Çanakkale zaferini İttihatçılar kazandı

Tarihi bilmeden ülkeyi yönetmeye çalışan siyasetçilerimize önemli bir gerçeği hatırlatmak gereği duyuyorum: O çok sevindiğiniz Çanakkale zaferini bu millete kazandıran hükümet; İttihat ve Terakki Partisi hükümetidir. Herhalde Başbakan Erdoğan, bu durumu bilmiyor olmalı ki CHP'yi kötülemek isterken 'İttihatçı bunlar!' göndermesi yapıyor. Böylece de Çanakkale zaferine imza atan İttihat ve Terakki'yi, yani İttihatçıları kötülemiş oluyor.
Bir kez daha yazalım: Eğer; bugün AKP'lilerin kötülediği İttihatçılar olmasa idi; Çanakkale geçilecek; İstanbul çoktan düşmüş olacaktı.
İTTİHATÇILAR ÖZGÜRLÜKÇÜYDÜ
Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamit'in 1878'de 1. Meşrutiyet yönetimini dağıtmış; ağır bir baskı yönetimi kurmuştu. Lakin; devlet hızla itibar ve toprak kaybediyordu. İmparatorluğun çöküşünü durdurmak isteyen küçük rütbeli subaylar 'İttihat ve Terakki' adıyla (Birleşme ve Gelişme) gizli bir cemiyet kurdular. Tek kişi (padişah) yönetimine karşı çıkan ve özgürlükleri savunan bu cemiyet; hızla büyüdü ve 1908 yılında 2. Meşrutiyet'in kurulmasını ( 2. Osmanlı Meclisi'nin açılmasını) sağladı.
1912 yılında İttihat ve Terakki'ye karşı padişahçı-hilafetçi kesimlerce Hürriyet ve İtilaf Fırkası (Partisi) kuruldu ve bu dindar kadrolar iktidarı ele geçirdiler. Padişahçı İtilafçılar döneminde Balkan Savaşları patladı. Eski vilayetleri konumundaki devletler karşısında Osmanlı devleti perişan oldu. Edirne bile düşman eline geçti. İtilafçıların sefaleti; İttihatçıları yeniden ön plana çıkardı. Mayıs 1914'te İttihat ve Terakki yine hükümet oldu.
Osmanlı Devleti; 1. Dünya Savaşı'na da İttihat ve Terakki yönetiminde girdi. Almanya ve Bulgaristan ile aynı safta yer aldı.
ÇANAKKALE'Yİ İTTİHATÇILAR SAVUNDU
İtilafçılar zamanında Osmanlı ordusu Bulgarlar karşısında bile perişan olurken kısa bir zaman içinde İttihatçılar Osmanlı ordusunu yeniden yapılandırdılar. Alman Genelkurmay'ının da desteği ile her cephede savaşabilecek yeni bir ordu yaratıldı.
1915 yılının Mart ayında İngiliz-Fransız-İtalyan donanmaları Çanakkale'ye saldırdıklarında artık karşılarında İttihatçıların yönettiği bir ordu vardı. Bu ordu, olağanüstü bir direnişle Çanakkele'de devletini savundu. İşte o direniş ruhunu yaratan bugün birilerinin kötü göstermek için ter ter tepindiği İttihatçılardır.
Hilafetçi-padişahçı-mukaddesatçılar (İtilafçılar) teslim olurken İttihatçılar direnmişlerdi.
ERMENİ SÜRGÜNÜ
Türk Ordusu'nun Çanakkale'de Batılı sömürgecilerin ordularına karşı ölüm kalım savaşı verdiği bir süreçte ne acıdır ki bazı Ermeniler de Doğu'dan Osmanlı topraklarına giren Ruslarla birlikte Türklere karşı savaşıyorlardı. Bunlara daha içlerdeki bazı Ermeni çeteleri de destek veriyordu. Amaçları, Osmanlı topraklarında bir Ermeni devleti kurmaktı. İttihatçılar; iç cepheyi güvenceye almak için bu Ermenileri sürgüne yollama kararı almışlardı. Lakin, sürgün sırasında binlerce Ermeni hastalıktan ve açlıktan yollarda öldü. Bazılarını da bunların mallarına göz diken çeteler öldürdü. Ermeniler, acı kayıplara uğradılar.
1. Dünya Savaşı'nın Osmanlılar ve ortakları açısından yenilgi ile bitmesi üzerine Ermeni komitacılar yeniden harekete geçtiler. Bu sürgünün ve ölümlerin sorumlusu olarak İttihatçıları suçladılar ve onların önderlerini teker teker öldürerek intikamlarını aldılar. Bugün aynı intikam duygusu Türkiye Cumhuriyeti'ne yöneltilmiş bulunuyor.
İttihat ve Terakki'nin maceracı tutumunu eleştirmek mümkündür ama o partinin Türkiye'ye ilk özgürlükleri getirdiğini ve Çanakkale zaferini kazandığını da bilmek şarttır.
Milletimizi, kendi tarihine düşman ederek siyasette üste çıkmak doğru bir yol olabilir mi?
Yorum Gönder