Su Bakanı,baraj suyunda boğuldu! - Necati Doğru

Sözcü yazarı Necati Doğru, nun 9 Mart 2012 köşe yazısı :
Su Bakanı,baraj suyunda boğuldu!

Ben de durmadan yazıyorum. Siz de ezberlediniz. Ne yapayım, yeni bilgiler geliyor.
Devam edeceğim.
Adana’da kapağından patlayıp 10 işçiyi öldüren barajın işvereni EnerjiSa, bu köşedeki yazılara karışlık bana; “ODTÜ’den bir uzman ekip oluşturuldu, hata, kusur, kabahat araştırılıyor, toplumu aydınlatacağız ” diye özetleyebileceğim bir açıklama gönderdi.
İyi olur.
Aydınlatsınlar!
Adalet de adaletliğini yapsın.
Sorumluyu bulunsun.
Gerekli caydırıcı ceza verilsin.
Yeni barajlar patlamasın.

Olay sadece bir barajın kapağının patlaması, 10 işçinin ölmesi değil; Türkiye’nin suyunun, ormanının, nehirlerinin, göllerinin, çevresinin teslim edildiği Çevre Orman Bakanlığı’nın içine sürüklendiği durumdur.

Xxx

Ortada feci bir durum var.
Adana’da baraj 24 şubat 2012’de patladı. Yani felaketten 10 ay önce Mayıs 2011 tarihinde; Orman, Çevre ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “Su Yapıları Denetim Hizmetleri Yönetmenliği’nde” bir değişiklik yaptı ve  “yabancı ve yerli şirketlerin HES projeleri ile yaptığı baraj inşaatlarının denetimini devlet kurumlarından aldı” özel sektöre devretti.
Devletin denetimini kaldırdı.
Paranın gücünü hakem tuttu.
Bakanlığın bu kararıyla; “HES’ler için baraj inşa eden özel şirketler, para ile kendilerini denetleyecek şirket tutma avantajına” kavuştular. Barajı yapan para gücü, yapımı da denetleyip kontrol eden güç haline getirildi.
“Ananı öpen kadı” durumu yaratıldı.
10 ay sonra Adana’da baraj patladı.
Baraj patlayalı bugün 14 gün doldu.
6 işçinin cesedi hala bulunamadı.

Xxx

Şimdi beni anlıyor musunuz?
Durmadan neden aynı konuyu, dönüp dönüp yazıyorum. Türkiye’nin enerjiye ihtiyacı var. Petrol ve doğal gazı dışardan aldığı için bu ülkemiz üzerine büyük yük getiriyor. Kendi suyumuzdan, rüzgarımızdan, kömürümüzden, güneşimizden enerji üretmeliyiz. HES projeleri kendi suyumuzdan enerji üretmeyi hedeflemiş girişimler. Ancak bu girişimlerin “hatalarını, defolarını, yüksek kar etme amaçlı çevreyi tahrip etme risklerini” denetleyecek gücü götürüp paranın iradesine teslim ederseniz; bugün barajı kapağından patlatan sorumsuzluk, yarın yaz aylarında sular azalınca; derelerin, ırmakların, duran ve akan suların çevresindeki otun, ağacın, çayırın, kaplumbağa ile sincapların “can sularını bile”  enerji üretme açgözlülüğüne kurban edebilir.

Xxx

Karadeniz’de, Akdeniz’de!
Ege’de ve Anadolu’da!
Her yerde insanlar ayaklandı.
“Derelerin Kardeşliği- Karadeniz’in İsyanı” adını verdiler. HES’leri kuran özel ellerdeki yerli ve yabancı para gücünün; “can sularına bile göz dikmiş” olabileceği tehlikesini haykırıyorlar. “Derlerin Kardeşliği” diye yürüyen insanlar; daha Adana’daki baraj patlamadan “Bakan’ın suda boğulduğunu” gören insanlardır.
Onları anlıyor musunuz?
Nereden anlayacaksınız?
Parayı kıble yapmışsınız!

KUTU
(uyan borusu)

Ülkemiz danışman
bataklığına döndü!

İki ayını doldurdu. Meclis Başkanı Cemil Çicek,”87 danışmanım var, toplantı yapıp tanışmak istedim. Ancak 20 tanesine ulaşabildik.” demişti. Meclis Başkanı’nın 67 danışmanı kayıp pozisyonda her ay maaşlarını almaya devam ederken; Başbakanlık Destek ve Tanıtım Ajansı’nda adı Hasan Pehlivan olan ve Başbakan’a “danışılacak akıllar sunan”  birine de ayda net 30 bin TL (13 bin euro) maaş ödendiği ortaya çıktı. Bu arada AKP’nin yeniden seçilemeyen bütün eski vekilleri de 9 bin 500 TL net maaşla birinci sınıf danışman statüsünde bakan yardımcılığı koltuklarını doldurdular. Ülkemiz danışman bataklığına döndü. Bu bataklık; “nepotizm (eşi-dostu-kayrıma-kollama) denilen çürümeyi”  çok aştı.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget