Şimdi tasa Anayasa - Hasan Pulur

Şimdi tasa Anayasa... Bu kaçıncı tasa, bu kaçıncı Anayasa? Nedense politikacıların anayasalarla başları hoş değildir.
Haksız da sayılmazlar, hiçbir dönemde onlara Anayasa yaptırmamışlardır ki!
Herhalde 1950’ye kadar yürürlükte olan anayasayı politikacılar hazırlamış, yapmıştı diyemezsiniz.
Kız çocuklar için “Kızı başıboş bırakma ya davulcuya ya zurnacıya kaçar!” derler ya! Politikacılara da Anayasa teslim edilmedi, “12 Eylül”e kadar bütün anayasalar “destekli”dir. Kim desteklemiştir?
Anayasa’yı beğenmeyip, yeni Anayasa’yı hazırlatanlar?
Herhalde birileri kalkıp “1961 ya da 1982 anayasalarını politikacılar tek başlarına hazırladılar!” diyemez.
* * *
Her iki Anayasa’yı da “Kurucu Meclis” ya da Danışma Meclisi hazırlatıp “halkın oyu”na sunmadı mı?
Bu iki meclisin iradesi kimin elindeydi?
Halkın mı?
Anlamadık anlamadık, ne dediniz ne dediniz?
* * *
Halkın, hazırlamadığı anayasalara oy verdiği de bir gerçek.
İşte, 1982 Anayasası, % 92 oyla kabul edildi. Evet, ama halkın yaptığı değil, önüne sürülen taslağa “Evet” diyerek...
1923’ten bu yana politikacıların tümüyle sahip çıktığı bir Anayasa maddesi var, o da Anayasa’nın adı.
Hem de tümüyle sahiplenerek.
Anayasa’ya, “Teşkilat-ı Esasiye Kanunu” diyerek!
* * *
Evet, şimdi yine tasa, Anayasa...
Meclis Başkanı Cemil Çiçek, herkesi bir masa etrafına toplayıp, yeni sivil Anayasa’yı çıkarmaya çalışıyor.
İlk günden, ufak tefek engeller gözükmeye başladı...
“Başkanlık sistemini de bir görüşsek!”
Şimdiye kadar bu yoktu, herkes parlamenter demokratik sistemi uyguluyor, Anayasa hazırlanıyordu.
* * *
Ziyan yok, bu da görüşülsün...
Niye?
Çünkü kişinin gönlünde hangi aslanın yattığı biliniyor.
Bir iki “yoklama macunu” çekiyorlar.
Tutar mı tutmaz mı?
Tutar.
Hilmi Yavuz’un tespitini unutmayın! Muhafazakârlar Kemalistlere döndüğüne göre...
Bekleyin!
* * *
Siyasi tarihimiz anayasalarla ve de Anayasa’yı ihlal davalarıyla doludur.
Dursun Akçam ne tatlı anlatırdı...
Yassıada’da yargılananlardan biri DP Ağrı milletvekili Anayasa’yı ihlalden yargılanıyor.
Mahkeme başkanı soruyor:
“- Sizin Anayasa’yı ihlal ettiğiniz iddia ediliyor.”
Ağa’nın tepesi atıyor:
“- Hâkim bey, ben kimsenin anasıyla bacısıyla...”
Mahkeme başkanı Salim Başol gülüyor:
“- Sana kimsenin anasını kızını iğfal ettiğini sormuyoruz, Anayasa’yı ihlal etmişsiniz, çiğnemişsiniz, Anayasa’ya aykırı kanunlara oy vermişsiniz.”
Ağa hatırlıyor:
“- Baktım herkes parmak kaldırıyor, ben de kaldıracağım ama bir de Celal’e sorayım, dedim, o da başını sallayınca parmağımı salladım, bir parmak uğruna idama gidilir mi?”
Elbette gidilmez, o da parmağı uğruna idam edilmemiş ama, çıktıktan sonra, nerede Anayasa lafı duysa, yedi iklim dört bucak kaçmıştır.
“Şimdi bir halt ettin derler, o kitabı başıma yıkarlar!” diye...

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget