Bütün dinlerde; bir 'Öbür Dünya' hayatı vardır.
İslam dini de asıl dünyanın 'Öbür Dünya', yani ahiret hayatı olduğunu kabul etmiştir. Bu yüzden de Peygamberimiz gül yüzlü Muhammet, hem bu dünya için hem de öbür dünya için çalışmayı salık vermiştir.
Sorsanız; Müslümanların yüzde yüzü, 'Öbür dünyaya elbette inanıyorum.' diyecektir.
Lakin; bu Müslümanların yaptıklarına bakınca; yüzde 90'ının ahirete inanmadığını anlarsınız.
NEREDE ADALET?
İslam düşüncesinde; Allah 'adil' olarak anlatılır. Bu dinin yeryüzüne indirilme sebebi de insanlar arasında adaleti egemen kılma arzusudur.
Özetle; 'Oruç, namaz, hac ve zekat' Allah'ın ihtiyacı olan ibadetler değildir. Bu ritüeller ile; insanoğlunun topluca eğitilmesi hedeflenmiştir. Kıble bile toplu eğitim, yani halk eğitimi için getirilmiş bir işarettir.
İyi insan, daha doğrusu kamil insan yaratma sürecinin adına; İslam diyebiliriz. Kamil insan; öncelikle adildir. Sonra dürüsttür. Sonra başkasına yardım edendir ve bunun için de malını bölüşebilendir.
Ve gerçek bir Müslüman asla zalim değildir. Çünkü İslam; Mekke'deki derebeylik zulmüne karşı alt katmanların bir isyanı olarak şekillenmiştir.
Ve bir mümin, yani gerçek imanlı kişi asla ve asla gösteriş yapmaz. Hem kutsal Kuran; hem de Peygamberimiz gösteriş yapanları şiddetle eleştirmiştir. İnanmayan; Maun Suresi'ni bir okusun: 'Vay o ibadetini gösterişe çevirenlerin haline!' denildiğini görecektir.
Hele hele bir Müslüman; haçlı emperyalizme sempati besleyemez, ona asla destek olamaz; ülkesini işgal eden sömürgecilere yardım etmez.
21. Yüzyıl dünyasında gerçek bir mümin; krala biat etmez; demokrasiye sarılır.
- - -
Şimdi bu yazdıklarımı yeniden düşünerek bir soru sorun:
-Günümüzdeki Müslümanların yüzde kaçı bu kurallara uyuyor?
En iyi ihtimalle yüzde 10'u...
Demek ki bu milyonlarca Müslüman; ahirete inanmıyor. Etseler; böyle mi davranırlar?
Bu arada; Hz. Muhammet yerine; Hz. İbrahim'in konulma girişimlerine ne demeli? İslam dini yerine İbrahimi dinler formülü ile hesap gününün bir ilişkisi olabilir mi?
Demekki; 'Ben kılarım namazımı, tutarım orucumu amma bu dünyadaki işlerimi çıkarım doğrultusunda götürmek için de istediğimi yaparım.' diyen bir geniş kitle ile karşı karşıyayız.
- - -
Ramazan ayında; tazminatsız işten atılan insanların mektupları geldi. İçim parçalandı...
Özellikle tüccarlara, sanayicilere, büyük esnafa, işletme sahiplerine sesleniyorum:
-Efendiler Allah'tan korkun.
Asgari ücretle çalıştırdığınız işçileri; bir yılı dolar dolmaz tazminatsız işten atarak en büyük zulmü işliyorsunuz. Öbür dünyada paranız veya çevreniz sizi koruyamayacak.
Özellikle sırtını AKP iktidarına dayayarak hazineyi tırtıklayanlar.
Öbür dünyada AKP olmayacak; Allah'ın partisi bulunacak. Ve siz oralarda hesap vereceksiniz...
Unutmayın; bu dünya Nemrud'a bile kalmadı...
DÜZELTME: Pazar günkü yazımda yaptığım bir yanlışı; Dr. Hasan Beydilli düzeltti: 'Toprak ağalarının tasfiyesine karşı çıkanlar arasında Gün Sazak yoktur; karşı çıkan, babası Emin Sazak'tır.(Eskişehirli dir).'
Dalgınlığımdan dolayı özür diliyorum ve Sayın Beydilli'ye bu özeni için teşekkür ediyorum.
Rıza Zelyut/GÜNEŞ
Yorum Gönder