Kur’an’ı incelediğimizde “kebair-el ism” yani büyük günah diye bir kavramla karşı karşıya geliriz. Kur’an’da günah kavramı, ism, zenb ve cünah kelimeleriyle karşılık bulur. Fakat bir de “kebair günah” vardır. Buna büyük günah denir...
Bu kavram Kur’an’da 7 yerde geçer. İniş sırasına göre inceleyelim;
1: “Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. Bu, kötülük yapanların karşılıksız kalmaması, güzellik yapanların ise daha güzeliyle karşılıklarını bulması içindir. Onlar ki arada bir hataya düşseler de büyük günahlardan (kebârie’l-ism) ve çirkin davranışlardan kaçınırlar. Rabbi’nin mağfireti geniştir; bundan hiç şüpheniz olmasın.” (Necm; 53/31-32).
Malum, ayette ifade edilen nokta; göklerde ve yerde olanların mülkiyetinin Allah’a ait oluşudur. Yani bu bir mülk ayetidir. Bu duruma itiraz etmemek; yani kenz yapmamak, büyük günahtan kaçınmak olarak vurgulanır.
2: “İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su... Kapkara boğucu bir duman... Ne serinletir ne rahatlatır... Çünkü onlar bundan önce zenginliğin şımarttığı kimseler (mutrefîn) idi ve/yani büyük günah (hınsı’l-azîm) üzerinde ısrar ediyorlardı.” (Vakıa; 56/42-46).
3: “Yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. Onlara da size de rızkı veren Biziz. Doğrusu onları öldürmek büyük bir günahtır (hıtaen kebîrâ).“ (İsra; 17/31).
4: “Size verilmiş bulunan şeyler dünya hayatının metaıdır. Allah’ın yanındakiler ise iman edip sadece Rablerine dayananlar için daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Onlar büyük günahlardan (kebâire’l-ism) ve çirkin davranışlardan uzak dururlar.” (Şura; 42/36-37).
5: “Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: ‘Onlarda hem büyük günah (ism kebir), hem de insanlar için yararlar vardır. Ama günahları yararlarından büyüktür.’ Yine sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: ‘İhtiyaçtan fazlasını.” (Bakara; 219).
6: “Sana haram aylarda ve Mescit-i Haram’da savaşmayı soruyorlar. Onlara söyle: Haram aylarda ve Mescit-i Haram’da savaşmak büyük (kebîr) bir şeydir. Bu, insanları Allah’ın yolundan menetmek ve kâfirlik anlamına gelir. Halkı yerinden yurdundan sürmek ise Allah katında çok daha büyüktür (ekber). Baskı, zulüm ve zorbalık (fitne) öldürmekten daha büyüktür (ekber). Bu zalim zorbalar, eğer güçleri yetse yolunuzdan döndürünceye kadar sizinle savaşmaktan vazgeçmeyecekler.” (Bakara; 217).
7: “Eğer siz yasaklandığınız büyük günahlardan (kebâir) kaçınırsanız kusurlarınızı (seyyiât) bağışlar ve itibarınızı yükseltiriz.” (Nisa;31).
Verdiğimiz 7. Ayetin bir öncesinde yer alan başka bir ayeti aktaralım;
“Ey iman edenler! Birbirinizin mallarını karşılıklı rızaya dayanan ticaret yoluyla dahi olsa haksız yere yemeyin. Kendi kendinizi aldatmayın. Allah size karşı gerçekten merhametlidir. Kim haddi aşarak, haksızca bunu yaparsa yarın onu ateşe atacağız. Allah’a göre bunu yapmak çok kolaydır.” (Nisa; 29-30).
Evet. Kur’an’ın büyük günah dediği şey, namaz kılmamak, oruç tutmamak, hacca gitmemek, nüsuk icra etmemek değilmiş. Ne imiş peki?
Mal toplamak, birbirinizin mallarını gasp etmek, yeryüzünü çit çevirmek, servetle şımarmak, zenginlik (kanizlik) ve zenginlikle ortaya çıkan bazı alışkanlıklar...
Kur’an, yoksulun feryadını yükseltiyor, biçarenin derdine ortak oluyor. Büyük günahlara dikkat etmeli. Dikkat...
Yorum Gönder