Koş vatandaş şenlik var - Emin Çölaşan

SEVGİLİ İstanbullu vatandaşım.Marmara,Trakya ve hatta Ege Bölgesi nde yaşayan değerli vatandaşım....
Koş “bu fırsat kaçırma”Yanına eşini al,çoluk çocuğunu al,kalabalık bir vaziyette bugün Türk Telekom Arena stadına koş.Erken git ki yer bulasın.Bugün Arena'da senlik var.Çeşitli il ve ilçelerden ve ayrıca İstanbul'dan seni ve aileni doldurup stada getirmek için tam.. 825 otobüs tuttular.Bugün Arena'da Tayyipgiller partisinin İstanbul il kongresi var....Tayyip çıkacak “nutuk atacak” Ülkemizi ne duruma getirdiklerini anlatacak, muhalefete bindirecek,herkesten en az üç çocuk yapmasını isteyecek,dinden imandan,Allah peygamberden söz edecek.Başkalarının hazırladığı yazılı metni size önündeki camlardan okuyacak.Vatandaş,bugün senin için her şey düşünüldü.Hem il kongresi,hem de çeşitli gösteriler.Stadyum bugün herkese açık.Kumanya,su,ayran,kola beleş.AKP'nin hesabından.Üç köfte beş kuruş bile değil.Ayrıca yine beleş Mehter Takımı,folklor gösterileri,konserler,tiyatro toplulukları olacak ve iyice eğlenecek,hoşça vakit geçireceksin.Futbol takımlarının amigoları ayarlandı “Amigolar el kol hareketleriyle sana sloganları verecek”sen de aynen haykıracaksın.Bugün oraya 100 bin kişi getireceklermiş.Bindirilmiş kıtaların bireyi olarak sen de koş vatandaş “sen de git,slogan at”AKP İstanbul il Başkanı Aziz Babuşçu diyor ki “Stadyumda coşkuyu sağlamak için futbol amigolarından fikir aldık.Her slogana bir numara verdik.Ona göre slogan atacaklar.Bir tane bile koltuk boş kalırsa istifa ederim...” Git doldur orayı vatandaşım,böyle değerli vatan evlatlarının istifasına neden olma.Yapılan planlamaya göre sahada tam 200 davul olacak,davullar vurup seni coşturacak.Sonracığıma,sahanın içine Tayyip'in tam 18 metrelik maketi dikildi.Bildiğin gibi vatandaşım.Tayyip “stada bugüne kadar bir kez gitti” Bir Galatasaray maçıydı ve seyirciler tarafından iyice yuhalandı.Orada bugün Tayyip'in rövanş maçı var.Büyük tezahürat yap,onu alkışla ey benim ayın sonunu getiremeyen vatandaşım.Belki,zaman sana da ihsanda bulunurlar ve refaha ermeyi başarırsın.Sevgili ve değerli vatandaşım,bugün senin günündür.Evden eve beleş servisle.. 825 otobüs ve yüzlerce minibüs emrinde.Yemek içmek beleş.Müzik gösterileri ve konserler beleş.Üstelik Tayyip'i seyredecek ve dinleyeceksin,o da beleş.Her kula nasip olmaz.Sana sadece biraz slogan attıracaklar,eh artık bunca beleş ikramdan sonra o kadar zahmete katlanırsın.Haydi vatandaşım.bugün İstanbul'da şenlik var.Koş ve yerini erkenden kap vatandaşım.AKP'nin protokolü sahada olacakmış,sen bindirilmiş kıta olarak tribünde.Hızlı koş,figüranlık görevini iyi yap olmaz mı benim canım vatandaşım.
Aferin Cemil Bey
MHP Bursa Milletvekili ve Genel Sekreteri İsmet Büyükataman.Tayyip in yanıt vermesi istemiyle TBMM Başkanlığına bir soru önergesi verdi. Aynen şöyle. “Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında etnik bir fitneyi başlattığı için tarih kitaplarında'Hain'olarak anlatılan ve 1925 yılında İstiklal Mahkemesi kararıyla idam edilen Şeyh Sait adına bir cami yaptırılacağı iddia edilmektedir.
1 - Bu iddia doğru mudur.
2 - Şayet doğruysa,devletin astığı bir hain adına cami yaptırılması.açılım politikanızın bir parçası mıdır.
3 - Bundan sonra kimler adına cami yaptırılması düşünülmektedir.Bölücü başı,bebek katili,İmralı canisi adına da cami yaptırmayı düşünüyor musunuz.”
Bu önerge,TBMM Başkanı Cemil Çiçek imzasıyla,işleme konulmadan iade edildi.Gerekçesi şöyle:
“İçtüzük uyarınca Başkanlığa gelen önergelerde kaba ve yaralayıcı sözler varsa.Başkan gerekli düzeltmelerin yapılması için önergeyi sahibine geri verir.Önergenizde yer alan, numaralı sorunun ikinci sorusu.İçtüzüğün anılan hükmü kapsamında görüldüğünden önergeniz işleme konulmamış ve ekte iade edilmiştir.Söz konusu kısım çıkarıldığı veya yeniden düzenlendiği takdirde işleme konulabilecektir.Cemil Çiçek”...İsmet Büyükataman,bu olayı sordum,şöyle dedi:
“ Bu olay Cumhuriyet tarihine kara bir leke olarak geçecektir.Bunun TBMM Başkam imzasıyla yapılmış olması ise ayrı bir talihsizliktir.Kendisine sormak istiyorum.Önergemdeki kaba ve yaralayıcı ifade dediği bölücü başı,bebek katili,İmralı canisi ifadeleri yerine,acaba kendisi,şahsı tarif ederken hangi ifadeleri kullanmaktadır.Yoksa kendisi de Başbakan gibi,katile 'Sayın', şehitlerimize 'Kelle' diyenlerden midir.”
Burada size kamuoyunun bilmediği bir olayı aynen aktardım.Abdullah Öcalanın nasıl “Devlet korumasına” alınmış olduğunu belgeledim.Karar sizindir.
Adalet Bakanı'nın açıklaması
Her şey,askeri cezaevinde tutuklu olan Orgeneral Bilgin Balardı dan aldığım bir mektupla başladı.Bana Tekirdağ savcılığının bir belgesini göndermişti.Buna göre.Tekirdağ'da tutuklu olan Orhan Aykut isimli şahıs savcıya ifade vermiş,o zaman AKP milletvekili olan ihsan Arslan ve savcılıktan atılan Ferhat Sankaya'nın Balyoz ve Ergenekon davaları için sahte düzmece belgeler hazırladıklarını iddia etmiş,olayların tanığı olduğunu bildirmişti.İfadeyi alan Tekirdağ savcılığı bunu yetkisizlik kararıyla İstanbul özel yetkili savcılığına göndermişti.Sonrası bilinmiyordu ve bunu yazmıştım.Yanıt gelmeyince bir kez daha sordum ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin adına imzasız bir yazılı yanıt geldi.Meğer İstanbul özel yetkili savcılığı da bu şahsın ifadesini yine yetkisizlik karan vererek 28 Mayıs 2011 günü,yani tam bir yıl önce Ankara özel yetkili savcılığına göndermiş.İlgili soruşturma orada devam ediyormuş.Tekrar ediyorum.Orhan Aykut isimli şahıs doğru veya yalan söylüyor olabilir.Ama ifadesinde AKP Milletvekili İhsan Arslan'la birlikte meslekten atılan savcı.AKP'nin şimdi sahip çıktığı Ferhat Sankaya'yı suçluyor.Suçlama ciddi.Sahte ve düzmece belgeler üretmek...Ve şahsın “iktidarın işine gelmeyen bu ifadesi” savcılıktan ötekine gönderiliyor,aradan aylar ve yıllar geçiyor “sonuç sıfır” Böyle adalet olur mu?Bence bu dosya Örtbas ediliyor.Benzetmek gibi olmasın.Deniz Feneri gibi.... Adalet Bakanının ikinci açıklaması.Aliağa Cezaevinden yatan ve,mektubunu burada yayınladığım hükümlü İlyas Yetişle ilgili.Ağzı ve çenesi olmayan,çiğnemesi mümkün olmayan,cezaevi koşullarında sadece enjektörle beslenebilen,hastanelerde tedavi edilmediğini iddia eden.
“Hayattan bıktım” diye yazan bir kader mahkumu.Sadullah Ergin özetle şöyle diyor. “ Şahıs yargılandığı suça ilişkin olay sonrasında silahı çenesine dayayıp intihara teşebbüs etmiş,çenesinin büyük bölümü parçalanmıştır.Dokuz Eylül Hastanesi tarafından düzenlenen raporda hastaya kompozit doku ile mandibula onarımı gerektiği,bu operasyonun gecikmesinin hayatı açısından risk oluşturmadığı,uzun süreli bir tedaviye alınması gerektiği,bu süre içerisinde davasını takip etmesinin mümkün olmayacağı,savunma hakkının kısıtlanmaması acısından cerrahi operasyonun davası sonuçlandıktan sonra yapılmasının uygun olacağı belirtilmiştir.Bu yüzden şu an için tıbbi müdahale yapılamamaktadır.”
Hekim değilim,bu işlerden anlamam ama bu açıklama da bana pek doyurucu gelmedi .

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget