Salı sallama günü - Melih Aşık

Bugün salı... Partilerin grup toplantıları var.. Önce Tayyip Erdoğan alacak sazı eline... Peşinden CHP, MHP, BDP liderleri... Birbirlerine karşı “sert üslup” kullanacak, “Ahlaksız” “Yalancı” gibi hakaretlerle saldıracaklar.
Tayyip Erdoğan kısa bir giriş taksiminden sonra sözü CHP’ye getirecek, bugünkü başarısızlıkların sebebi CHP imişçesine rakibine yüklenecektir. Eğer hızını alamazsa sözü İsmet İnönü’ye, İkinci Dünya Savaşı’ndaki karne günlerine, hatta Dersim’e de uzatacaktır. Bugün Tayyip Bey’in Uludere bombardımanı için “Vur emrini hangi hayvan verdi?” diyen Hasip Kaplan’a da birkaç paragraf ayırması beklenmektedir.
Kemal Kılıçdaroğlu’na gelince... O da Başbakan’a onun cümlelerindeki sertlikte cevap vermeye çalışacaktır. Sert konuşmak Gandi imajıyla çelişse de Kemal Bey Başbakan’a sallamayı sevmektedir.
Vatandaş bu atışmalara bakarak memlekette muhalefet var, demokrasi var hissine kapılmaktadır. Ancak çatışma “laf”tadır. CHP ortaya bir program, proje, politika koyarak onun üzerinde tartışmıyor. Ben iktidara gelirsem falanca konuyu AKP’den farklı olarak şöyle çözeceğim gibi bir söylemde bulunmuyor. Atışmalar sert. Ama içi boş. Kemal Bey’in çoğu zaman “Getirin yasayı Meclis’e katkı sunalım” dediği gözleniyor. Türban, 2B, bedelli askerlik gibi konularda AKP’nin önünü açtığı biliniyor. Laiklik tehlikede değildir sözleriyle AKP’ye geniş hareket alanı sağladığı da muhakkak...
Karşı çıkmak, kavga etmek, bir bardak suda fırtına kopartmak ne muhalefet etmektir ne siyaset, ne demokrasi. Kayıkçı kavgasıdır. Salı günleri de boş geçiyor demektir. Hiçbir şey üretilmemektedir.

Soru: Eskiden beri askerler arasında sık sık sorulan klasik “Sen kaçıncı tertipsin?” veya “Sen kaçıncı dönem yedek subaysın?” gibi sorulara daha sonra hangi
soru eklendi?
Yanıt: “Sen kaçıncı dalgada tutuklandın?”
H. ?Ertem


Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan vizede kolaylık yapmayan AB’ye, “Al, vizeni başına çal” demiş.
Der... Nasıl olsa kendisinin
kırmızı pasaportu var!
F. Fidan


Natotürk’e hayır...
Milli Anayasa Forumu’nun yurt çapındaki toplantıları sürüyor... Geçen hafta sonu Burdur’daki toplantıda yine ilginç konuşmalar yapıldı...
CHP’li Kamer Genç, TBMM’nin işlemediğini anlattı “4+4+4’ün görüşüldüğü komisyonda yaşananlar AKP’yle birlikte yasa çıkarmanın meşru zeminini ortadan kaldırdı”, diye konuştu.
TGB Genel Başkanı İlker Yücel ise “Natotürkçülüğü değil gerçek Atatürkçülüğü savunmalıyız” dedi... Bizce de öyle olmalı...

Erdoğan “Her kürtaj bir Uludere’dir” diyor.
Doktora kürtaj emrini kimin verdiğini de açıklarsa tam olacak...
Gülhan Elmas


Likör ve ötesi...
Mecidiyeköy’de eski likör fabrikası arazisine yaplacak konutlarla ilgili birkaç satır yazmıştık. İhaleyi alan Viatrans - Meydanbey ortak girişimi, bu alana 40 katlı iki gökdelen yapmayı planlıyordu. Bu arada tarihi likör fabrikasının yıkılıp yeniden yapılırken yerinin değiştirileceği öne sürülüyordu.
Firmadan bize yapılan açıklamada fabrika yerinin değiştirilmeyeceği, aslına uygun olarak aynı yerde inşa edileceği ve kültür merkezi olarak kullanılacağı bildiriliyor. Sadece bacasının yeri değiştirilecekmiş... Firma bir ruhsat sorunu olmadığını, söylentilerin aksine tescilli ağaçların da aynen korunacağını açıklamasına ekliyor.
Verilen sözler umarız tutulacaktır...
* * *
Geçelim kentin gökdelen politikasına...
Ali Sami Yen arazisine 3, Likör fabrikası arazisine 2 gökdelen dikiliyor. Çağlayan’da gazetemizin yanıbaşında iki gökdelen temelinin hazırlığı var. Daha pek çok gökdelen yükseliyor aynı çevrede. Çoğu henüz bitmedi.
Ama trafik şimdiden kilitleniyor.
Çok merak ediyoruz... Acaba bu kentin büyükşehir belediyesi bu gökdelenlerin bölgeye kaç nüfus, kaç araç ekleyeceğini hesap ediyor mu? Trafiğin iyice kilitlenmesine karşı önlemleri nedir? Daha doğrusu önlemi var mı? Şu sırada Şişli, Levent bölgesinde inşa halinde olan gökdelenler yükünü aldığında bölgenin hali nice olacak? Bu konular vatandaşı ilgilendirdiği kadar belediyeyi ilgilendiriyor mu? Bir bilsek...

Cami ezildi...

Fotoğraf: Ercan Arslan
İstanbul’da Harbiye ile Levent arasında en görkemli ibadet yeri Şişli Camii’dir. Son altı ay içinde caminin hemen arkasına bir gökdelen dikildi. O görkemli cami gökdelenin önünde ezildi küçücük kaldı... Kentin tarihi yapıları rasgele inşa edilen gökdelenlerin altında ezilip kalacaktır. Tarihi eser, estetik, kente saygı gibi kavramlar unutuldu artık...

Erdoğan “Öğretmenler az çalışıyor” diyor. Öyle bakarsanız imamlar günde 50 dakika çalışıyor...
Elif

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget