Emniyet Müdürü öldürüldü mü, intihar mı etti? - Saygı Öztürk

Ankara Emniyet Müdürlüğü asayiş şubesi cinayet masası amirliği, siyasi şube müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü asayiş dairesi başkanlığı, polis başmüfettişliği görevlerinde bulunan Hasan Eryılmaz, emekliye ayrılmıştı.

Hasan Eryılmaz, önceki Pazar günü oğlunun evinden çıkıyor. Emniyet’te verdiği ifadeye göre babası, saat 16.17’de cep telefonuyla oğlunu arıyor, “Takip ediliyorum, aracım sıkıştırılıyor. ben şu an İncek yoluna girdim” diyor. Oğlu, pijamalarını bile çıkarmadan babasının bulunduğu yere doğru gidiyor.

Olay yerine geldiğinde babasını direksiyon başında ölmüş olduğunu görüyor. İfadeye göre sağ kapı açık. Babanın elinde tabanca. Oğul, babaya sarıldığında silah sağ koltuk üzerine düşüyor. Ölümün ardından yorumlar yapıldı. Eryılmaz’ı yakından tanıyanlar, onun intihar etmiş olabileceğine inanmadı. Özel ve iş yaşamını bilenler de, onun bir cinayete kurban gidecek bir durumunun olmadığını değerlendirdi.

Her olasılık araştırılıyor
Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanı Behçet Oktay, arkadaşlarıyla akşam yemeği yiyor, saat 23.00 civarında ayrılıyor. Aracı, kara saplanıyor. Kurtarmaya çalışırken, iddiaya göre “bunlar da hep beni buluyor” diye söyleniyor ve intihar ediyor. Böyle bir ölüm asla Behçet Oktay’a yakışmaz…

Behçet Oktay’ın yakın dostu gazeteci Ünal İnanç, Oktay’ın cinayete kurban gitmiş olabileceğini haber sitesinde sürekli vurguladı. Oktay’ın kardeşi Şule Oktay da, otopsi sonucu ağabeyinin kaburgalarının kırık olduğunu raporlarla açıkladı. Sonraki her gelişme, elde edilen ses kayıtları Oktay’ın intihar etmediği, öldürüldüğü yolundaki kuşkuları da güçlendirdi.

Hasan Eryılmaz intihar mı etti, yoksa çok planlı bir biçimde öldürüldü mü? Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar, Ankara Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya konuyu yakından izliyor ve çalışmaları yürüten Emniyetin ilgili birimlerinin en küçük bir kuşkuya, soru işaretine yer bırakılmaması için çalıştığı biliniyor.

Son durum, son bilgilere göre şöyle
Hasan Eryılmaz’ın ölümüne yol açan kurşun, onun tabancasından çıkmış. Balistik kontrol olayda tek silah kullanıldığını ve o silahın da Eryılmaz’a ait olduğunu ortaya koyuyor. Mermi girişi kafanın sol tarafından. Sağdan çıkıyor tavana yakın yere saplanıyor.

Hasan Eryılmaz’ın iki elinde de barut izi belirleniyor. Bunun anlamı, tabancanın Hasan Eryılmaz tarafından ateşlendiği. Başka bir olasılık olur mu? “Şöyle olursa şöyle, böyle olursa böyle” yorumları olaylardan örnekler verilerek anlatılıyor. Araç içinde arbede yaşandığını ortaya koyacak bir bulgu da, ikinci silahtan çıkan mermi izi de aracın içinde de, dışında da yok.

Aracın el freni çekili
Eryılmaz’ın oğlu Oğuz da, ifadesinde “araç çalışır vaziyetteydi. Aracın el freni çekiliydi” diyor. Bulunduğu yerde inceleme yapan uzmanların yorumuna göre, “araç nizami olarak park edilmiş” yani bir kaçma- kovalama görüntüsü yok.

Eryılmaz’ın, oğlunun bulunduğu Çiğdem mahallesinden çıkışından olay yerine kadar geçtiği yolların kamera kayıtları da bir değil, defalarca incelendi. Şüpheli olabilecek araçlar, kişiler üzerinde çalışma yapıldı. Ancak, Eryılmaz’ın bulunduğu aracın sıkıştırılması, takip edilmesini ortaya koyacak görüntüye rastlanmadı. İncek yolu günün her saatinde işlek bir yol. Eryılmaz’ın aracının sıkıştırılmasına ya da onun birileri tarafından öldürüldüğüne ilişkin Emniyet’e yapılmış bir ihbar da yok.

İlk gün, Emniyet makamlarına verilen ilk bilgiler, “cinayet” olasılığını öne çıkarmıştı. Son bulgulara göre konuştuğum bir Emniyet yetkilisi, “Bu durumda, Hasan Eryılmaz’ın ölümünün intihar olabileceği değerlendirilir” diyor ve şunları ekliyor:

“Ancak, biz öyle demiyoruz. Kanaat belirtmiyoruz. Bu olayın gerisinde ne olabilir diye araştırmalarımızı sürdürüyoruz. Çok değerli bir bir meslektaşımızı kaybetmenin de üzüntüsünü de yaşıyoruz.”

Büyük eksiklik demiştim ama…
Hasan Eryılmaz’ın Ankara Kocatepe camiinde kılınan cenaze namazına gitmiştim. Çok sayıda Emniyet mensubu, gazeteci, Eryılmaz’ın dostları vardı. İçişleri Bakan Yardımcısı Osman Güneş’i ve valiyi gördüm. Ancak, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar, Ankara Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya’yı göremedim. Hem Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde, hem Emniyet Genel Müdürlüğü’nde yıllarca hizmet eden Eryılmaz’ın cenazesinde onların bulunmaması gerçekten büyük bir eksiklikti.
Genel Müdür Mehmet Kılıçlar da, Ankara Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya da cenaze törenindeymiş. Onları görememek de benim eksikliğim. O yüzden kendilerinden ve okurlarımızdan özür dilemeyi de görev bilirim.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget