Dudağına fermuar çekili! Kulağına lehva çakılı! - Necati Doğru

Sözcü yazarı Necati Doğru, nun 5 Mart 2012 yazısı :
Dudağına fermuar çekili! Kulağına lehva çakılı!
Bu tesisler, yanında geniş boksit maden yatakları, yatakların 49 yıllık işletme ruhsatları… Onun yanında Oyma Pınar barajı…Onun yanında Antalya limanı… Onun yanında 4 ayrı üretim fabrikası… Onun yanında lojmanları… Onun yanında arsaları…
Hepsi bir arada.
Dünyada tek örnek.
Hem maden yataklarına (Boksit) sahip. Hem bu madeni çıkartıp işleyecek;  dökümhane, haddehane, yardımcı tesisler dahil 4 ayrı fabrikaya sahip. Hem bu fabrikada kullanılacak elektriği üretecek baraja sahip. Hem; üretimini; ister maden halinde iste “alüminyum folyo haline getirilmiş” nihai ürün halinde iç ve dış pazarlara kolaylıkla ve ucuz yoldan gönderecek limana sahip birlikteliğin dünyada eşi, benzeri yok. Konya Seydişehir’deki Eti- Alüminyum tesisleri böyle bir bütündü.
Devletin malıydı.
Millet parasıyla yapılmıştı.
2002 yılında iktidar değişti.
Tayyip Erdoğan Başbakan oldu.
2003 yılında Özelleştirme Yüksek Kurulu’nda (kurulun da başkanı Başbakan’dır) “Seydişehir Satılsın” kararı verildi.


Xxx

Kapalı teklif usulü yapıldı.
CE-KA’ya (Cengiz İnşaat) satıldı.
5 gündür yazıyorum.  Seydişehir üretim tesislerine baş mühendis olarak girmiş ve  9 yıl bu 4 fabrikadan birinin müdürlüğünü yapmış (ismi bende var, korkuyor bu yüzden gizli tutacağım), mektup gönderdi.
Mektubu gizleyecek değilim.
Fabrika Müdürü diyor ki; “….(!) Eti-Alüminyum’un özelleşmesi gündeme gelince çok sayıda şirket şartname aldı. Kadrolar kuruldu. Danışmanlar tutuldu. Ancak alıcılardan 3’ü hariç diğerleri (kendilerinden hiç beklenmeyen) inanılmaz düşük teklifler vererek yarışın dışında kaldılar…
Veya bırakıldılar.
Veya ikna edildiler.
3 şirketle “304 milyon dolar” ile başlayan açık artırmada CE-KA dışındaki diğer 2 şirketten NUROL tek bir teklif dahi sürmeden yarışı bıraktı. Böylece CE-KA tesisleri 305 milyon dolara kapatma olanağına kavuştu….
Veya kavuşturuldu…”

xxx

Size yazıp anlatmıştım.
Konya’nın 1 Seydişehir’i 16 milletvekili var. 16 milletvekili (13 AKP, 2 MHP, 1 CHP) içinde yer alan 1 CHP Milletvekili (Atilla Kart), işçilerin TES-İş Sendikası, Metalürji Mühendisleri Odası, Kamu İşletmeciliği Geliştirme Merkezi Vakfı, “bu satış kirli görünüyor-hile kokuyor”  diyerek Danıştay’da satışın iptali için dava açıtılar.
Davayı kazandılar.
Dava temyize gitti.
Yine kazandılar.
Milletin malının yeniden millete dönmesi adaletin emri oldu. Ne şirket bu emre uyuyor, ne de bu satışa 2003 yılında imzasıyla izin vermiş Başbakan, adaleti ciddiye alıyor! Sanki CE-KA şirketi ile Başbakan, danışıklı oldular; “adalete vücut çalımı” atıyorlar. Konya’nın 13 AKP milletvekili de ağızlarına fermuar diktirmiş, tek laf etmiyor. Kulaklarına alüminyum levha çaktırmış gerçekleri duymuyor.

(uyan borusu)

Aslında patlayan barajın altında Bakan kaldı!

Göllerden, nehirlerden, çevreden sorumlu Orman ve Köyişleri Bakanı Veysel Eroğlu, Adana’da 10 işçinin ölümüne yol açan barajın kapağından patlamasını “Danıştay’ın denetim yönetmenliğini iptal etmesine” bağlayıp sorumluktan çıkmaya çalışıyor. Oysa son gelen haberlere göre durum feci. Bu barajın sahibi olan EnrejiSa ile barajın yapımcısı Özaltın- Cengiz İnşaat, baraj gölünü çabuk doldurmak için bir günde 20 metre su yükseltmeyi bile göze almışlar.  7-8 ay sürmesi gereken su tutma süresi 1 aya sığdırılmaya çalışılmış. Şirketler bunu niçin yaptılar? Bakan biliyorsa açıklasın. Bilmiyorsa istifa etsin. Patlayan barajın altında kalan aslında Bakan’dır.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget