Cumhuriyet ilan edildikten 4 ay kadar sonra Mustafa Kemal Paşa; Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kurdurdu. Amacı; çağdaş cumhuriyete uygun güler yüzlü bir din ve eğitilmiş Müslüman yetiştirmekti.
Bugün o Diyanet İşleri; bu cumhuriyetin kuyusunu kazan insanlar yetiştirmekle meşgul. Tehlike; cüppelilerden değil kravatlı yobazlardan geliyor.
Bunlar Muaviye’nin kurnazlığı, Yezit’in zalimliği ile iş yapıyorlar. Bu milletin namuslu kadınlarını “orospu” gibi görüyorlar ve onlara karşı şiddetli yasaklar istiyorlar. Yozgat’tan baş gösteren dinci Hitler de bunun son örneği.
Diyanet İşleri bugün; içinden çıktığı Türk milletinin tarihine düşman olarak, Arapçılığın şakşakçısı halinde çalışmakta; bir tür Arap ırkçılığı yapmaktadır.
Ne yazık ki Arabizm; Türk milletine Müslümanlık olarak sunulmakta; Peygamber’e ve felsefesine düşman Vehhabiler yüceltilmektedir.
BACIYAN-I RUM NEDİR?
Biliyoruz ki Yozgat’taki o imamın yaşadığı topraklarda bin sene öncesinde; Türkmen kadınları, erkeklerle birlikte savaşa bile katılıyordu. Bacıyan-ı Rum (Anadolu Bacıları) denilen kadın örgütü işte böyle bir işleve de sahipti.
Yozgat’taki yobaz Diyanetçi; İbni Batuta seyahatnamesini okusa; 700 sene önceki Müslüman Türk kadınının Arap kadınları gibi erkekten kaçmadıklarını; yabancılarla bile konuştuklarını görecektir ve İbni Batuta gibi şaşıracaktır.
Ne yani; o zaman Anadolu’yu fethetmekle uğraşan o dedelerimiz deyyus; o analarımız da orospu mu idi?
Bu yobaz adam; Kök Türk İmparatorluğu’nun tarihine biraz baksa; Orhun Yazıtları gösterecektir ki hakan ile hatun devleti ortak yönetmektedir. Devletin ikinci kuruluşunu yaratanlar; İl Teriş Kağan ile İl Bilge Hatun’dur ve tahtta ikisi birden oturmaktadır.
Yani (devleti derleyen/kuran) İlderiş Kağan deyyus; (ilin/devletin akıl hocası/bilgesi) İlbilge Hatun orospu mu ey dinci Diyanet’in Mescid-i Dırar kafalı adamı?
Arap sisteminde bu yoktur, diye bizim kadınlarımızın hayatın içinde olması deyyusluk mu sayılacak?
Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun gerçek yöneticileri, hakanların eşleri olan kadın sultanlar idiler. Bunun örneklerini merak edenler; “Yabancı Kaynaklara Göre TÜRK KİMLİĞİ” isimli kitabımızın Türk Kadını bölümüne bakabilir.
Erkeklerle otağda oturarak kararlar alan o analarımız nedir ey Diyanet’in Mescid-i Dırar’ında durup fetva üretenler?
DİYANET Mİ MESCİD-İ DIRAR MI?
Peygamberimizin gerçek yolunu göstersin diye Atatürk tarafından kurulan Diyanet İşleri; bugün Türkiye’nin üstüne kara bir karanlık olarak çökmüştür. İslam dinini siyasallaştıran ve tektipleştiren bu Diyanet; kutsal Kuran’da eleştirilen Dırar Mescidi ile aynı konuma gelmiş gözükmektedir.
Çünkü; bu kurum; Müslümanlar arasına fitne sokan; dinin ilerletici özünü zehirleyen bir hale gelmiştir. Diyanet İşleri’nin, siyasetin bile önüne geçerek Türiye’yi yönetir hale gelmesi; geleceğimiz için büyük bir tehlikedir.
Çünkü bu deyyusçu tipleri yetiştiren Diyanet zihniyetidir. Diyanet durdurulmazsa Türkiye batacaktır.
***
Yakın bir zaman önce; yeğeninin düğününde eşim de kalktı, oynadı.
Buna göre ben de deyyus sayılırım.
Dolaylı yoldan olsa dahi bana böyle diyen olmuş ise ben de ona “Deyyus-ı Ekber” diyorum.
“Allah’ım bizleri bu dindarlık elbisesi altındaki bozguncuların şerrinden koru.”
Yorum Gönder