Suriye olaylarının farklı yüzü - İrfan O. Hatipoğlu

Antakya'nın Habib Neccar Dağı'na yaslanan mahallelerinde; pazar sabahları güvercinler uçurulur. Gökyüzünde güvercin sürüleri, evlerin çatılarında uzun sırıkların ucuna takılmış plastik torbaları sallayan sürü sahipleri ilginç görüntü verir.
Hoş bir görüntü olmasına karşın güvercin yetiştirenlerin aralarında katı kuralları vardır. Ne kadar değerli o-lurlarsa olsunlar başka bir çatıya konan güvercin, konduğu evin olur. Güvercinin yeni sahibi de uçup gitmesin diye kanatlarındaki tüyleri kopartır. Kanatları kopartılan güvercin çatıda paytak paytak yürür. Yeniden uçması için uzunca bir zaman gerekir ve uçtuğunda o artık eski güvercin değildir.
Bugünlerde Ortadoğu’dan uçurulan barış güvercinlerinin başka çatılara konmalarına dahi izin verilmiyor. Kanatları ‘neo-Muaviye’ler ve emperyalistler tarafından koparılarak Doğu Akdeniz’de paytak paytak yürümelerine neden olunuyor. Aslına bakarsak barış güvercinleri Doğu Akdeniz’de tarihin hiçbir döneminde coşku ile uçamadı. Her zaman kanatlarının bir bölümünün tüyleri koparılmıştır. Her tüy koparmanın ayrı bir öyküsü vardır. Bu öykülerden en dramatik olanı; Muaviye’nin Doğu Akdeniz’de yazmaya çalıştığı ayrıştırıcı, ötekileştirici öyküdür.Doğu Akdeniz’de (Suriye/Şam) 1400 yıl önce din adına yazımına başlanan öykünün temasını, Muaviye’nin, Ali ile başlattığı iktidar kavgası oluşturur. Öykü; birlikte yaşayan, aynı inanca sahip insanlar arasında aşılması güç uçurumları, katliamları, dokuların derinliklerine işleyen nefret duygusunu anlatır. Tarihteki din adına yapılan iktidar savaşlarının en kanlılarından ve ayrıştırıcılarındandır. İktidar savaşı, Kerbela’da, Ali’nin oğlu Hüseyin’in öldürülmesi ile son buldu. İktidar savaşı son bulmasına karşın yarattığı travma ve kırılmanın derinliği büyük oldu. Muaviye ve ardıllarının Ali taraftarlarına din adına uyguladığı işkenceler ve sevenlerinin sapkın ilan e-dilmesi nedeniyle zihinlerde ve bölgede barış kalıcı kılınamadı. Bugün Doğu Akdeniz’de iktidar savaşını dinsel öyküyü tamamlamak isteyenler ile Doğu Akdeniz’i yeniden düzenlemek iste-yenler başlatmışlardır. Her birinin farklı beklentisi var. Neo-Muaviyeler açısından yarım kalan öykünün tamamlanmasıdır. Emperyalistler açısından ise Doğu Akdeniz’i yeniden düzenleyerek bölgenin zenginliğine el koymak, iki yüz yıl önce yapılan paylaşımı daha adil duruma getirmek ve bölgede filizlenen ulusal güçlerin bastırılması istencidir. Suriye’de başlatılan savaşın kanlı yüzünü neo-Muaviyeler yürütmektedir. Süren savaşı neo-Muaviyeler değil, emperyalistler kazanacak. Uçurulan barış güvercinleri de ayaklarımızın arasında paytak paytak dolaşacaklardır.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget