Asaf Güven Aksel’in Vicdanı - Mehmet Ali Güller

Dönekler, döndükleri yere ne zaman ateş açsa, eski kimlikleriyle anılırlar. Çünkü o eski kimlik, döndüren sistemin silahı olur aynı zamanda…
Yani Halil Berktay, varsayalım ki alanı olan tarih konusunda iyi bir çalışma yaptı, o zaman kimliği Prof. Dr.’dur, bilim adamıdır, Sabancı Üniversitesi öğretim üyesidir vs…
Ama Halil Berktay Sol’a küfretse, hemen “eski Aydınlıkçı” oluverir!
İşte bu “eski Aydınlıkçı” Halil Berktay, 1 Mayıs 1977’nin “sol içi çatışmadan ibaret” olduğunu iddia etti geçenlerde. Şimdi açtığı yoldan, en başta 1 Mayıs 77 katliamının tertipçileri ilerliyor!
KONTRGERİLLAYI AKLAMAK, KONTRGERİLLA FAALİYETİDİR
Bu iddia, bir zihnin 35 yıl sonra açılması olayı değildir elbette. Düpedüz “kontrgerillayı aklama” girişimidir. Ve “kontrgerillayı aklama” girişimi nesnel olarak bir kontrgerilla faaliyetidir!
Anlaşılan Türkiye’de “hem gerilla hem de kontrgerilla eğitimi alan” tek kişi, sadece şimdilerde Mehmet Eymür’ün sağ kolu olarak Ergenekon tertiplerinde rol alan eski THKO’lu kişi değilmiş!
Öte yandan, “eski Aydınlıkçı” olarak Halil Berktay’ın bu kontrgerillayı aklama girişimine çok şaşırmadığımı da belirtmeliyim. Berktay’ın diğerlerinden ne eksiği var ki?!
AYDINLIK, KONTRGERİLLAYLA MÜCADELENİN ADIDIR
Ancak yeni bir “eski Aydınlıkçı” olan Asaf Güven Aksel’in, Berktay’ın sıktığı silahın ve attığı merminin izinden giderek “Aydınlıkçılara” ok atması, her şey bir yana, “vicdan” adına üzdü beni…
“Eski Aydınlıkçı” olan Asaf Güven Aksel, Sol Haber’deki 5 Mayıs tarihli yazısında bakın ne diyor: “Berktay’ın ‘bu katliamda devletin rolü yoktu’ demesini çıkarın, kalan kısmı, o zamanlar içinde yer aldığı siyasi oluşumla paralellik gösterir.”
İzninizle, Asaf Güven Aksel’e artık doğrudan seslenerek yazacağım:
İnsaf! Varsayalım ki bu yazdığına inanıyorsun… Hadi Halil Berktay’ın Aydınlıkçılığı çok eski ama sen daha 6-7 yıl önce Aydınlık Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni’ydin! 1 Mayıs 1977’ye dair bu değerlendirme sende yeni mi ortaya çıktı?
“Aydınlıkçılar” için diyorsun ki: “… biricik sorumlu olarak bu ‘üçlü blok’un ‘tekke şefleri’nin görülmesi gerektiğini o kadar vurguladılar ki, ne MC, ne polis, ne kontrgerilla bu tertipte görülür oldu.
İnsaf! Ortada üçlü blok mu var? Sence Berktay, Sol içindeki meseleler aydınlansın diye mi bu çıkışı yaptı? Sol’a toptan saldırı yapıldığını görmüyor musun? Bu yıl 1 Mayıs’ta da görüldüğü gibi Sol yükselişe geçiyor… Bu dalgaya şimdiden barikat kurmaya çalıştıklarını anlamıyor musun?
İnsaf! Kontgerilla şeflerinin bile anılarında itiraf ettiği şu gerçeği bilmez misin sen: Kontrgerillayla mücadeleden Aydınlık’ı çıkar, geriye mücadele kalmaz!
AYDIN, VİCDANLI İNSANDIR EN BAŞTA
1978’deki kontrgerilla yazı dizisini unuttun mu? Hadi daha yeni tarihlerden anımsatayım: Susurluk konferanslarımızı, Çiller Özel Örgütü’ne karşı mücadelemizi unuttun mu?
Hadi “Resmi Belgelerle Kontrgerilla ve MHP” kitabı ya da Ömer Tanlak’ın veya Ali Yurtaslan’ın “itiraf” kitapları çok gerilerde kaldı. Doğu Perinçek’in yazdığı “Gladyo ve Ergenekon” kitabını ya da Ferit İlsever’in yazdığı üç ciltlik “Kontgerilla” külliyatını da mı görmedin, duymadın?
Gladyo faaliyetlerini, SüperNATO cinayetlerini ortaya çıkarmış “Aydınlık”ı basın tarihinden çıkarsan, geriye ne kalır?!
Hayat elbette hepimizi, bir gün bir yerlere götürür, sürer, taşır… Ama sahile vuran kum, denizden geldiğini inkar etmezken, insan nasıl unutur?!
Lütfen, Asaf Güven Aksel’in içindeki o vicdanı öldürme!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget