“Unutulmuş birer birer / eski dostlar, eski dostlar;
Ne bir selam, ne bir haber / eski dostlar, eski dostlar...”
Kuşaktan kuşağa kim bilir nice eski dostları andığımız bu şarkıyı Tarihi Evleri Koruma Derneği’nin (TÜRKEV) kurucusu ve Onursal Başkanı Perihan Balcı ne zaman söyler bilir misiniz?
Konu “eski evler”imizden açılınca...
Bu nedenle şarkının ilerleyen sözleri Balcı’nın katkısıyla bakın nasıl bir anlam kazanır:
“Hayal meyal düşler gibi / Uçup giden kuşlar gibi
Yosun tutan taşlar gibi / Eski evler, eski evler;
Unutulmuş isimlerde / Bilinmez ki nasıl, nerde;
Şimdi yalnız resimlerde / Eski evler, eski evler...”
Kimlikli kentleşme
Geleneksel evlerimize böylesine sevdalı bir bağlılıkla 1976’da kurulan; 79’da Bakanlar Kurulu Kararı ile “kamu yararına dernek” statüsü kazanan; aynı yıl, Avrupa Kültür Mirasının Korunması’nı amaçlayan “Europa Nostra”ya da kabul edilen TÜRKEV, tam 30 yıldır ayrı bir kentimizde “Tarihi Türk Evleri Haftası” düzenliyor...
Bu yıl, 14-20 Mayıs günlerindeki “30. Hafta” etkinlikleri ise adı “Kimlikli Kentleşme Örneği” olarak belirlenen Eskişehir’de ve Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği içinde gerçekleşiyor.
Derneğin merkezi, ünlü bestekârımız “Hammamizade İsmail Dede Efendi”nin (1778-1846) yine dernek tarafından restore edilmiş İstanbul-Cankurtaran’daki Ahırkapı Sokak’taki evi. Yaklaşık 200 yaşındaki evde yönetimin yanı sıra kültürel etkinlikler de düzenleniyor.
Perihan Balcı’nın isteğiyle derneğin başkanlığını 2005’te devralan Prof. Dr. Cengiz Eruzun, aynı zamanda Dede Efendi Evi’nin restoratörü.
Hafta etkinlikleri
TÜRKEV’in 30. Tarihi Türk Evleri Haftası, 14 Mayıs’ta Dede Efendi Evi’ndeki açılış oturumlarıyla başladı. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’le birlikte uzman konuşmacıların katıldıkları panel ve forumlarda, genel olarak “çağdaş kentleşme” ile “kent kimliği” arasında kurulması gereken ilişki ve dengeler ele alındı.
Eskişehir etkinlikleri ise 17 Mayıs’ta başlayacak ve bu kez yerel konuşmacıların yorumlarıyla çağdaş kentleşme hamlelerinin kent kimliği ile etkileşimi tartışılacak.
Bölgenin antik merkezlerinden “Frigya Vadisi”ne de bir inceleme ve kültür gezisinin yapılacağı haftanın çalışmaları bir sonuç bildirgesi ile tamamlanacak.
Prof. Eruzun, kimlikli kentleşme konusunun Eskişehir’de ele alınmasına yönelik gerekçeleri şöyle özetliyor:
“Bugün kentsel çağdaşlaşmanın geçmişi yok ederek gerçekleşeceği sanılıyor. Eski yapılarla birlikte sokaklar, mahalleler, pazar yerleri gibi kimlik değerlerinin ortadan kaldırılarak tekdüze sitelere, AVM’lere veya benzeri rant tesislerine yer açılmasına modernleşme deniyor. Oysa Eskişehir raylı sistem, yaya caddeleri, kültür alanları gibi modern kent kazanımlarına kavuşurken, başta Odunpazarı olmak üzere tarihi semtlerini ve yapılarını korumayı da ihmal etmedi.”
Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndaki 3’üncü döneminde de izlediği ve “geçmişin kültürel kazanımlarını yaşatarak çağdaşlaşma” şeklinde özetlenebilecek kentleşme politikasından en önemli çıkarsama ise “kentsel dönüşümün kenti kişiliksiz bırakmama”sı…
Bu nedenle 30’uncu haftanın Eskişehir oturumlarında yapılacak değerlendirmeler ile “Sonuç Bildirge”si, ülkemizdeki “kimliksiz kentleşme” sürecini durdurabilmek için de önemli bir kaynak oluşturacak.
Yorum Gönder