Sözcü yazarı Necati Doğru,nun 14 Mart 2012 köşe yazısı:
11 işçinin katili!
Afşin Elbistan’da “kömür ocağında çalışırlarken 70 milyon ton toprağın kayması sonunda 11 işçi diri diri gömülerek” can verdi.
İşçileri gömen belli.
Gömdüren belli.
Seyreden belli.
Adana Kozan’da “baraj inşaatı yapmakta olan 10 işçi de gece yarısı altın uykusunda ve ailelerinden uzaktayken patlayan baraj suyunda diri diri boğularak” can verdi.
Boğan belli.
Boğduran belli.
Seyreden belli.
İstanbul Esenyurt’da “alışveriş merkezi inşaatı yapmakta olan 11 işçi de gece yarısından sonra altın uykularında ve ailelerinden uzakta naylon çadırda diri diri yanarak” can verdi.
Yakan belli.
Yaktıran belli.
Seyreden belli.
İşçileri diri diri gömenlerin, gömdürenlerin, boğanların boğduranların, yakanların yaktıranların “defterini dürecek” olanlar iktidardalar. Başbakan, bakanlar, belediye başkanları hepsi ayni partiden.
Seyredenler onlardır.
Xxx
Bakan hemen “yanmanın, çökmenin, patlamanın” olduğu şehre koşuyor, yanına valiyi, yardımcılarını, yüksek bürokratları alıyor; koruma ordusuyla bir yığın TV kamerası eşliğinde; “boğulan, yanan, gömülenlere kan parası faslından” tazminatlar ödeneceğini açıklıyor.
Ölenin yakına üç kuruş.
Birkaç acınma cümlesi.
“Takdiri ilahi” hatırlatması!
Her biri toplu cinayete girecek olan bu iş kazalarının en soncusu olan Esenyurt’daki Alışveriş ve Eğlence Merkezi’nin sahipleri, (ECE Türkiye ile Alman Deutsche Bank’ın yatırım şirketi DVS’nin Finasbank GYO ve Kıyı İnşaat’la birlikte), 212’nin sonbaharda açılış törenine muhtemelen Başbakan’ı kurdealeyı kesmek üzere çağıracaklar.
O da nutuk atacak.
“Bu alışveriş merkezi var ya…” diyecektir; “bizim iktidarımızın bir meyvesi..” diye devam edecek; 100 bin metrekarelik alanda, 250’den fazla mağaza, dev bir hiper market, bir dev yapı market, dev bir elektronik mağazası, üs katta sinema salonları, onun altında hazır giyim mağazaları, bir dev eğlence parkı ve bu park içinde de; “Lunaryum” ve de “Solaryum” ve ilaveten de “Galaksi Köprüsü” bunuyor diyerek sayıp dökecektir.
Xxx
Esenyurut’ta alışveriş merkezinin inşaatında günlüğü 70 TL'ye çalışmakta olan gurbetten gelmiş işçiler; tek bir çıkışı olan naylon çadırda uyuyorlardı. Elektrikli soba kabloyu ısındırdı, brandayı tutuşturdu. Yanan ve bakır iletkenleri açığa çıkan elektrik kablolarından yerdeki su birikintilerine de akım geçti. İşçiler yangına müdahale etmek istediler fakat elektrik çarpmasından kavruldular. Yangın tüpleri de boştu. Ateş ikinci naylon çadıra da sıçradı. İtfaiye gelinceye kadar 11 işçi diri diri yandı.
İşçiler konteynerda yatsaydı.
Yanmayacaklardı.
Naylon çadırın fiyatı 700 TL.
Kontenyner, 6000 TL.
Bu proje: 220 milyon Euro!
517 milyon lira...
İşçiyi yakan belli.
Yaktıran belli.
Seyreden belli.
(uyan borsu)
Katliamın zaman aşımı olur mu?
Bizim ülkemizde oldu. Sivas Katilamını zaman aşımına götürmeyi başaran avukatların listesi yayınlandı. Avukat Şevket Kazan(eski Adalet bakanı, RP milletvekili) Avukat Hayati Yazıcı(AKP Devlet Bakanı) Avukat Kemal Kurt(AKP milletvekili) Avukat Zeyid Aslan(AKP milletvekili) Avukat Burhanetten Çoban(AKP Afyon Belediye Başkanı) Avukat Hakkı Aşkar(AKP Afyon 22. Dönem milletvekili) Avukat Ali Bulut(AKP Maraş Milletvekili) Avukat Bülent Tüfekçi(AKP Malatya İl Başkanı) Avukat Halil Ürün(AKP Belediye Başkan adayı) Avukat Nevzat Er(AKP Eminönü eski Belediye Başkanı) Avukat Suat Altınsoy(AKP Konya İl Başkanı) Avukat Tayfun Karaali(AKP İstanbul Büykeşihir Belediye müdürü) Avukat Ferruh Aslan(AKP Belediye basın müşvari) Avukat Ali Aşık(AKP eski İzmir İl Başkanı) Avukat Hüseyin Pulan(AKP İstanbul Disiplin kurulu üyesi) Avukat Hurşit Bıyık(AKP Trabzon İl Başkan yardımcısı) Avukat Reşat Yazak (Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu üyesi)
Yorum Gönder