Son yıllarda adı terörle anılan Hakkari’nin durumunu, 20 yıldır aktif siyasetin içinde olan ve halen CHP il başkanlığı görevini yürüten Mehmet Baş’la konuştuk. Baş, vatandaşların durumunu anlatırken, “Somaliliden bile durumu daha kötü” dedi. Terörün boyutunu ise “bir kaçı hariç kamu kuruluşlarına bayrak çekilemiyor. AKP il binası, 5 panzerle korunuyor. Yemin billah ederek söylüyorum: o hale gelinmiş ki fırına ekmek almaya gidecekse polisi 8-10 polis koruyor” dedi.
Hakkari’ye hep yanlış gözle bakılması sonucu bugünkü olumsuzlukların yaşandığını öne süren CHP İl Başkanı Mehmet Baş, SÖZCÜ’ye şunları anlattı:
Dilenci haline getirildi
“1992-1995 yılları arasında Hakkari’ye bağlı 38 köy boşaltıldı. Boşaltılmadan önce köylünün gelir kaynağı vardı. Hakkari hayvancılıkla ünlüydü. Devlet, boşaltıp yakmadan önce hesabını yapmalıydı. İnsanlar, köyünden, mezrasından, yuvasından, aşından edilirse, ilçe ve il merkezinde toplanırsa ne yapacak? İnsan gibi köyünde yaşayanlar, şimdi Hakkari ve ilçelerinde dilencilik yapıyor. Kendi köyünde ‘ağa’ olanlar, bu hükümet döneminde iyice dilenci haline getirildi.
Bir çivi bile çakılmadı
Bu ülkeyi yönetenler, Hakkari’ye istihdam olarak bir çivi çakmış değiller. Halk yatırım bekliyor. Yatırım olmadığı için vatandaş işsiz-güçsüz. Onlar, bir torba kömürle, bir torba makarnayla kandırılmaya çalışıyorlar. Böyle olunca, halk kendisini onursuz gibi görüyor. Çünkü yapacak bir şeyi yok. Bu ülkeyi yönetenler Filistin’e, Somali’ye yardımdan önce kendi halkına sahip çıkması gerekir. Hakkari’de bazı aileler, Somali’de yaşayanlardan daha perişan. Bunları görülmek istenmiyor.
Sınır kapıları kapalı
Bugün, 2 bini aşkın aile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonundan yardım alıp geçinmeye çalışıyor. Ancak, Hakkarili iş istiyor, yatırım bekliyor. Hammaddesi taş olan çimento fabrikası kurabilirler. Şemdinli’nin dağları birinci sınıf mermer yatakları. Orada mermer işletmeleri kurulamaz mı?
Hakkari hem İran’a hem Irak’a komşu bir il. İran’a açılan Esendere Sınır kapısı, AKP Hükümeti geldiğinden beri kapalı. Çukurca ve Şemdinli sınır kapıları Ecevit Hükümeti döneminde açıktı ve insanların durumu da iyiydi. Bugün o kapılar çalışmıyor.
Terör örgütü mensubu mu oldu?
Hakkari’de BDP’nin üç milletvekilliğinin üçünü de almasından sonra, Hakkariliye, potansiyel terör örgütü gibi bakılıyor. Oysa, bir önceki seçimde 2 milletvekili AKP’nindi. O zaman Hakkari halkı potansiyel terör örgütü mensubu değildi de şimdi mi terör örgütü mensubu oldu?
Düğmeye basılmış
Hakkari’de düğmeye basılmış, her gün ortalama 10 gencimiz evlerinden alınıp terör örgütü mensubu diye götürülüyor. Hakkari’de neredeyse genç kalmadı. Bir kısmı cezaevinde, bir kısmı dağda. Bir taş atmanın bedeli 16 yıl hapis cezası oldu. Bu cezaya çarptırılan Musa Özek’in mektubunu okursanız ağlarsınız. Kardeşine şiddet uygulanırsa, kardeşi de dağa çıkıyor. Hakkari’nin üzerinde tamamen korku imparatorluğu var.
Bayrak çekilemiyor
‘Sivas’ın ötesine gidemezsiniz’ diyen Başbakan, önce Hakkari’ye gelip partisi önündeki manzarayı görsün. Özel İdareye ait binada bulunan il başkanlığı, belki 5 panzerle, onlarca polis tarafından korunuyor.
CHP’yi eleştiren başbakan, önce gelip Devlet kurumlarının önüne bayraklarını assın, ondan sonra CHP mitingini eleştirsin. Valilik ve bir iki kamu kuruluşu dışındakilere bayrak asılmıyor. İlçelerde durum daha da vahim.
Yemin-billah ederek söylüyorum: O hale gelmiş ki, bir polis fırına ekmek almaya gidecekse, 10 polis de onu korumak için geliyor. Bu durum halkın psikolojisini bozuyor. Özel harekat polislerinin gözlükleri bile halkı korkutuyor. Giyim tarzları insanları tahrik ediyor. Bunlar olmamalı.
Sivil araçtan çok panzer var
DSP hükümeti döneminde de ben il başkanıydım. İnanın şehir merkezinde bir tane bile panzer göremezdiniz. Oysa, bugün Hakkari’de sivil arabadan çok panzer var. Bu halkı tahrik ediyor. Eğer ben CHP il başkanı olarak tahrik oluyorsam bir de halkı düşünün. Onun için kimse Hakkari halkına hakaret edemez, herkes haddini bilecek.
Güvenlik görevlileri yakınıyor
Bölgede herkes bir korku içinde. Güvenlik görevlilerinin bize anlattığı çok ciddi yakınmalar var. Bunların ayrıntısına girmek istemiyorum. Bölgede, önce Devlet otoritesini sağlaması gerekiyor. Güneydoğu’da valilerin, emniyet müdürlerinin çoğu AKP’nin il örgütü gibi çalışıyor. Bizler bu durumdan yakınıyoruz.
Selam veremezler
Oralarda, hiçbir kurumun müdürü, CHP il başkanına selam veremez. Çünkü korku imparatorluğu var. Selam veren görevden alınır. Bu ülke böyle yönetiliyor. CHP il başkanı o kuruma rant için gidiyorsa, kapıdan içeriye sokmasınlar, selam veremsinler kabulümüzdür. Ama ülkenin menfaati için gidiyorsa, CHP il başkanıyla görüşmek zorundadırlar.”
Yorum Gönder