Zayıf Zemin - Mümtaz Soysal

BU ölçüde tartışmalı bir zeminde anayasa yapmaya kalkışmak büyük hatadır. Tartışma şimdilik kısa kesilse ve üstü örtülse de yapılan işin sakat olduğu ve sonuçta daha önemli birtakım başka sakatlıkların ortaya çıkacağı şimdiden bilinmelidir.
Tartışma, yapılan işe verilen adla başladı bile.
Yapılan, “yeni” bir anayasa yapmak değil, bir “anayasa değişikliğidir”; dolayısıyla yürürlükteki anayasa kurallarına uygun olmalıdır. Değişikliğin köklü ve geniş kapsamlı olması işin hukuksal niteliğini değiştirmez. Bunun önemi şurada: Yürürlükteki metinde “değiştirilemez” ve “değiştirilmesi önerilemez” denen maddelerde olsa olsa herhangi bir anlam değişikliği getirmeyen üslup değişikliği yapılabilir ki, o da büyük titizlik isteyen “netameli” bir iştir.
Yapılışta daha şimdiden sorun yaratabilecek olan büyük eksiklik, ilkelerde anlaşmaya varılmadan masaya oturulması ve hemen yazılışa geçilmesidir.
Konunun püf noktası, girişimi başlatan iktidar partisinin tek başına anayasa değişikliği yapabilecek duruma gelmek için sadece altı oy gerektirecek kadar üstün bir çoğunluk sahibi olmasıdır. Yürürlükteki anayasa, genel kural olan üçte iki çoğunlukla değil de sadece beşte üç çoğunlukla Meclis’çe kabul edilmiş bir anayasa değişikliğinin, halkoylamasına sunulup kabul edilmekle geçerlik kazanmasına cevaz veriyor. Dolayısıyla, AKP sürecin kritik bir noktasında engelle karşılaştığında, örneğin “etnik özerklik” ya da “anadilde eğitim” gibi konularda BDP’den altı oyluk bir “takviye” karşılığında ödün vererek her türlü engeli kolaylıkla aşabilir.
Acaba “gelin hep birlikte yeni anayasa yapalım” çağrısına hemen koşup rol sahibi olan ana muhalefet partisi içine girdiği süreçte böyle bir “sürpriz”e hazırlıklı mıdır?
Yoksa, parti yapısında AKP’ye böyle bir “ödün” verip seçim çevrelerinde ömür boyu yıkılmazlık kazanmak isteyenler mi vardır?
Ana muhalefet partisini yönetenler, anayasa yapma masasına oturmadan önce uyum ortaklarından bu tür sürprizlere kapıları sımsıkı kapatan “ıslak imzalı” güvenceler alsalardı, daha iyi olmaz mıydı?
Yoksa, onlar da mı körleştiler?

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget