozuldu.
Hık mık derken bir ara Başbakanlık’a bağlı Genelkurmay’a gerekli yetkiyi verdiğini ve bu yetki çerçevesinde Genelkurmay’ın gerekenleri yaptığını söyleyiverdi.
Kestirmeden gidelim:
Başbakan böylece, sorumluluğu Genelkurmay’a boca ediverdi.
Şimdi çıkmış AKP grubunda kürsüye; kürtajla neden meşgul oluyorsun diyene, yazana ders veriyor.
Elbette bu ülkenin başbakanı olarak her sorunun sorumlusu benim, diye aslanlar gibi kükrüyor.
İşine geldiği yerde ve zamanda sorumlu değil, ama fiyakaya sıra geldi mi, birden başbakanlığını anımsıyor ve sorumlu oluveriyor.
Bir gün önce söylediğini, başka bir gün yalanlayan konuma düşüyor.
Alacağı yanıttan korktuğu için, aynanın karşısına geçip “Söyle ayna, bu ülkede yalan makinesi etiketi kime layık” diye soramıyor.
***
Mademki ülkedeki sorunların sorumlusunun kendisi olduğunu, hata yapanı mutlaka cezalandırılacağını söylüyor.
Yedi yıl emrinde devlete hizmet eden, üstelik görevi sırasında terör örgütü kurmaktan tutuklu eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un talebi üzerine Silivri’ye bir zahmet gidip tanıklık etmesi gerekmez mi?
Yedi yıllık hizmetine tanıklık eden, başlarında Bay Gül yedi kişinin tanıklığına neden gerek gördüğünü İlker Paşa, mahkemeye verdiği dilekçede şöyle açıklıyor:
“Devlet ve hükümet yöneticilerine baskı yaptığım ileri sürülüyor. Mesai arkadaşım olan resmi görevliler belli. Şahit olarak dinlenirse iddiaların asılsız olduğu görülür.”
Herhalde Başbakan da kabul eder, tutuklu İlker Paşa’nın davasında bir hata olduğu gün gibi aşikâr.
Şimdi soru, başta Cumhurbaşkanı Gül’ü, Başbakan’ı ve diğer üst düzey bürokratları mahkemenin tanık olarak çağırıp çağırmayacağı....
9 Ocak’ta Başbuğ’un tutuklanmasına karşı çıkan Başbakan RTE’nin hatayı onaracak bir davranış göstermesi; tanıklığı söz konusu olmazsa, en azından 2 yıl birlikte çalıştığı Genelkurmay Başkanı’nın terör örgütü kurduğuna inanmadığını açıklaması gerekmez mi?

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget