Omurgayı Dik Tutabilmek! - Tülay Özüerman

Üniversiteler özgür, sorgulayan, omurgası dik, onurlu bireyler mi yetiştirmeli, yoksa her gelen iktidara biat eden nesiller mi?

Omurgayı Dik Tutabilmek! - Tülay Özüerman
Nafile yere konuştuğumu bildiğim halde omurgayı dik tutmak üzerine ettiğim lakırdılardan sonra kuyruğunu titretenin hışmına uğramışlığım üzerine, şöyle bir baktım etrafıma dikkatlice... Ne kadar çoğalmaya başlamışlar; kendi görüntülerinden rahatsız olup karşısındakini ayna yerine koyup kırmaya çalışanlar. “Dik duranlara bedel ödettirilen bir süreçten geçiyor oluşumuz, dik duramayanların kendi görüntülerinden duydukları rahatsızlık” diye bir teşhis koydum kendimce. Ödül beklemiyoruz elbette, bir gıdım yerimizden oynamamış olmaktan dolayı; ancak neden bedelini biz ödeyelim ki daha dün demokrat kişiliği üzerine nutuk atıp erdem dersi verenlerin sadece kendi yerlerini korumak için verdikleri ödünlerin, söyledikleri yalanların?!..
Ortalıkta kasıla kasıla dolaşıyor, yummuş gözlerini gerçeklere, kendisinin ne elde ettiğiyle memnun mesut; “üç günlük beylik beyliktir” diyor besbelli. Ellerine tutuşturulan kocaman yetkilerle kendisini dev zannedenlerin koltuklarından indikten sonraki acınası halleri geldikçe gözümün önüne; oturduğu koltuktan daha çok küçücük görünürler gözüme, başka özellikleri olmayıp koltukla var olanlar ya da başka özelliklerini yok sayıp koltukla adam olmaya kalkışanlar... En çok da bunlardır acınası duruma düşenler...
Bir de koltuğu olmayan dönekler türedi günümüzde. Öyle şok açıklamalar yapıyor ki, bugüne dek yaptığı her şeyi alaşağı ediyor... Düşünüyorsun; “ne olabilir ki derdi”... Korkuyor besbelli.
Korkularına ve koltuklarına esir olanların topluma verecek neyi kalmıştır?
Hepimiz sınavdan geçiyoruz. İlkelerimizden, onurumuzdan, duruşumuzdan ödün vermeden gidebileceğimiz yer kadar umudumuz var.
Oturduğu yerle tutsaklığa iliklenenleri çoğaltan bir süreçten geçerken bir kişinin yerinde kalma çabasının kaç kişinin yaşamına zarar verdiği muhasebesi, kişileri topluma önceleyen sistemden bağımsız yapılamaz. Toplumu bir kenara itip toplumsal değerleri alaşağı etmek için kişisel hırslar kullanılırken onuru seçen, ilkelerinden ödün vermeyenlere bedel ödemek düşüyor. Yerini değiştirenin kazandığı bir oyunun kurgusuna teslim olanlar değil, direnenler belirleyecek kaderimizi.
ODTÜ öğrencileri ve öğretim üyeleri, toplumsal direncin özellikle edindikleri yerleri korumak isteyenlerce törpülendiği bir süreçte direnişi, düşüncelerin arkasında durmayı anımsattılar hepimize. Tüm baskılayıcı politikalara karşın toplumsal muhalefetin hâlâ canlı olduğunu anımsattılar... Önemli diğer bir mesaj da üniversitelerin işleviyle ilgiliydi. Üniversiteler biat kültürünün üretildiği yerler değildir. Sorgulamanın, soru sormanın, araştırmanın, kuşku duymanın, kuşkuyu dile getirmenin, soluduğumuz evrenle ilgili her şeyin akıl ve bilgiyle açıklandığı yerlerdir kürsüler ve biat etmek için kurulmazlar.
Bir ülkede basın ve üniversitelerin özgürlük alanıyla yargının bağımsızlığına bakarak o ülkedeki rejimle ilgili en doğru değerlendirmeyi yapabilirsiniz. Kısmen özgür olarak tanımlanan Türkiye, dünya ülkeleri sıralamasında basın özgürlüğünde 101. sırada, demokrasi sıralamasında 89. sırada, yargı bağımsızlığında 64. sırada yer alıyor.
Üniversiteler özgür, sorgulayan, omurgası dik, onurlu bireyler mi yetiştirmeli, yoksa her gelen iktidara biat eden nesiller mi? Yukarıdaki tablo Türkiye’nin değişmez yargısı olsun diyenler, ikinci şıktan yana demektir ve demek ki kendi çıkarlarını korumak toplumdan daha önce geliyor. Onlara mesajımızı kuvvetler ayrılığının önemini ortaya koyan düşünür Montesquieu’nun sözüyle verelim: “Bir ülkede yalakalığın getirisi dürüstlüğün getirisinden fazla ise o ülke batar.” Bir mesaj da Che Guevara’dan: “Bir insanın yaşayıp yaşamadığını anlamak için nabzına değil, onuruna bakın; duruyorsa yaşıyordur.”
Üniversiteler biat kültürünün üretildiği yerler değildir. Sorgulamanın, soru sormanın, araştırmanın, kuşku duymanın, kuşkuyu dile getirmenin, soluduğumuz evrenle ilgili her şeyin akıl ve bilgiyle açıklandığı yerlerdir kürsüler ve biat etmek için kurulmazlar.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget