Olay, Eskişehir’de Yılmaz
Büyükerşen’in olağanüstü başarılarını hayranlıkla
gözlemlediğim sırada, Sabancı, Büyükşehir Belediyesi Uzay
Evi’ni gezerken,
Atatürk’ün olduğu iddia edilen sözleri okumamla
bir ay kadar önce bu sütuna taşındı (Bakınız 6.12.2012 tarihli
yazı).
Bu sözler insanoğlunun 2000 yılından önce
Ay’a gideceğini öngörüyordu.
Bunlar gerek ifade gerekse öngörü açısından biraz fazla güncel olduğu
için gerçek olup olmadıklarını sorguladım.
Bana uzay evini gezdiren değerli uzman Dr. Jale Nur
Süllü, bu sözleri Stuart Kline’ın
Dönence Yayınevi tarafından basılmış, “A Chronicle of
Turkish Aviation; Türk Havacılık Kronolojisi” adını
taşıyan kitabından aldıklarını belirtti.
Yazım üzerine, “Atatürk’ün Bütün
Eserleri Redaktörü” olan Kurtuluş
Güran’dan bir mektup aldım ve yayımladım;
Güran bu sözlerin sonradan uydurulduğunu iddia ediyordu.
(Bakınız 9.12.2012 tarihli yazı.)
Bu yazım üzerine birkaç mektup daha aldım.
Mektuplardan üçü, yukardaki kitabın yazarı
Stuart Kline’dan geliyordu;
Kline, o sözleri Anıtkabir’de ve
Cumhuriyet gazetesi arşivinde yaptığı çalışmalarda tespit
ettiğini, ayrıca kaynak olarak Eriş Ülger’i de
kullandığını belirtiyordu.
Kline mektubuna Atatürk’ün hem
o dönemdeki imzasına hem de Eskişehir’deki törene
ilişkin fotoğrafları da eklemişti.
Derken Eskişehir’den
Kline’ın kitabı geldi:
Gerçekten Türk havacılık tarihi hakkında çok titiz, çok kapsamlı ve çok
güzel bir çalışma.
Ciner Grubu’nun desteğiyle mükemmel bir biçimde de
basılmış; hem bilgiler, hem fotoğraflar çok ilginç.
Benim uzay evinde gördüğüm yazı arka kapakta ve kitabın içinde 30.
sayfada yer alıyor.
Kısa bir süre önce de büyük araştırmacı yazar, değerli sanatçı, sevgili
dost Turgut Özakman’dan bu konuda bir mektup
aldım.
Öneminden dolayı aşağıda aktarıyorum:
“…Kaynak Yayınları redaktörünün açıklamasını
okudum.
Kaynak o büyük çalışma için mesela Sabiha
Gökçen’in anılarından hiç yararlanmamış. Oysa anılarda
Atatürk’ün söylediği, Gökçen’in not
ettiği birçok söz var.
Ay’a gitme meselesi Gökçen’in
anılarında yer alıyor ama Eskişehir’de söylendiği hakkında bir
açıklama yok, daha kısa, derli toplu, genel bir not.
Birileri sonra bu notu şişirmiş, bir tarihe ve mekâna bağlamış.
Kaynak da yok saymış.
Anlaşılan Kaynak çalışanları arasında
Gökçen’i tanıyan kimse yokmuş.
Ben Sabiha Hanım’ı iyi tanırım. Asla abartmaz,
uydurmaz, olağanüstü disiplinli, dikkatli, güvenilir bir
insandı.
Atatürk o cümlenin anafikrini söylemiş. Bu
Atatürk’ün uzak görüşlülüğünü kanıtlamaya yeter.
Gökçen’de yer alan cümleler şunlar:
‘...Bundan sonra insanlığın hizmetine girecek en büyük
gelişmeler havacılık alanında olacaktır ona göre. Hatta gün gelecek insanoğlu
uzaya gidecek, başka dünyalara gidecek, Ay’ı ve
benzeri gezegenleri bile fethedecekti.
İşte bu çağdaş savaşlar da göklerde üstün olan uluslar tarafından
kazanılacaktı.
Gerçi çok pahalı bir teknikti havacılık tekniği.
Ama uygar ve çağdaş Türkiye’nin bu aşamayı
yapması şarttı gelecek
yönünden.’ (1994, 1. basım, s. 70)
Bu kadar.
…Keşke Kaynak, 30 cilt içinde
Gökçen’de yer alan Atatürk’ün
açıklamalarına yer verseydi, eksiği az bir iş başarmış
olacaklardı…”
***
Bu sütunda verdiğim bilgilerden ve
Özakman’ın mektubundan anladığımız
şu:
Atatürk gerçekten göklere, havacılığa büyük önem veriyor, uzaya
çıkılacağını, Ay’a gidileceğini öngörüyor; bir asker,
bir komutan olarak da bunun stratejik ama pahalı olduğunu
vurguluyor.
İddia, birilerinin de bu sözlere, zaman ve mekân yakıştırarak kamuoyuna
aktardığı ve böylece anıların sahihliğinin zedelendiği.
Kline’ın çalışması sadece belgeler ve fotoğraflar
olarak değil, böyle tartışmaları başlatması bakımından da çok
yararlı.
Yorum Gönder