Oktay Kuban, İstanbul Özel Yetkili 12. Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi olarak görev yapıyordu. Aralarında emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın, emekli Korgeneral Engin Alan’ın da bulunduğu 19 tutuklu sanık hakkında tahliye kararı verdi. İşte, bu karar o günlerde bomba etkisi yaratırken, meğer neler olmuş neler…
Tahliye kararı verilmeden önce Hakim Oktay Kuban’a, söylenenlerin bir bölümünü bir kez hatırlatıyorum: “Ankara’dan emir var. Bu askerler içeride tutulmak isteniyor. Eğer Çetin doğan ve diğer paşaları tahnliye edersen, sokağa çıktığında seni vuracaklar. Darbe karşıtı göstericiler adliyenin etrafını saracak. Sen de dışarıya
çıkamayacaksın.”
Bunu, Kuban’a söyleyen bir meslektaşı. Kuban, tehditlere
rağmen tahliye kararı veriyor ama o gün adliyeden de hiç ayrılmıyor. Tahliye
kararı verdiği için Ağır Ceza Mahkemesi Hakiminin “can güvenliği” bulunmuyor.
Oktay Kuban’a “Ankara’nın uyarısını” yapan meslektaşı gerçekten Ankara’dan gelen
bir mesajı mı iletiyor, yoksa Ankara’da birilerinin adını mı kullanıyor ancak
bunlar kapsamlı bir soruşturma sonucu ortaya çıkarılabilecektir.
Hedef
olduğu için tayin istedi
Hakim Oktay Kuban, “delil” denilen belgelerin,
asılları olmadığı için tutuklama taleplerini reddetti. Tutuklu olanları da
serbest bıraktığı için “yandaş medya”nın tam anlamıyla hedefi oldu.
İşte,
bu yayınlar, meslektaşının kendisine ulaştırdığı “Ankara mesajı” Hakim Oktay
Kuban’ı hayli tedirgin etti. Yalnız kendisi değil eşi de bu yayınlardan ve eşine
söylenenlerden etkilendi. Bu durumda yapılması gereken İstanbul’dan ayrılmaktı.
O yüzden 31 Mart 2010 tarihinde Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’ne bir
dilekçe verdi. Başka bir il’e tayin istiyordu. İstediği iller arasında Eskişehir
ve İzmir yer alıyordu. Niçin tayin istediğini hakim Oktay Kuban tayin dilekçesi
formunda şöyle açıkladı:
“Son günlerde yazılı-sözlü basın yayın organları
ve İnternet sitelerindeki haber ve yazılarda hedef olarak gösterilmem beni ve
ailemi tedirgin edip, olumsuz etkilediğinden İstanbul ili sınırları içerisinde
görev yapmamın sakıncalı olacağını düşündüğümden, dilekçemde yazdığım İstanbul
dışındaki yerlerden birine atamamın yapılması.”
Hakim Kuban, bu bölümün
altına şu notu düşüyor: Basın yayın organlarındaki haberler ayrı bir dilekçe
ekinde gönderilecektir.
Tayin isteği, 9 ay bekletildikten sonra…
Hakim, “Ben hedef olarak gösterildim. Ailem tedirgin. O yüzden İstanbul
dışında başka bir yere atamamı yapın” diyor, ancak bu istek yaz dönemi
kararnamesinde yerine getirilmiyor. Aradan aylar geçiyor. Ortalık yatışıyor.
Olaylar o kadar hızlı gelişiyor ki, Oktay Kuban’ın kararı unutuluyor. O aynı
adliyede görevini sürdürmeye devam ediyor.
Yeni düzenlemeye göre oluşturulan
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Oktay Kuban’ın yeni kararname için
talebi olmamasına rağmen, onunla ilgili kararını veriyor. Hakim, “yaz dönemi
tayin dilekçesi”ni 31 Mart 2010 tarihinde vermesine ve isteği yerine
getirilmemesine karşın, bu kez kez tayin isteği olmadan eski dilekçesine
dayanılarak ataması 5 Ocak 2011’de Eskişehir Çocuk Mahkemesi Hakimliği’ne
yapılıyor.
Onların başına neler geldi?
Ergenekon ve Balyoz adlı
soruşturmalarda, davalarda görev alıp, tutuklama- dinleme taleplerini reddeden,
tahliye kararları veren hakimler -savcılar ve atandıkları yerlere de bakalım:
1-Oktay Kuban: İstanbul özel yetkili ağır ceza mahkemesi üye hakimi
iken; Ergenokon ve Balyoz soruşturma ve davalarında tüm tutuklama ve dinleme
taleplerini reddetti. Güz dönemi kararname talebi olmamasına rağmen HSYK,
yılların ağır ceza hakimini çocuk mahkemesi hakimliğinde
görevlendirildi.
2-Tuncay Aslan: İstanbul özel yetkili ağır ceza
mahkemesi üye hakimi iken (Bakırköy çocuk mahkemesi hakimliğine
atandı.)
3-Yılmaz Alp: İstanbul özel yetkili ağır ceza mahkemesi üye
hakimi iken (Önce Fatih hakimliğine, daha sonra da Bakırköy hakimliğine
atandı.)
4-Köksal Şengün: İstanbul özel yetkili ağır ceza mahkemesi
başkanı iken ( Bolu hakimliğine atandı. )
5-Erkan Canak : İstanbul özel
yetkili ağır ceza mahkemesi başkanı iken ( Sakarya hakimliğine atandı
.)
6-Zafer Başkurt: İstanbul özel yetkili ağır ceza mahkemesi başkanı
iken (Gebze hakimliğine atandı .)
7-Kasım İlimoğlu: İstanbul özel yetkili
C.Savcısı iken ( Büyükçekmece C.Savcılığına atandı.)
Aynı soruşturma ve
davalarda tutuklama isteyen savcılar, tutuklama ve yakalama kararı veren 25
kişinin de üst görevlere atandıklarını hatırlatalım. Yani tutuklayanlar,
tutuklamaya sevk edenler yükseliyor, tutuklamaya sevk etmeyen, tutuklamayan ya
da tutuklananları serbest bırakanlar ise cezalandırılıyor. İşte bu da soru
işaretlerine yol açıyor…
Yorum Gönder