Emekliye sevk edilen tutuklu komutanın veda mektubu: Bedenim tutsak ama ben...
Cem Gürdeniz, daha 14’ündeyken 1972 yılının Ağustos ayında Türkiye Cumhuriyeti Bahriyesi’nin (TCB) bir denizcisi oldu. Tam tamına 40 yıl sonra, 2012 yılının gene Ağustos ayının ilk haftasında 13 amiralle birlikte 18 aydır tutuklu bulunduğu cezaevindeyken Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararıyla emekliye sevk edildi.
Gürdeniz, “Beni tasfiye veya emeklilikten daha çok yaralayan, Balyoz komplosunun bini aşkın maddi hata ve onlarca bilirkişi raporlarıyla ispat edilmiş olmasına rağmen, bu çıplak gerçeğin görülmemesi, masumiyetimizin savunulmaması ve tasfiyeye imzalarla onay verilmesi oldu” diyor.
İşte komutanın mektubundan bölümler
Kendisini “Mustafa Kemal'in sadık bir denizcisi ve Amirali” olarak tanıtan Cem Gürdeniz, emekliye sevk edilmesinden sonra duygularını SÖZCÜ’ye şöyle aktardı:
“Aslında 21' inci yüzyılın başlangıcındaki Türk Deniz Kuvvetleri, Atatürk'ün hayalindeki denizci Türkiye'nin mükemmel bir eseriydi. Bu olağanüstü başarı çok göze batıyordu. 2008 yılından itibaren Deniz Kuvvetlerine maalesef kendi hükümetinin ve parlamentosunun gözleri önünde akla hayale gelmeyecek iftira ve yalanlara dayalı komplolar kuruldu.
Bu savaşın sonunda beklenen açık ve net hedef, Türkiye'nin denizcileşmesinin ve Cumhuriyet Donanmasının bölgesel bir güç olmasının önlenmesidir. 21' inci yüzyıla Amiralsiz giriyoruz. Muharip 48 Amiralinin 25'inin tutuklu olduğu ve 4 Ağustos 2012 YAŞ kararları ile 13' Ünün acımazsıca tasfiye edildiği bir ortamda, başka söze gerek yoktur.
Çıyan gibi bekleyen hainler
Bugün Türkiye' de etrafımız hainlerle çevrilidir. Ancak, Deniz Kuvvetleri içinde çıyan gibi yıllarca bugünleri bekleyen hainler kadar, bu hainlerle baş edemeyen, onlarla savaşı göze alamayan, savaşmayarak teslim olan ve böylece Cumhuriyet Donanmasına, onun değerlerine ve geçmişine ihanet edenler de artık en az onlar kadar geleceğimize zarar vermişlerdir.
Kubilay gibi katlediliyoruz
82 yıl önce Kubilay' ın Menemen'de vatandaşların gözleri Önünde katledildiği gibi, bugün Deniz Kuvvetlerinin yüzlerce emekli ve muvazzaf personeli Türk halkının, Türk denizcisinin ve silah arkadaşlarının gözleri önünde katlediliyor. Maalesef halkımız kan uykusunda. Aslında katledilen Cumhuriyet, katledilen denizciliğimiz ve geleceğimizdir.
Bize nasıl kıydınız?
Ben şimdi Türk halkına soruyorum, Balyoz ve diğer isimli sahte davalarda yargılanan, özgürlükleri ve gelecekleri iftira ve yalanlarla çalınan şerefli askerlere, denizcilere, havacılara ve vatanseverlere nasıl kıydınız? Türkiye'nin denizcileşmesine ve geleceğinize kurulan tuzakları nasıl görmediniz? Sizlerin içinden gelen ve sizi koruyacak olan Ordunun, Donanmanın ve Hava Kuvvetlerinin sahte davalar ve iftiralar ile sindirilmesine nasıl göz yumdunuz.
İhanet ve hakeret liyakat oldu
Atatürk'e ve kurucu atalarımıza ihanetin ve neredeyse hakaretin liyakat olduğu bir dönemde, bedeni tutsak ama ruhu Mustafa Kemal'in Amirali olarak sonsuza dek hür kalacağım.Ben Amiral Cem Gürdeniz, Cumhuriyet tarihimizin en karanlık günlerinin yaşandığı dönemde tutuklu kalıp, bir tasfiye sonucu emekliye sevk edilerek tertemiz üniformamın dışarıdaki çamur ve ihanet ile kirlenmesini önlediği için, talihime şükrediyorum. Dünyaya tekrar gelirsem gene Cumhuriyet Donanmasında denizci, gene Mustafa Kemal'in Amirali olurdum.
Şehit ve gazilerimizden helallik
Beni son 40 yılda yetiştiren, denizi ve denizciliği öğreten, devlet ve millet adına bana savaş gemilerimizin komutanlık, komodorluk ve filo komutanlıklarını emanet eden Mustafa Kemal'in gururu Cumhuriyet Donanmasından, tüm şehit ve gazilerimizden, 40 yılın sonunda helallik istiyorum. Ben tüm varlığımla bu kutsal dönem içinde sarf ettiğim tüm emeklerimi ve yarattığım tüm katma değerleri Atatürk'ün Bahriyesine helal ediyorum.”
Yorum Gönder