'Harikül Kuran', 'Kuran yakıcısı', 'Kuran'ı yakan' demek.
653 yılında; 3. İslam Halifesi Osman; o tarihe kadar değişik vilayetlerde okunan Kuran'ları toplatıp yaktırdı. Bunların yerine de kendisinin adamlarına derlettiği; bugün Osman Kuran'ı diye bilinen Kuran'ı koydurttu.
Ta Hz. Ebubekir devrinden beri kullanılan nüshaların yaktırılmasına İbni Mesud gibi bazı sahabeler muhalefet etti. Kufe ve Basra Müslümanları da Kuran'ın yakılmasına şiddetle karşı idiler.
Hamdi Tayfur; Dört Halife Devrinde Muhalif Hareketler (İslamiyorum. com) isimli makalesinde diyor ki:
'Demek ki asıl sorun, Kur'an'ın hangi lehçeye göre okunacağı meselesinden çok, yakılan diğer metinlerde var olan ayetlerin çıkardığı sorunlar olmalıydı. Yakılan nüshalarda Şamlıların temsil ettiği Ümeyyeoğulları'nın aleyhine olan ama mevcut Mushaf'a konulmayan ayetler mi vardı? Acaba Kufeliler, yakılan metinlerde var olan bazı ayetleri Şam'ın idarecileri olan Ümeyyeoğulları'nın aleyhine mi kullanıyordu? Bilmiyoruz...'
Halife Osman'ın Kuran'ın diğer nüshalarını şiddete de başvurarak yaktırması; onun hakkında çok şiddetli tepkilerin doğmasına yol açmıştı. Bu yüzden Mısır'dan gelen Osman karşıtları, halifeyi 'Harikül Kuran' yani Kuran'ı yakan insan olarak suçluyorlardı.
İsyancılar onu öldürmek maksadıyla evini kuşattıklarında Osman'ın yakınları Ensar'dan yardım istedi. Bu kişilerden bazıları şöyle cevap verdiler: 'Vallahi, Osman'ın öğle ile ikindi arası bir ömrü kalsa, onu öldürerek Allah'a yaklaşacağız.'
Osman; başta yeğeni Muaviye olmak üzere devleti ve hazineyi akrabalarına verip bir de Kuran işini yakarak halledince Ebu Bekir'in oğlu Abdullah'ın başında bulunduğu bir takım; onu öldürdü.
2 KURAN
Müslüman Kardeşler örgütünün teorisyenlerinden de olan İslam düşünürü Seyyid Kutub; 'Osman; Muaviye'yi kollayarak Emevi devletini kuran kurduran kişidir!' diye eleştiriyor halife Osman'ı.
Muaviye ise; Kuran'ı; içeriğinden soyutlayıp suhuf (sayfalar/yazılı kağıt) haline getiren anlayışı öne çıkardı.
Şam Valisi olan Muaviye; 657 yılında; halife Ali'ye isyan etti. Sıffın bölgesinde yapılan savaşta ordusu bozulmak üzere iken, Kuran sayfalarını yırttırıp mızrakların ucuna geçirtti ve Ali'nin ordusuna doğru uzattı.
Hz. Ali; bu oyunu gördü ve orada çok önemli bir uyarıda bulundu. Dedi ki: 'Ey Müslümanlar; Muaviye'nin yaptığı bir oyundur. Size uzatılan o sayfalar Kuran değildir; o bir kağıt parçasıdır. Asıl Kuran; 'Konuşan Kuran' (Kuran-ı Natık) benim. Benim sözlerime uyun!'
Ama ordudaki yobaz takımı (Hariciler) Muaviye'nin oyununa geldiler; savaşmayı bıraktıkları gibi 'Allah'ın kitabına uy!' diyerek Halife Ali'yi tehdit ettiler.
Muaviye bu amacına ulaştıktan sonra bir de Hakem Olayı denilen ikinci bir oyun ile Ali'nin halifelikten azledilmesini sağladı.
Bir yanda; 'Ben Resululllah'ın ilminin varisiyim; Kuran bendedir; ben konuşan Kuran'ım.' diyen Ali vardı; bir yanda ise Kuran'ın sayfalarını mızrak ucuna taktıran Muaviye...
Kuran'ı siyasal amacı için kullanma becerisini gösteren Muaviye kısa süre sonra iktidara gelecek ve oluk oluk kan akıtacaktır.
Muaviye'nin babası Ebu Süfyan da Hazret-i Peygamber ile Mekke'nin fethine kadar savaşmıştı...
Ebu Süfyan'ın torunu Yezid; Peygamber'in torunu Hüseyin'i Kerbela'da bütün yakınlarıyla birlikte kılıçtan geçirtti. Hz. Hüseyin'in başı; Şam'daki sarayda Yezit'in önüne getirildiğinde; 'Müslümanların ulularını öldürdük; atalarımızın öcünü aldık!' diye mutluluk şiirleri okudu.
Bugün bazı Müslümanlar da işte Peygamber ailesini kılıçtan geçiren bu Muaviye ailesine rahmet okuyor.
Bir yanda Ali'nin duruşu; bir yanda Muaviye'nin duruşu...
Bir yanda Muhammed'in duruşu bir yanda Ebu Süfyan'ın duruşu...
Hangisi rahmani hangisi şeytani?
Ve siz hangi taraftasınız?
Harik'ül Kuran - Rıza Zelyut
'Harikül Kuran', 'Kuran yakıcısı', 'Kuran'ı yakan' demek. 653 yılında; 3. İslam Halifesi Osman; o tarihe kadar değişik vilayetlerde okunan Kuran'ları toplatıp yaktırdı.
Yorum Gönder