Gaziler, AKP’nin 63 akil insanı için “Bunları tanımıyoruz” dedi ve sürece destek verenlere haklarını haram etti...
Gaziler, AKP’nin 63 akil insanı için “Bunları tanımıyoruz” dedi ve ekledi: “Onlar akil değil taraflı insan. Sürece destek verene hakkımız haramdır.” İşte gazilerin o sözleri:
SELAMİ KARAÇOBAN: 2000’de İran sınırında mayına bastım. Sol ayağımı kaybettim. AKP’nin, Apo’yu muhatap alması bizleri yaraladı. AKP, bizi görmezden gelmesinin hesabını elbet verecek. Ama bu dünyada ama öbür dünyada.
ERTAN ACIR: 1986’da yaralandım. 27 yıldır tekerlekli sandalyede yaşıyorum. Yeğenim Duyal Ceylan 2012’de Şırnak’ta şehit düştü. Duyal’ı bütün hayalleri ile kara toprağa gömdüm. Halen Türkiye terörden çekiyor. PKK’yı masum gösteren Başbakanı kınıyorum.
SERDAR ÇELENSU: 1993’te Cudi’-de mayına bastım. İki ayağımı kaybettim. Bu topraklar için kan döktüm. Bu topraklarda bizim de hakkımız var. Bizleri yok sayıp teröristleri muhatap alanlara soruyorum: Siz kim oluyorsunuz da gazi ve şehitleri yok sayarak teröristlerle anlaşmaya gidiyorsunuz? Hiç birine hakkımı helal etmiyorum…
ZEKERİYA GÖKYAR: 1996’da Hakkari’de gazi oldum. 17 yıldır tekerlekli sandalyeye mahkumum. AKP’nin sözde “Kürt Açılımı” politikasıyla bir teröristi masum gösterme çabaları karşısında halkımızın umursamazlığını anlamak mümkün değil.
HÜSEYİN SEVİK: 1996’da Hakka-ri’deki çatışmada gazi oldum. 47 defa ameliyat oldum. Apo’nun talimatı ile 20 yaşında tekerlekli sandalyeye mahkum edilmiş biri olarak Başbakan’a soruyorum: Madem barış için Abdullah Öca-lan’la müzakere noktasına gelinecekti, niye bu kadar can gitti?
AZİZ KESİCİ: 1993’te Mardin’deki çatışmada gazi oldum. AKP, CHP ve BDP sıraya girmiş İmralı’daki katili barış güvercini yapmaya çalışıyorlar. Millet uyanmasın diye olağanüstü çaba gösteren medyanın yazarlarının da hakkını vermek lazım. PKK’lı katiller silah bırakacakmış. Askerimizi şehit edip sakat bırakan katiller serbest bırakılacak. Bunlar neyin karşılığında olacak?
İZZET ERTUNÇ: 1996’da Batman’da mayına bastım. 16 yıldır tekerlekli sandalyede yaşıyorum. Güya kamuoyunu ikna edeceklermiş. Gelsinler önce benimle görüşsünler. Siz kimsiniz de benim adıma beni bu duruma sokanları affediyorsunuz.
KORAY GÜRBÜZ: 1998’de Siirt’te gazi oldum. Habur – Oslo süreci derken terörle pazarlık çekinmeden açıktan yapılıyor. Üstelik iftihar ediyorlar. Binlerce insanın kanı ellerinden damlayan Apo ile müzakere edilerek birçok imtiyaz veriyorlar. Verelim de kurtulalım diyorlar. Bizleri ayaklar altına serenler bu yaptıklarının hesaplarını şehitlerin karşısında mutlaka vereceklerdir.
ÖNDER GÜLTEKİN: 1996’da K. Irak’ta mayına bastım. Bunlar süslü laflarla milleti kandırıyor. AKP ve BDP’nin niyeti belli. CHP de, bu işe beni niye almıyorsun, bana neden bilgi vermiyorsun diye küsmekte. Bunlar memlekete ihanettir. Bu millet, ihanet edenlerin dersini her zaman vermiştir.
ÖMÜR KARAMAN: 2000’de Irak’ta ağır yaralandım. Sayın Başbakan’ın gazi ve şehit ailelerinin sorunlarını gerçekten çözmek istediğine inanmıyorum. Fatma Şahin’e sorunlarımı anlattım. Dinlemedi bile. Bize PKK’yı özgürlük harekatı olarak gösteriyorlar. Ayıptır…
ÖMER SEVİNÇ: 2000’de Ceylanpınar’da yaralandım. Millet, yetki verdi diye milleti ayrıştırıyorlar. Bunun adına da kardeşlik diyorlar!..
HALİL BAŞOL: 1999’da Şırnak’ta yaralanarak gazi oldum. Bu açılım Kürt kökenli vatandaşlarımıza değil teröristlere, ülkeyi bölmek isteyenlere ve devlete sövenlere yaradı. Ülke için savaşan komutanlar içeride, teröristler dışarıda.
KEMAL AYDIN: 1989’da Hakkari’-de girilen çatışmada yaralandım. İmralı’dan o melunu çıkartıp, Meclis’e koymayı planlıyorlar. Şehitlerin öcünü alacaklarmış. Yalan. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacakmış. Yalan. Teröristlere af çıkartılmayacakmış. Yalan.
MUSTAFA ABAZ: 1993’te Mardin’de gazi oldum. Vatanımız için şehit ve gazi olanlar ile teröristler aynı kefeye konuluyor. Vatan için şehit olanların mücadelelerinin anlamı yok ediliyor.
MEHMET ÇETİNKIRAN: 1985’te Siirt’te gazi oldum. Bu sürece destek verenlere hakkımızı haram ediyorum.
ÖMER DURAN: 1995’te K.Irak’ta gazi oldum. Başbakan için Mavi Marmara’da ölenlerin değeri, Suriye’de ölenlerin değeri, Güneydoğu’da vatan için çatışıp şehit ve gazi olandan fazla. Kendi ülkesi için şehit ve gazi olanların hesabını sormak hiç aklına gelmiyor.
HAYATİ FİGENGİL: 1994’te Tunceli’deki çatışmada gazi oldum. Bu anaların gözyaşları, terörist anaların gözyaşlarından, daha mı az değerli?
ABDURRAHMAN DAĞDELEN: 1993’te Şırnak’taki karakol baskınında gazi oldum. Alçak teröristlerin baş üstünde gezdirilmesini istemiyoruz. Gerekirse ülkemiz için, cumhuriyetimiz için, Ulu Önderimiz için vücudumuzun kalan kısımlarını kutsal vatan topraklarında bırakmaya hazırız.
OZAN ŞAHİN (Şehit çocuğu): Babam Mahmut Şahin 1994’te Bingöl’ün Genç İlçesi’nde teröristlerle girilen çatışmada şehit oldu. Yüzde 98 özür durumum var. Çocukluğumdan beri hastanede tedavi görüyorum. Yıllardır baba özlemi çekmekteyim. Şimdi babamı şehit edenler için af düşünenlere soruyorum, benim gibi babasız bu durumda değil 20 yıl, 1 gün yaşayabilirler mi?
Sözcü
Yorum Gönder