‘Ergenekon Takımı’ - Mustafa Balbay

İktidar partisinin genel başkan yardımcısı Bülent Gedikli Ergenekon’la Neocon’u birleştirip bir futbol takımı kurmuş.
Habere ilk baktığımda ayaküstü sohbet ederken yapılmış bir muziplik olduğunu düşündüm.
Okuyunca anladım ki demeç Anadolu Ajansı’na verilmiş. Bir güzel planlanmış, tasarlanmış, üzerine kafa yorulmuş.
Gedikli’nin Neocon-Ergenekon takımının teknik direktörü Şimon Peres, kalede Abdullah Öcalan, defansta Nicolas Sarkozy, Angela Merkel, Benjamin Netenyahu, orta sahada Mehmet Haberal, Doğu Perinçek, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Yalçın Küçük, ileride Kemal Kılıçdaroğlu ve Selahattin Demirtaş var.
Bu kişileri bir araya getirip “işte Ergenekon takımı” demek Ergenekon’un ne olduğunu çok iyi tarif ediyor.
Ergenekon iddianamelerinden bile güzel bir anlatım olmuş.
Öyle anlaşılıyor ki Sayın Gedikli ya Ergenekon savcılarından çok etkilendi, ya polisten özel brifing aldı ya da çok güçlü bir analiz yeteneğine sahip; Ergenekon gerçeğinin ancak bu şekilde anlatılabileceğini düşündü.
***
Gedikli, Anadolu Ajansı’na verdiği özel demeçte sadece futbol takımı kurmakla kalmıyor. Aynı zamanda senaryolar kuruyor, derin stratejiler kuruyor, kuruyor da kuruyor.
Olayları birbirine bağlama ve ortak sonuçlar çıkarma yeteneğine de şapka çıkarmamak elde değil. Örneğin Ergenekon’la ‘Arap Baharı’ arasında bağlantı kuruyor.
Bağ kendi cümleleriyle şöyle:
“Neocon-Ergenekon ortaklığının amigoları medya… Dikkat ederseniz, ne söylerseniz söyleyin konuyu sivil diktaya bağlıyorlar papağan gibi. Bu biraz da ‘Arap Baharı’ ile bağlantılı. ‘Arap Baharı’ olan ülkelerde kime başkaldırılıyor? Diktatörlere… Sivil dikta var ya oralarda. Şimdi aynı konsepti Türkiye’ye uyarlamaya çalışıyorlar…”
Herkes Türkiye’nin ‘Arap Baharı’na model olduğunu söylüyordu. Meğer tersiymiş. Ergenekon bunu da başarmış…
Gedikli’ye göre Neocon-Ergenekon kadrosunun başlıca amacı Türkiye’de kaos yaratmak. Türkiye güçlendikçe çekemiyorlar ve suyu bulandırmaya çalışıyorlar. Bu durumda Neocon’larla birlikte Türkiye üzerine siyaset üretenler de aynı zamanda Ergenekoncu. Bu isimleri tek tek sıralasak sütun yetmez. Neredeyse tümü bugünkü iktidarın yanındaki kişiler!
Gedikli, Şimon Peres’le takımda henüz ilk 11’e giremeyen Paul Auster’ın yanına Salman Rüşdi’yi de koymuş. Bu üçünün birlikte hareket ettiğini söylüyor. Belgesini de şöyle açıklıyor:
“Birlikte samimi pozları var.”
Tam Ergenekon iddianamesine girecek delil. Bir fotoğraf bütün örgüt bağını kanıtlamaya yeter de artar bile. Daha ne olsun; bir örgüt kurmak için gerekli olan üç kişi beraberliğini fotoğraf çektirerek kalıcılaştırmış.
***
Gedikli’nin demecini gazetelerin çoğunluğu yorumlu başlıklarla vermişler.
İşte bazıları:
“Yaftalamayı sınır ötesine taşıdı.”
“Gedikli komplo!”
“Gedikli şov!”
“Auster Ergenekoncu!”
“Sarkozy-Merkel Ergenekon kardeşliği!”
İlk bakışta “yok artık, daha neler” diyerek gülümsenip geçilecekmiş gibi görünen bu demeç, yazının başında da vurguladığımız gibi Ergenekon olayının tarifidir.
Eskiden iktidarın şu ayrımı yaptığını düşünüyorduk:
“Türkiye’de iki kesim var. Bizden olanlar ve olmayanlar.”
Bu ayrım küreselleşmiş:
“Dünyada bizden olanlar ve olmayanlar.”
Hâlâ Ergenekon’un “muhalif avı” olmadığını düşünenler…
Hâlâ bu davaların iktidardan bağımsız yürüdüğüne inananlar…
Hâlâ, “bırakalım hukuk işliyor” diyenler…
Gerçekleri ne zaman göreceksiniz?
Kadroya girince mi?

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget