Necip Fazıl ve Kalemini Satan Aydınlar - Nilgün Cerrahoğlu

Çizme’de bir süre önce örtülü ödenekten Mussolini’nin finansman sağladığı aydınların listesi yayımlandı...
Şair Sibilla Aleramo’ya 168 bin liret...
Alfonso Gatto’ya 24 bin liret…
Giuseppe Ungaretti’ye 144 bin liret…
Bunlar büyük şairlerin listesi.
Gazetecilerinki farklı.
Bayağı restoran mönüsü gibi…
Değişik yemek fiyatları gibi, tüm yazarların, sanatçıların etiketi değişik.
Gazeteci tarifesi genelde şairlerden daha geniş kitlelere hitap ettikleri için olsa gerek çok daha yüksek!
Gazeteciler, şairler, sanatçılara Mussolini faşizminin biçtiği bu parasal rayiçler, iki yıl kadar önce Çizme’de, Mussolininin entelektüelleri-faşizmin finanse ettiği kültüradıyla çıkan bir kitapta, enine boyuna masaya yatırıldı.
Aydın-iktidar kodları
Giovanni Sedita isimli bir tarihçinin imzasını taşıyan kitap, aydın-iktidar ilişkisinin gen haritasını betimlediği için ilgi çekmişti.
2010 güzünde basılan kitap; aydınları iktidara çeken öğeleri irdeleyip aydın biyografilerinin bilinmeyen yönlerini teşhir ederken, faşizmin militan kamuoyu inşasında kullandığı yöntemlere ışık tuttuğu için değerli bulunmuştu.
Mussolini’nin aydınları, Menderesin aydınları gibi, kendi adlarına mektup yazıpDuçeden tek tek yardım dilenmek durumundaydı…
Duçede Menderes gibi, sanatçıları peşiden koşturarak bizzat satın aldığının bilinmesini istemiyordu…
Bu sebeple onları doğrudan maaşa bağlamak ya da çıkardıkları dergilere şeffaf sübvansiyonlar vermek yerine, bireysel taleplere bağlı devreye sokulanörtülü ödenekyöntemini yeğlemişti…
Duçede tıpkı gene Menderes gibi, aydınlara akıtılan paraların dökümünü tutmuştu.
Tıpkı bizde ortaya çıkan kayıtlarda şimdi belgelenmiş olduğu gibi; 1932-43 yılları arasında Mussolini faşizmi de İtalya’da 906 aydın, 387 gazete, dergi ve ajansa o dönemde gizlice 600 milyon liret dökmüştü...
Benzerlikler bu kadar. Gerisi çok farklı…
İtalya’da faşizm dönemiçoktan bitmiş, kapanmış olduğu için, çalışmayı yapan tarihçiye kimse; Ne ayak? Ne iş? Senin hesabın, maksadın ne misali sorular sormuyor.
Necip Fazıl’ın konu edilmesiyle bizde derhal komplocular devreye girdi.
Bilgiyle doğrudan ilgilenmeyen; sadece hizmet ettiği dava ve araçsallaştırma değerine iltifat eden çevreler hemen Necip Fazıl neden karalanıyor!diye ateş püskürdüler; Bu itibarsızlaştırma kampanyasının hedefi ne? Hedef NFKyi gözden düşürmek mi? AKPyi vurmak mı? diye akla ziyan soruları sıraladılar…
Yetmedi…
NFK’nin mektupları etrafında bir kumartartışması bile çıktı…
Necip Fazıl, Başbakan’dan paraları dergi için değil, kumar oynamak için istemiştirdiyen bir tarihçiye sosyal medyada savaş açıldı…
Oysa ki şair,Benim geçmişim çöplük, karıştıran köpektirdememiş miydi? Ardından Yassıada’da çıkıp, Evet, örtülü ödenekten para aldım ve aldığımdan ziyade neden, ne yüzden aldığım mühimdiritirafında bulunmamış mıydı?
Neden aldığı önemli mi?
Örtülü ödenekten methiyeci, kasideci, eski Roma cenazelerinde sahte ağlayıcıları gibi vicdan kiracısı olarak para almadım. Bunlardan hiçbirisini yapmadım.1943ten 1960a kadar taştan taşa vurulan, zindandan zindana süründürülen mukaddesatçı, milliyetçi, Anadolu’cu, ahlakçı bir idealin himayesi yolunda para aldım ve bunu fikirler için yaptımdiye kendisini savunmamış mıydı?
İktidarla akçeli ilişkilere, AKP hükümetinin de takipçisi olduğu davauğruna girdiğine göre mesele yoktu.Üstattartışılamaz ve hâşâ yargılanamazdı…
Türkiye’de, İtalya’dan farklı olarak, tarih tamamlanmamış birhesaplaşmahavasında süregittiği için, konuya yalınkat iktidar-aydınilişkisi içinden bakılamıyor.
İtalya gibi bu utanç sayfasını kapatmış bir ülke penceresinden baktığınızda halbuki; aydının iktidara her ne gerekçeyle olursa olsun (ister kumar, isterse yüce fikirler!) kalemini kiralaması, hoş görülemez ve geçiştirilemez patolojik bir durum sayılıyor.
Bizde durum farklı.
Ana akım medyada kalem oynatan aydınlar hâlâ; Necip Fazıl; ‘Başvekilden para dilenen adam’a indirgenemezgüzellemeleri döşeniyorlar:
O kafiyelerin efendisi, çok iyi bir şairdir. Necip Fazıl sanatıyla kendisini affettirirdiyerek ahkâm kesiyorlar.
Mussolini’ye hizmet eden kalemler desanatyönü güçlü aydınlardı.
Bu, onları tarihin yargısından kurtarmaya yetmedi.
Hamasetten arınıp dinç dimağla etrafa bakarsak, kalemini satan aydınlar hakkında tarihin verdiği yargının ne olduğunu görürüz.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget