Başbakan Erdoğan’a göre Danıştay Kurumu, parmak sallayıp tehdit eden Mürebbiye’dir!
Bu hükme nasıl ve niçin mi vardı?
Danıştay, 19 Mayıs törenlerinin eskisi gibi kutlanmasına hükmettiği için!
Erdoğan için kuvvetler ayrılığı ya da yargı bağımsızlığının zerre önemi yoktur. Kararlarına kim karşı çıkıyorsa o gayrı meşrudur!
Görüyorsunuz idari yargı kurumunun milli bir bayram için aldığı bir karar bile artık hedef alınmasına yetebiliyor!
Sadece bu tutum bile Türkiye’deki sivil dikta anlayışı ya da yönetimini deşifre ediyor!
Gelelim Erdoğan’ın bu tutumunun perde arkası ve de AKP’deki milli bayram kompleksine?
Lafı dolandırmaya gerek yok: AKP lider kadrosunun Türklükten, Cumhuriyet’ten, Ulus Devletten, Atatürk’ten ve onları çağrıştıran şeylerden hoşlanmadığı vakıadır!
29 Ekim etkinliklerine sınır getirilmesinden 19 Mayıs törenlerinin iptaline kadar olanların tamamı aslında bir projenin yürürlükte olduğunun göstergesidir!
Peki, ne midir o proje?
Türkiye’yi ulus devlet kimliğinden ve üniterlikten çıkarmaktır!
Aslında asıl mürebbiyeci tavır Başbakan’ın yüklendiği bu yeni misyondur!
Ettiği tehdit kokan sözler de parmak sallamanın daniskasıdır!
Danıştay’ın tavrını mürebbiye tutumuna benzetip hedef alması ise o kurumu ulus devlet ve değerleri ile özdeş gördüğü içindir!
Hayır, haksızlık yapmıyorum siz Tayyip bey’den bir kere olsun göğsünü gere gere “Türküm” dediğine hiç şahit oldunuz mu?
Bırakın “Türküm” demeyi adı Türkiy(a)e olan bu devlette yaşayanlara Türk Milleti dediğini işiteniniz oldu mu?
Dolayısı ile ulus devleti çağrıştıran ritüel ve sembollere karşı başlatılan tasfiye hareketlerinin bir amacı olduğu ortadadır.
Eşikteki yeni Anayasa işte kurulmaya çalışılan bu yeni devletin ya da inşasına çalışılan yeni sistemin final atağıdır!
Garibanın arsası 2B ile TOKİ müteahhitlerine!
Malum 2B yasalaştı ve orman statüsünde olan kıymetli arsalar bedeli mukabilinde işgalcilerine satılacak!
Peki, bu bedeller ne kadar mı?
Dün internette rayiç bedelleri inceledim, boğazı gören bir gecekondudan istenen tamı tamına 7 milyon liradır.
Evet, o gecekonduda oturan 7 milyon TL’yi verirse tapuyu alacak, veremezse arsa devlete yani TOKİ’ye geçecek!
Fiyatlar sadece boğaz manzarasının olduğu yerlerde yüksek değil, rant vaad eden her yerin ederi yüksel tutuldu!
Peki, bu niçin mi yapıldı?
Orada oturan garip o parayı ödeyemeyeceği için çekip gitsin ve o alan TOKİ baronlara peş keş çekilip lüks villa ile rezidanslar yapılsın diye!
Yazık, çok yazık!
Kimsesizlerin kimsesi olacağız diye iktidar olan AKP görüyorsunuz artık sadece TOKİ Ağalarının kimsesi ya da hamisidir!
Hacapitli nasıl Hoca Tipli oldu?
Prof. Mehmet Haberal’ın evi basılıyor!
Polis arama esnasında bir yazılı kağıt buluyor ve bunu çok önemli belge diye suçlamalarına dayanak yapıp mahkemeye sunuyor!
Peki, ne midir bu önemli evrak:
Üniversitedeki Hoca Tiplilerin listesi! İki yılı aşkın bir süredir devam eden yargılamada nihayet sıra bu önemli(!) belgeye geliyor!
Mahkeme Başkanı bu evrakı sallayarak Mehmet Haberal’e soruyor: “Suçsuzum diyorsunuz ama elimde kendi el yazınızla yaptığınız Üniversitedeki Hoca Tipliler fişlemesi ya da listesi var, buna ne diyeceksiniz?”
Haberal görebilir miyim diyor ve gördükten sonra başlıyor gülmeye.
Hakim soruyor: “Niye gülüyorsunuz?”
Haberal: “Sayın hakimim elinizdeki listeyi doğrudur ben yaptım ama o liste Üniversitedeki Hoca Tiplilerin listesi değil Haçapitlilerin listesidir!”
Hakim: “O ne demek anlamadım.”
Haberal: “Anlatayım… Efendim benim doğduğum yer Rize-Pazar’a bağlı Haçapit köyüdür ve o köyde doğan pek çok insanı üniversitemde hizmetli şu bu diye istihdam ettim. İşte o liste onların listesi!”
Sonuç: İşte Ergenekon’da insanlar bu ve buna benzer sözde belgelerle suçlanıp yargılanıyorlar!
Yorum Gönder