Fatih’in 557 Yıldır Yaşayan Eseri - Mehmet Ali Güller

Bugün İstanbul’un Fethi’nin 559. yıldönümü…  Ancak 19 Mayıs gibi İstanbul’un Fethi törenlerinde de bu yıl değişiklik var. AKP’nin tören ve kutlamalar yönetmeliğine göre tarihi birliğin surlara hücumu ve sancakların surlara dikilmesi ile Fatih’in gemileri karadan yürütmesinin canlandırıldığı törenler bu yıl yapılmayacak.
Fatih Sultan Mehmet Türbesi’ni ziyaret, Beyazıt Meydanı’ndan Sultanahmet Meydanı’na yürüyüş, Fatih Sultan Mehmet Vakfı Üniversitesi’nde Fetih konulu panel, Mehteran Konseri ve son olarak da Haliç’te lazer ve havai fişek gösterisi olacak.
DÜNYANIN EN ESKİ TERSANESİ
Atatürk’ü anmanın ve Cumhuriyet’i kutlamanın en iyi yolu nasıl ki Atatürk’ün Altı Ok programına sahip çıkmak ve Cumhuriyet’i bütün kurumlarıyla yaşatmaksa, İstanbul’un Fethi’nin kutlanmasından anlaşılması gereken de bize ama bugünümüze bıraktıklarına sahip çıkmaktır! Örneğin Tersane-i Amire’ye, yani Hasköy’den Unkapanı Köprüsü’ne kadar bütün bölgeye uzanan Haliç Tersanelerine…
Tamam, gemileri karadan yürütmeyelim ama dünyanın yaşayan en eski tersanesine sahip çıkalım!
O zamanlar Kadırga’da bulunan bir tersanede denize indirilirken batan bir gemiye kızan Fatih’in emriyle kurulan Tersane-i Amire tam 557. yaşında. İstanbul’un fethinden iki yıl sonra inşa edilen bu tersane, 557 yıldır gemi yapım ve onarım işlevini sürdüren ve bu özelliği nedeniyle de ikinci bir eşi olmayan tarihi hazinemizdir.
TARİHE DEĞİL RANTINA GÖZ DİKTİLER
İşte TMMOB Gemi Mühendisleri Odası’nın yıllarca başkanlığını yapan Tansel Timur, bu yıl bu gerçeğe dikkat çekiyor ve Tersane-i Amire’nin yaşatılması gerektiğini vurguluyor.
Timur’a göre ağızlarından ecdat kelimesini düşürmeyenlerin öncelikle sahip çıkması gereken, Fatih’in bu eseridir. Çünkü özellikle son 10 yıldır pek çok kesimin gözü bu tersanededir. Kimisi sanki “yaşayan bir müze” değilmiş gibi, tersaneye “müze yapacağız” diyerek talip olmaktadır. Kimisi “belediye sosyal tesisi” yapmaya uğraşmaktadır. Hatta “sinema platformu yapacağım” diye burayı bizzat Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den şahsına isteyen Sinan Çetin gibi örnekler bile mevcuttur.
Ancak TMMOB Gemi Mühendisleri Odası yıllardır bu tarihi tersaneye sahip çıkıyor ve yaşaması için uğraşıyor; bazen hukuk yoluyla, bazen kamuoyu yaratarak…
Ancak bu tarihi mekânı ranta çevirmek isteyenlerin sayısı bitmiyor, azalmıyor…
HALİÇ KÖPRÜSÜ’NDEN ÇIKARILACAK DERS
Tansel Timur’un bu konuyu gündeme getirmesinin bir diğer nedeni ise tüm İstanbulluları ilgilendiriyor.
Haliç Köprüsü geçenlerde önemli bir tehlike atlattı. Köprü bağlantıları koptu, 17 cm’lik bir çökme oluştu.
Gemi İnşaatı ve Makineleri Yüksek Mühendisi Tansel Timur soruyor: “Köprüde meydana gelen olumsuzluğun nedeni, yeni yapılmakta olan Metro Köprüsü kazıklarının çakılması işlemi olabilir mi? Haliç Tersanesi’nin tarihi taş havuzları herhangi bir hasar görmüş müdür; taban ve duvarlarında çatlaklar oluşmuş mudur? Havuz kapak ağzı açıklıklarında bir değişim olup olmadığı kontrol altında mıdır?”
Ve Tansel Timur hepimizi ilgilendiren şu gerçeğe dikkat çekiyor: “557 yıldır hâlâ sanayi faaliyeti yürüten, dünyanın en eski ve yaşayan tek sanayi müzesi durumundaki bu tarihi mirasın üretim dışına itilmesine, yani yok edilmesine neden olacak bir ‘dünya felaketi’ni bir yana bırakalım. Yarın havuz kapaklarından biri atarsa, ortaya çıkacak ölüm ve kayıpların hesabını kim verecek?”

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget