BİLGESAM heyetinin Çin ziyaretiyle ilgili raporunu dün incelemeye
başlamıştık. Bugün Çin’in Ortadoğu politikasını ve tek tek ülkelerle ilişkisinin
ne boyutta olduğunu inceleyeceğiz.
BİLGESAM heyetine bu konuda bilgi veren isim ise aynı zamanda Çin’in
Medeniyetler İttifakı’ndaki temsilcisi olan Prof. Dr. Pan Guang.
SURİYE KRİZİ TİCARETİ VURDU
Porf. Pan ülkesinin Ortadoğu ülkeleriyle ilişkilerinin genel olarak
çok iyi olduğunu ancak son gelişmelerin Çin’in bölge ülkeleriyle yürüttüğü
ticareti olumsuz etkilediğini belirtiyor. Prof. Pan, bölgedeki
istikrarsızlığın riskleri, dolayısıyla ulaşım ve sigorta maliyetlerini
artırdığına dikkat çekiyor. Örneğin sigorta şirketleri şu anda Suriye’ye
gönderilecek malları sigorta etmiyor ve Çin bu nedenle Ortadoğu ile ticaretini
Dubai merkezli yürütmek zorunda kalıyor.
Tek tek Ortadoğu ülkeleri ile Çin’in ilişkisine göz atacak olursak:
LİBYA
Pekin, Libya’daki kriz başlayınca bu ülkede çalışan 36 bin Çinli işçiyi
tahliye etmiş. Libya şimdi bu işçilerin yeniden gönderilmesini talep ediyor
ancak Pekin’in önceliği Libya’da kalan parasını kurtarmak.
IRAK
Prof. Pan Guang, Çin’in Irak’la, özelikle de kuzeydeki Bölgesel Kürt
Yönetimi ile ilişkilerinin çok iyi olduğunu belirtiyor. Prof. Pan,
Cumhurbaşkanı Talabani ile bir sorunlarının olmadığını vurguluyor.
İRAN
Prof. Pan Guang Pekin’in İran konusunda üç ilke doğrultusunda
hareket etiğini belirtiyor:
Çin’in birinci ilkesi, İran’ın nükleer silah sahibi olmaması…
Pekin bunu kabul edemeyeceğini ilan etti.
Çin’in ikinci ilkesi, İran’a karşı her türlü askeri harekâta karşı
olması… Pekin bu ilke doğrultusunda İran nükleer krizinin askeri seçenekle
çözülemeyeceğini savunuyor. Prof. Pan, İran’ın nükleer tesislerini imha
etmeye dönük bir askeri harekâtın tüm Ortadoğu’yu çatışmaya sürükleyeceğine
dikkat çekiyor ve böylesi bir saldırının İran’daki reform çabalarına zarar
vereceğini belirtiyor.
Çin’in üçüncü ilkesi ise bu ülkedeki menfaatlerinin korunması… Prof.
Guang ülkenin İran’da yatırımları bulunduğunu, İran’dan petrol ithal
ettiğini, finansal ilişkiler yürüttüğünü belirtiyor ve bu nedenle ABD’nin tek
taraflı yaptırımlarına destek vermediklerini ancak BM yaptırımlarına uyduklarını
söylüyor.
SURİYE
Prof. Pan Guang, Suriye konusunda Pekin’in yaklaşımının
Moskova’dan farklı olduğunu, çünkü Rusya’nın bu ülkede askeri üssü bulunduğunu
ve iki ülke arasında silah satış anlaşmaları olduğunu belirtiyor. Pan,
Çin’in böyle bir ilişkisi olmadığını ancak Suriye’ye yabancı askeri müdahaleye
karşı olduklarını söylüyor.
Muhalefetle bir sorunları olmadığını, Esad yönetimi ile de iyi ilişkileri
bulunduğunu ve bu iktidarı Suriye’nin merkezi yönetimi olarak tanımaya devam
edeceklerini kaydeden Pan, ülkesinin Annan ve İbrahimi
planlarına destek verdiğini belirtiyor.
Pekin, Suriye krizinin geldiği bu aşamada her şeyden önce ateşkesi gerekli
görüyor.
FİLİSTİN-İSRAİL
Çin Filistin’in kendi devleti olmasını savunuyor ve bu nedenle Filistin’in BM
üyeliğini destekliyor. Pan Guang bununla birlikte Pekin açısından
İsrail’in güvenliğinin önemli olduğunu ve Hamas’ın roket saldırılarını
durdurması gerektiğini savunuyor.
Çin iki tarafı da müzakerelere ve anlaşmaya teşvik ediyor. Prof. Pan
Guang ihtilafın çözümünde ABD ve AB’nin de gayret göstermesi gerektiğine
dikkat çekiyor.
Yorum Gönder