CHP Umuda Yelken Açarken - Emre Kongar

Cumhuriyet yazarı Emre Kongar, ın 1 Mart 2012 yazısı :
Türkiye’yi bir “umutsuzluk bulutu” kaplamış gibi…
Çünkü:
Yolsuzlukları önlemek için gelenler yeni ve daha sistemli yolsuzlukların kapısını açıyor…
Kardeşlik için gelenler, hem nefret söylemini yaygınlaştırıyor, hem de yeni kin ve intikam tohumları ekiyor…
Özgürlük için gelenler, özgürlük alanlarını daraltıyor…
Demokrasi için gelenler demokrasiyi yozlaştırıyor…
Adalet için gelenler, adaletsizliği yaygınlaştırıyor…
Farklılıkları korumak için gelenler, bütün farklılıkları yok ediyor, tekil bir medya, tekil bir eğitim, tekil bir toplum için düzenlemeler yapıyor…
Ve bu süreç, ülkede bir “umutsuzluk dalgası” yaratıyor!
“Umutsuzluk dalgası” zaman içinde büyüyor…
Bütün semayı kaplayan bir “umutsuzluk bulutuna” dönüşüyor!
***
Bir atasözü, “Yaşamın olduğu her yerde umut vardır” der.
Her konuda, her zaman, her insanda umut olmalıdır…
Umut, insanları yaşatan bir duygudur:
Su gibi, hava gibi, yaşamak için gerekli olan bir duygu.
Umudunu yitiren insan, yaşam sevincini de kaybeder!
***
Bir ülkede, bir toplumda, kör-topal da olsa yürütülmeye çalışılan bir demokraside umut asla tükenmez:
Evrensel insan hakları vardır…
Evrensel adalet duygusu vardır…
Her grupta, her partide, her inançta, zalimler, namussuzlar ve vicdansızlar olduğu kadar, mutlaka ama mutlaka mazlumlar, namuslular, vicdanlılar da vardır…
Ne kadar zedelenirse zedelensin, ne kadar baskı altına alınırsa alınsın, siyasetin, siyasal partilerin, adaletin, mahkemelerin, ekonominin, piyasanın, bilimin, üniversitelerin, eğitimin, okulların, medyanın, televizyonların, gazetelerin kendi işleyiş koşulları vardır…
En önemlisi, sivil, toplumsal ve siyasal muhalefet vardır.
Bunların tümünü, her zaman, her yerde yok edemezsiniz…
Umut çiçekleri bu zemin üzerinde yükselir…
Ve hiçbir zaman yok olmaz!
***
CHP son kurultaylarıyla, kapılarını açmıştır!
Görünen bütün sorunlar:
Programsızlık…
İdeolojik eksiklik…
Donmuşluk…
Hareketsizlik…
Lider ve örgüt sorunları…
Hepsi ama hepsi, temelde, gönlünü ve kapılarını topluma sıkı sıkıya kapamış, kemikleşmiş bir yapının ürettiği sorunlardı!
Şimdi bu kapılar açılıyor:
Topluma, sivil toplum örgütlerine, emekçilere, aydınlara, kadınlara, gençlere…
Yeniliklere, demokratik işleyişe, toplumla diyaloga…
Yeni ufuklara…
Ve elbette umuda!
***
Kılıçdaroğlu ve ekibi bunu başarabilir mi?
Şimdiye kadar, gerek etnik tuzaklara düşmemesi…
Gerek mezhep kapanına yakalanmaması…
İnsan hakları ve demokrasi vurgusu…
Çevresine topladığı ve birbiriyle uyumsuz olduğu öne sürülen ve eleştirilen ama aslında her kesimi temsil eden insanlar…
Arkasındaki beyin gücü…
Karizma eksikliği olduğu ileri sürülen ama aslında halk adamı imajıyla, gerçek demokrat bir kimlik sergileyen liderliği…
Kılıçdaroğlu odaklı bir değişimin, hem olanaklı, hem de olası olduğu izlenimi veriyor!
Ülkenin üzerine çöken “umutsuzluk bulutunu” dağıtacak rüzgâr, CHP’nin yelkenlerini dolduruyor…
Marifet bu rüzgârdan yararlanarak yol almaktır…
Yoksa son futbol maçlarında gördüğümüz gibi “Atamayana atarlar!”…
Cumartesiye: Somut sorunlar!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget