İçişleri Bakanı mı?
Yoksa Milli Savunma Bakanı mı verdi sizce o emri?
Ya da her ikisi değil de Genelkurmay Başkanı mı “Vurun onları!” diyen yetkili...
Günlerdir o esrarengiz kişinin kim olduğu tartışılıyor. CHP Genel Başkanı hemen her konuşmasında bu 34 vatandaşın geride bıraktığı dul eşlerin, yetim çocukların haklarının savunmanlığını yapıyor.
Daha çok bölge ağırlıklı bir siyasal parti olan BDP’liler, bir adım daha ileride, konuyu bütçe komisyonunda ele alınan her bakanlık bütçesinin görüşülmesi sırasında da irdeleyerek kabine üyelerinin bir hükümet tasarrufundan dolayı ortak sorumluluğunu anımsatıyorlar.
Başbakan, hiç oralı değil.
Sanki o 34 sivil yurttaşın üstüne birdenbire yağan bombalar; Uzakdoğu’da geçen ve bir ABD uçan kale filosuna ait İkinci Dünya Savaşı belgeselindeymiş!.. Erdoğan da o belgeseli önemseyen bir kişiymiş gibi tavır alıyor!
O belgeseli günümüze uyarlayan baş senaristi merak edenler için söyleyeyim:
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, önceki gün yaptığı açıklamayla, belgeseli izleyememiş olanlarımızın merakını bu tür olayları kanıksamış bir kişi edasıyla özetliyor:
“34 insanımız, çoğu yaşı küçük insanlarımız, bu olayın sadece figüranlarıdır. Filmin senaristi, başoyuncusu vardır. Figüranlara takılıp kalıyoruz” diyor.
Siyasetten bir gün ayrılırsa, film eleştirmenliğine merak salıp aç kalmayacağı anlaşılan Sayın Şahin’e göre “O insanlara kaçak malı veren PKK terör örgütü”dür.
Bakan Bey, sanki bir bilinmeyenli denklemi çözmüşçesine bu açıklamayı yaptıktan sonra objektiflere muzaffer bir kahraman edasıyla poz vermeyi de ihmal etmiyor!
İlahi sayın bakan!
Yıllardır Güneydoğu ve Doğu Anadolu’yu bir sıcak savaş beldesi haline sokan terör örgütünün kim olduğunu bilmeyenimiz mi var? Ama o örgütü yönetenlerin, dağa taze güçler taşımak için başvurduğu kimselere çalışacak fabrika ya da toprak gösteremeyen bizim devletimiz değil midir?
Açlığını gidermek için her işi yapmaya razı yurttaşı okutmayan, iş ve aş bulmayan da yine sevgili devletimizden başkası değil.
Ordu AKP Milletvekili İdris Naim Şahin, 61’inci Cumhuriyet Hükümeti’nin İçişleri Bakanı olarak, Uludere’de bombalanan o 34 sivil yurttaşın, PKK’nin örgütlediği kaçakçılık eylemine göüllü olarak mı başvurduklarını sanıyor?..
Sen Türkiye Cumhuriyeti’nin yürütme erkinde görev alma onurunu taşıyacaksan, o onurun sorumluluğunu da hükümet dışındaki görevlilerin sırtına yüklemeye kalkamazsın İdris Bey.
Hele “Hava Kuvvetleri’nden komutanlar..” deyip işin politik sorumluluğundan hiç kaçamazsın.
Çünkü ortaöğretimde yurttaşlık bilgisi dersinde okuyan çocuklar bile asıl sorumluların hükümet üyeleri olduğunu bilir sayın bakan.
Hele o ateş emri, sınırı bir metre bile aşarak Ağrı ya da Van yöresinden Hakkâri’nin uç noktasına doğru yürüyenler için verilmişse yetki sahibinin sadece Başbakan olabileceğinden kimse kuşku duymaz.
Bugün Meclis’teki çoğunluk AKP askerleri olabilir.
Ama yarın genel seçimle yenilenmiş bir TBMM’nin aritmetiği sizden, öteki bakan arkadaşlarınızdan ve 61’inci Hükümet’in Başbakanı’ndan hesap sorar.
O Başbakan, o sırada Çankaya’da olsa bile….
Çünkü gün gelir devran döner. Devranla birlikte keser de sap da döner...
Ve o zaman elbette hesap da döner.
Rahmetli Mustafa Muğlalı, o tür bir hesabı yıllar sonra vermek zorunda bırakılmamış mıydı?
Yorum Gönder