Uludere’de 34 köylünün öldürüldüğü olay 28 Mayıs’ta 5. ayını dolduracak. Hâlâ olayın sorumluları bulunup kamuoyuna açıklanmış değil. Hükümet ve iktidar partisi yetkililerinin her gün birbirinden farklı açıklamalar yapması da olayın aydınlatılmasından çok kafaların karışmasına ve en önemlisi de ölenlerin yakınlarında ve kamuoyunda “oyalanıyoruz” algısının yayılmasına neden oluyor.
Son dönemin en önemli kırılma noktalarının başında gelen Uludere olayı, bir bumerang gibi döndü dolaştı ve sonunda AKP hükümetinde sarsıntı yarattı. Bakan olmasından bu yana yaptığı gaflarla gündem oluşturan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, bizzat AKP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Hüseyin Çelik tarafından kamuoyu önünde daha önce benzeri yaşanmamış bir biçimde uyarıldı. Çelik, Şahin’in açıklamalarının “AKP ve hükümetinin üslup ve anlayışı olmadığını, insani bulmadığını” söyledi. Muhalefet partisi sözcüleri de herhalde Şahin için bundan daha ağır konuşamazdı.
Arınç ve Atalay: “Çok yadırgadık”
Hüseyin Çelik bu açıklamayı nasıl yaptı? AKP kulislerinden edindiğimiz bilgilere göre, Şahin’in özellikle “Öldürülenler PKK figüranı” sözlerine içerleyen ve bu sözlerin hükümete ve AKP’ye verebileceği zararı fark eden Çelik, Başbakan Kazakistan’da resmi temaslarda olduğu için süratle “AKP’nin akil adamları” denen Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Beşir Atalay ile irtibata geçti. Arınç ve Atalay’dan “Biz de çok yadırgadık, yanlış oldu” yanıtını alan Çelik, ilk eleştirilerini meslektaşımız Ömer Şahin’in önceki gece Kanal A’da yayımlanan programında canlı yayında yaptı. Çelik bununla da yetinmedi, dün sabah Anadolu Ajansı’na özel demeç vererek rahatsızlığının kamuoyu tarafından bilinmesini sağladı. Keza görüşlerini Twitter hesabından da duyurdu.
Vicdanının sesini dinlemiş
Çelik yakın çevresine yaptığı çıkış için “Vicdanımın sesini dinledim” diyor. Ancak Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yönetim tarzını bilenler, AKP içinde bir bakanı hedef alan bu tür bir açıklamanın ondan izinsiz yapılmasının imkânsız olduğunu da yakından bilir. Tahminimiz Çelik’in bu açıklamaları öncesinde Başbakan ile doğrudan ya da dolaylı irtibat kurduğu yönünde.
Son kararı Başbakan verecek
Normal bir demokraside Şahin’in o açıklamaları sonrası Başbakan tarafından azledilmesi gerekir. Hele de kendi partisinin akil adamlarının da destek verdiği bu ültimatom gibi açıklama sonrasında istifa etmesi gerekir. AKP’de bu konuda tek bir belirleyici var. O da Erdoğan. Hüseyin Çelik’in yakın çevresi ile paylaştığı “Hemen istifaya gerek olmayabilir. Ama umarım bir daha benzer hatalar yapmaz” değerlendirmesinin sadece parti değil hükümetin genel kanaati olduğu söylenebilir.
Tepkiler birikmişti
AKP kulislerinde Çelik ile Şahin’in karşı karşıya gelişinin sadece Uludere açıklamalarından kaynaklanan anlık bir olay olmadığı konuşuluyor. Buna göre bakan olmasından bu yana özellikle Kürt sorunu ve terörle mücadele konusunda yaptığı açıklamalar nedeniyle Şahin, bir süredir AKP’nin özellikle Güneydoğu milletvekillerinden tepki toplamaktaydı. Özellikle Wall Street Journal gazetesinin haberi sonrasında AKP’de yaşanan “Uludere’yi yönetememe telaşı”nın ardından gelen bu açıklamalarla Şahin, tüm şimşekleri üzerine çekmiş oldu.
***
CHP: Ruh hallerinin dışavurumu
Şahin ile Çelik’in karşı karşıya kalışını muhalefet farklı değerlendiriyor. Uludere’yi araştıran Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nun CHP’li üyelerinden Levent Gök, “Aslında İçişleri Bakanı’nın açıklaması AKP’nin gerçek ruh halinin dışavurumuydu. Son beş aydaki tavırlarının ardında yatan gerçek düşünceyi ağzından kaçırdı. Çelik de şimdi durumu kurtarmaya çalışıyor. Madem o kadar vicdanları rahatsız, Başbakan niye 5 aydır gitmiyor Uludere’ye?” dedi.
Yorum Gönder